2 ilde başlayan hastalık hızla yayılıyor! Türkiye büyük bir tehlikeyle karşı karşıya

Artvin’in Şavşat ilçesinde şap hastalığı alarmı: Üreticiler ilaç ve yem bulamıyor, kredi borçlarının ertelenmesini istiyor.

Kars ve Ardahan’da etkisini artıran şap hastalığı, Artvin’in Şavşat ve Ardanuç ilçelerine de sıçradı. Bölgenin önemli yaylalarından biri olan Cevizli, Kayadibi ve Saylıca köylerinin ortak kullandığı meralarda görülen salgın, hayvancılıkla geçinen yerel halkı büyük bir çıkmazın içine sürükledi. Hastalığın yayılmasıyla birlikte hayvanların ağız içi, meme bölgeleri ve tırnak aralarında ciddi yaralar oluşurken, bazı vakalarda dilin etkilenmesiyle ölüm riski artış gösteriyor. Üreticiler mevcut tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığını belirtiyor.

Şap Tüm Hayvanlara Yayılırken Tedavide Belirsizlik Hâkim

Üretici Beşir Dursun, şap hastalığının yaylada bulunan tüm hayvanlara bulaştığını vurgulayarak, “İlk olarak birkaç hayvanda görüldü ama kısa sürede bütün sürülere yayıldı. Şu anda neredeyse her hayvanda enfeksiyon var. Antibiyotik, iyot, tentürdiyot ve buz kompresi gibi yöntemlerle müdahale etmeye çalışıyoruz, ancak bunlar sadece geçici çözümler. Veterinerler, bu hastalığın doğal seyrinde iyileşeceğini söylüyorlar fakat özellikle dilde oluşan vakalarda ölüm riski çok yüksek” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, bölgede şap hastalığına karşı sistematik ve etkili bir müdahalenin yapılamadığını gözler önüne seriyor. Üreticiler çaresizce kendi imkanlarıyla mücadele etmeye çalışırken, devletin somut desteğine duyulan ihtiyaç her geçen gün daha da artıyor.

Yetkililerin Sessizliği Tepki Çekiyor

Dursun’un ardından konuşan diğer üretici Nihat Geçkin de tabloyu vahim olarak nitelendirerek, “Hayvanlarımız beş gündür yemek yiyemiyor. Memelerinde, burunlarında açık yaralar var. Buzağılar dahi etkilenmiş durumda. Elle beslemeye çalışıyoruz. İlçe Tarım’dan gelen yetkililer sadece ‘dezenfekte edin’ demekle yetiniyor. Bu da üreticinin yarasına merhem olmuyor, sadece moral vermeye çalışıyorlar ama ortada bir çözüm yok” şeklinde konuştu.

Ayşe Kurdaş ise hayvanların yara içinde olduğunu ve ot yemeyi reddettiklerini belirterek, hayvancılıkla geçinen ailelerin geçim kaynaklarının tamamen tehdit altında olduğunu vurguladı. Özellikle sağım yapılamaması, süt üretimi üzerinden geçinen hanelerde ekonomik zararın derinleşmesine yol açıyor.

Tarımsal Kriz Derinleşiyor, Üreticiler Destek Bekliyor

Kuraklıkla birlikte gelen yem krizi, şap hastalığı ile birleşince üreticilerin üzerindeki yük katbekat arttı. Temel Kurdaş, “Bu yıl kendi tarlamızdan yalnızca 400 balya ot alabildik. Geçen yıl 2 bin balya çıkmıştı. Ot ithalatı yok, dışarıdan ürün getiremiyoruz. Hayvanlarımız aç, biz ise çaresiziz. Üstelik kredi borçlarımız da var. Devletimizin kredi borçlarını ertelemesini istiyoruz. Aksi takdirde bu kış hem biz hem hayvanlarımız perişan olacağız” diye konuştu.

Bir diğer üretici Süleyman Yazar ise Şavşat genelinde 60’a yakın köyde şap vakasının görüldüğünü belirtti. “Sadece bizim köyde 1.500 hayvan var. Her biri için bir şişe ilaç gerektiğini varsayarsak, bin 500 şişeye ihtiyaç duyuluyor. Ancak Şavşat’ta sadece birkaç veteriner kliniği var, bu ihtiyacı karşılamaya imkân yok. Devletin acilen müdahale etmesi gerekiyor” diyerek, krizin boyutlarını gözler önüne serdi.

Devlet Desteği Şart: "Kendi Üreticimize Sahip Çıkmalıyız"

Konuyla ilgili bölgede üreticilerle birebir görüşmeler yapan CHP Şavşat İl Genel Meclis Üyesi Yaşar Gülel, Tarım ve Orman Bakanlığı’na çağrıda bulundu. Gülel, “Şavşat’ın en büyük hayvancılık merkezi olan Arsiyan Yaylası’nda tam anlamıyla bir kriz yaşanıyor. Üreticiler yem ve ilaç bulmakta zorlanıyor. Hayvanlar hasta, üreticiler borçlu. Devletin acilen yem, ilaç ve maddi destek sağlaması gerekiyor. Kredilerin ertelenmesi hayati öneme sahip” dedi.

Gülel ayrıca ithal hayvan ve buğdaya verilen önemin, kendi çiftçimize ve üreticimize de gösterilmesi gerektiğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı: “Bu insanlar yürekleriyle, alın terleriyle bu topraklarda üretim yapıyorlar. Zorlu doğa koşullarında gece gündüz demeden çalışıyorlar. Tarım Bakanlığı bu insanlara sahip çıkmalı. Milli tarım politikası lafla olmaz, üreticiye uzanacak gerçek bir destek eliyle olur.”

İLGİLİ HABERLER