Peygamber Efendimiz hayatta iken Sahabilerin çoğu Kur’an-ı Kerimi ya tamamen veya bir kısmını ezberlemiş durumdaydılar. Ancak Sahabiler içinde hafız olanların sayısı kesin olarak bilinmiyor. Hicretin 4. yılında meydana gelen Bi’rü Maune Vak’asında 70 kadar hafız Sahabinin, Hicre-tin 12. yılında ise, Yemame Savaşında bazı kaynaklara göre, 70; bazı kaynaklara göre ise, 500, 700 veya daha fazla hafız Sahabinin şehit olduğu rivayet edilmektedir.

Peygamberimiz daha Mekke’de iken Sahabilerden Hz. Erkam’ın evinde bizzat Kur’an öğretimine başlamıştı. Hicretten iki yıl önce Birinci Akabe Biatını müteakip Mus’ab bin Umeyr’i, Evs ve Hazreç kabilelerinden Müslüman olanlara Kur’an öğretmek üzere Medine’ye göndermişti.

Peygamberimizin Müslümanlara Kur’an öğretmek için indiği yere Darü’lkurra denildiği gibi, hicretten sonra da Peygamberimizin mescidi Darü’l-Kurra gibi kullanılmıştı. Suffe Ashabının bir kısmı hafızdı ve hep Kur’an’la meşgul olurlardı. Civar kabileler Peygamberimize gelip İslamı öğretecek hoca istediklerinde Peygamberimiz hafız olan Sahabileri gönderirdi. Peygamberimiz, Kur’an’ın dört kişiden alınmasını tavsiye etmiş’tir. Bunlar; ‘’Abdullah bin Mes’ud, Ebu Huzeyfe’nin mevlası Salim, Muaz bin Cebel ve Ubey bin Ka’b.’’ Hafız olan Sahabiler, Mekke, Medine, Kufe, Basra, Şam ve Mısır gibi merkezlerde ders vererek kendi kıraatlarını sonraki nesillere aktaracak talebeler yetiştirmişlerdir. Hz. Osman, Muğire bin Şihab el- Mahzumi’yi yetiştirmiş, Muğire de kıraat imamlarından İbn’i Amir’in hocalarından olmuştur.

Yedi kıraat imamı olan, Nafi, İbn-i Kesir, İbn’i Amir, İmam-ı Asım, Hamza, Ebu Amr, Kisai’nin okuyuş tarzları genellikle Sahabe-i Kiram’dan Ubey bin Ka’b, Zeyd bin Sabit, Ebu’d-Derda, Abdullah bin Mes’ud, Hz. Osman ve Hz. Ali’ye dayanır.