CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, G 20 Zirvesi için çok yoğun bir gündemle Arjantin'e gitti. 
Dünyanın en gelişmiş 20 ülkesi içinde olmamız elbette gurur verici. Her ne kadar ekonomik kriz içindeysek de 20'ler toplantısı içinde olmamız gerek dünya ekonomisi ve gerekse de dünya siyaseti açısından önemli bir aktör olmamıza neden.
Erdoğan'ın dosyası kabarık. Her şeyden önce Suriye ilk planda. ABD ile olan sıkıntılarımız için çare aranacak. 
Rusya - Ukrayna çatışmasında arada kalan Türkiye, yakın dost ve müttefik ilişkiler içinde olduğumuz Putin ile özellikle büyük hassasiyet duyduğumuz Kırım konulu görüşme fırsatı bulacak. 
 
Yetmez. ABD'nin YPG ile olan ilişkisi başlı başına canımızı sıkan bir konu. Her ne kadar Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar çeşitli açıklamalar yapıyor olsa da direkt Trump ile yapılacak görüşme belki de sorunlara çare olacaktır.
Yunanistan ve Kıbrıs'ı da unutmuyoruz. Ancak Kaşıkçı cinayeti ile ilgili bütün dünya tavrını ortaya koyarken Türkiye'nin bu konudaki hassasiyeti Arjantin'de en kapsamlı görüşmelere neden olacaktır. Gerek Prens Salman'ın tavrı, gerekse Türkiye - Suudi Arabistan ilişkileri konusunda yakın bir temas gerçekleştirilebilir mi bilemeyiz ama Putin'in Prens Salman ile yapacağı özel görüşmede belki de bir arabuluculuk rolüne tanık olabiliriz.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yoğun Arjantin seyahatinden sonra Paraguay ve Venezuella turu yapacak olması belki iç siyasette de bir molaya neden olacaktır.
 
TBMM Başkanı Binali Yıldırım belki de bu görevdeki son seyahatini gerçekleştirerek Çin'e gitti. Elbette ki iki ülke arasında protokol gereği olan bu ziyaret yaptırım gücü olmasa bile Uygur Türkleri'nin durumu, Türk - Çin ilişkileri bakımından dikkate değer. 
 
Kendisine de bir mola verme fırsatını yakalayan Binali Yıldırım, Çin seyahati sırasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı çalışmalarını düzenleme olanağını bulacaktır. Ayrıca İstanbul'un 39 ilçesiyle ilgili projesini de gerçekleştirme imkanını yakalayacaktır.
 
Dedik ya iç siyasette mola dönemi diye... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Almanya'ya giderek bazı görüşmeler yapacak. Programını tam olarak bilmiyoruz. Ama tahmin etmek de güç  değil. Belki de ülke dışında yapılacak olan seçim çalışmalarının gözden uzak gerçekleşmesinin başka nedenleri olabilir. 
Biz ise Antalya'dayız. Resort Oteller Kongresi nedeniyle geldiğimiz Avrupa'nın turizm başkenti Antalya'da Türk turizmi masaya yatırılacak. AKTOB'un (Akdeniz Turizm Otelciler ve İşletmeciler Birliği) organize ettiği kongrede evsahipliğini başkan doktor Erkan Yağcı yapıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy'un konuşmacı olarak katılacağı toplantıda Türk turizmi enine boyuna konuşulacak, sorunlar bizzat bakana iletilecek ve çeşitli anketler yapılacak.
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş'in de sponsor olarak evsahipliğini üstlendiği kongreye önemli bir gazeteci katılımına da tanık olduk.  
 
Bizim için de siyasete bir mola verme zamanı gelmişti. Hafta içinde kongrede ele alınacak sorunlar, ortaya çıkacak sonuçlar ve alınacak kararlarla karşınızda olacağız.