ABD Başkanı Donald Trump, dünya gündemini sarsacak bir açıklamaya daha imza attı. Canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, “Yakında Venezuela’ya bir kara operasyonu olacak.” diyerek, Latin Amerika’da yeni bir krizin fitilini ateşledi. Bu açıklama, Washington ile Karakas arasındaki tansiyonu en üst seviyeye taşıdı.
Trump’tan Dünyayı Sarsan Venezuela Mesajı
Uzun süredir Venezuela yönetimini “uyuşturucu ticaretiyle bağlantılı olmakla” suçlayan ABD Başkanı Donald Trump, basın toplantısında yaptığı sert çıkışla gündemi belirledi. Trump, “Venezuela’ya müdahale” sorusuna doğrudan yanıt vererek, “Yakında Venezuela’ya bir kara operasyonu olacak.” ifadelerini kullandı.
Trump’ın bu sözleri, uluslararası arenada geniş yankı uyandırırken, birçok ülke olası bir ABD müdahalesinin bölgesel istikrarsızlığı artıracağı görüşünde birleşti.
Maduro’dan Karşı Hamle
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD’nin olası askeri operasyon hazırlıklarına karşı sessiz kalmadı. CNN’in haberine göre Maduro, ordu mensuplarına hitap ettiği konuşmada, Rus yapımı Igla-S tipi kısa menzilli uçaksavar füzelerini ülkenin stratejik savunma noktalarına yerleştirdiklerini açıkladı.
Maduro, “Dünyadaki tüm askeri kuvvetler, Igla-S’nin gücünü bilir ve Venezuela’nın elinde bunlardan 5 bini aşkın var.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, bu füzelerin tek bir asker tarafından taşınabilecek kadar hafif olduğunu belirterek, “Yurdun en uç noktasına kadar konuşlandık.” dedi.
İki Ülke Arasında Savaş Sinyalleri
ABD ile Venezuela arasındaki siyasi ve askeri restleşme yeni değil. Trump yönetimi, Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle mücadele gerekçesiyle orduya geniş yetkiler vermişti. Bu kapsamda, geçtiğimiz aylarda Venezuela açıklarına savaş gemileri ve denizaltılar gönderilmiş, Savunma Bakanı Pete Hegseth ise ABD ordusunun “rejim değişikliği dahil her senaryoya hazır” olduğunu açıklamıştı.
Venezuela lideri Maduro ise buna karşılık 4,5 milyon milis gücünü seferber ederek, “Herhangi bir saldırıya karşı ülkemizi savunmaya hazırız.” mesajı vermişti.
ABD’nin “uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele” gerekçesiyle bölgedeki teknelere yönelik saldırıları, uluslararası kamuoyunda tepki çekmiş ve “uluslararası hukuka aykırı” olarak nitelendirilmişti.