Mücahit Hüseyin Eroğul (AA) - Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, "Bir evvelki şampiyon olduğumuz sene 'Beşiktaş başarısız olur' diye ümitsiz bir spor kamuoyu vardı. Bu sezon başlarken de tam tersiydi, 'Açık ara fark yapar' deniyordu. Pjaniclere, Batshuayilere, Ghezzallara, Rosierlere baktığınız zaman açık ara fark yapması gereken takım maalesef başarısız oldu. Önümüzdeki sene böyle bir kadronun yapılanmasına gerek olduğunu düşünmüyorum." dedi.

Gelecek sezon için daha farklı bir yol izleyeceklerini vurgulayan Çebi, "Beşiktaş'la ilgili birçok idari ve mali sorunları rayına oturttuk, yönetilebilir hale getirdik. Çözmedik ama yönetilebilir, kontrol edilebilir bir hale getirdik. Bu saatten sonra bizim yapacağımız iş Beşiktaş'ın gelir ve giderlerinin daha çok dengelenmeye başladığı, tasarrufların arttırıldığı, altyapıdan gençlerle yola devam etti, oradan arayıp bularak emek verdiği genç çocukları oynatmak. Bunların satışından sağlanabilecek gelirlerle Beşiktaş'ın borcunu daha aşağı çekmek gibi prensiplerimiz var." diye konuştu.

Bu sezon şanssızlığı yenemediklerini söyleyen Çebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir evvelki sezonla bu sezonu mukayese ettiğimiz zaman tabii ki başarısız bir süreç gibi gözüküyor ancak biz yapabileceğimiz her şeyi yapmaya çalıştık. Bazı şeylerin olmadığını görüyoruz, kabullenmemiz de gerekiyor. O dönemki hocamızın istediği transferler yapıldı. İki kupanın sahibi olmuş, şampiyonluğu getirmiş hocanın istedikleri yapıldı fakat bir talihsizlik oldu. Pandeminin getirdiği yorgunluk ve arkasından üst üste sakatlıklar geldi ve çok büyük zarar verdi. Bunlar talihsizlikti. Şampiyonlar Ligi'nde alınan kötü sonuçlar, çok başarılı ve iyi transferlere rağmen sahaya tam olarak çıkarabildiğimiz bir takım olamadı. Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olmayı çok arzu ettik. Hem Beşiktaş olarak hem ülke puanına katkı verelim diye çok istedik maalesef olmadı. Sonuçta durum malum. Tüm bunlar üst üste geldiği zaman yelkeniniz rüzgarla dolmuyor ve maalesef yol alamıyorsunuz. Böyle şanssız bir süreç oldu. Şanssızlık da devam etti. Bir sezonda bu kadar top mu direkten döner. Koskoca sahada üç tane direk nokta kadar kalır ama toplar gidip oraya vuruyor. Sakatlıkların getirdiği başarısızlıklar, uyumsuzluklar var. Bunların hepsi üst üste geldi. Çok yorgun ve başarısız bir süreç geçirdik."

Gelecek sezon aynı şansızlıkları yaşamak istemediklerini anlatan Çebi, "İnşallah şanssızlıklar bitmiş olur. Talihsizlikler azalmış olur. Sakatlıklar söz konusu olmaz. Bir evvelki sezon şampiyon olup, 3 kupa aldığımız süreçte biz başkandık. Aynı takım değilse bile ortada bir Beşiktaş vardı ve son derece başarılıydı. Arkasından böyle bir sonuç insanları üzdü. Transferde en iyilerini aldık. Bugüne kadar yıllardır geç yapılan ödemeler vardı. Biz geçen sene, bu sene anında ve gününde sporcularımızın ödemelerini yaptık. Şu anda sporcularımıza bir kuruş borcumuz yok. Onların motivasyonlarını bozacak hiç kötü bir şey yok ama maalesef şanssızlık diye özetlemek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Fenerbahçe ile oynanan derbi maç öncesinde Dolmabahçe'de taraftarlarla girdiği diyaloğun yanlış anlaşıldığını söyleyen Çebi, şaklaban ve şebek ifadeleriyle sarı-lacivertli kulübün başkanı Ali Koç'u hedef almadığını söyledi.

Fenerbahçeli bazı sosyal medya hesaplarının, söylemlerini çarpıttığını ifade eden başkan Çebi, şunları kaydetti:

"Beşiktaş meydanından Dolmabahçe'yi geçene kadar Beşiktaş taraftarı tarafından sevgiyle karşılandık. Bu bizi motive ediyor ama Beşiktaş taraftarını provoke etmeye çalışan birkaç kişinin söylemlerine maruz kaldık. Bunlar daha sonra video olarak çıktı ve kamuoyu önünde günlerdir tartışıldı. Rakip takıma ait olduğu düşünülen bir sitenin, olmayan bazı şeyleri varmış gibi anlatmaya çalışmasını şiddetle kınıyorum. Taraftarımın zaman zaman hakemlerle ilgili elimi masaya vurmadığım ve vurmam gerektiği şeklinde bir talebi oluyor. Bunu anlayışla karşılıyorum. Hep şunu söyledim, ben şov yapmam. Yapmam gerekenleri gerekli mercilere gidip kapıyı çalarak, dertlerimi anlatarak problemi çözmeye çalışan bir adamım. Bunu gösteriş olsun diye şov olsun diye yapmam. Şaklabanlık yapmam ifadesini, rol icabı bir şey yapmam anlamında söyledim. Buna rağmen sayın Ali Koç Bey'e karşı söylenmiş gibi algı oluşturulmaya çalışılıyor."

"Buna şiddetle karşı çıkıyorum" diyen Çebi, "Ben hiçbir zaman için aile terbiyem gereği ve Beşiktaş'ın duruşu gereği etik olmayan bir şekilde bir başka takımın ne başkanına ne de Fenerbahçe Kulübü'nün başkanına böyle bir ifade kullanmam. Bu söz konusu olamaz. Kaldı ki Koç ailesi ve özellikle Rahmi Koç, Beşiktaş için çok değerli bir insandır. Bize bugüne kadar verdiği destekler ortadadır. Beşiktaş'a canı gönülden, karşılık beklemeden destek veren bir Rahmi Koçumuz var. Abimizdir, büyüğümüzdür, çok büyük değerimizdir. Onun soyadını taşıyan evladına bizim böyle bir ifade kullanmamız söz konusu değildir. Bu kasıtlı olarak birileri tarafından başka yere çekilmiştir. Bu, benim benden beklenen tavır ve davranışa karşılık 'Ben böyle bir adam değilim' demenin bir ifadesi olmuştur." diye konuştu.

Çebi, Ali Koç'un geçtiğimiz günlerde düzenlediği geniş kapsamlı basın toplantısında adaletsizlik ve haksızlıklardan bahsederken Beşiktaş-Trabzonspor maçından örnek vermesini gereksiz bulduğunu ve nedenini anlayamadığını dile getirdi.

Koç'un basın toplantısında Beşiktaş-Trabzonspor maçını örnek göstermesine tepki gösteren Çebi, "Orada benim maruz kaldığım 3-5 kişinin yaptığı konu şuydu. Trabzonspor'a neden tepki göstermediğim şeklinde bir ifade vardı. Bir gün evvel Ali Koç Bey'in konuşmalarında haksızlık ve adaletsizliklerle ilgili örnek verirken sadece Beşiktaş-Trabzonspor maçını örnek göstermesini doğru bulmadım, gereksizdi. Bunu ne nedenle yaptığını henüz bilmiyorum. Fenerbahçe Kulübü Başkanı olarak Fenerbahçe-Trabzonspor maçında uğramış olduğunuz haksızlığı gündeme getirebilirsiniz. Eğer çok genel konuşacaksınız bütün takımların uğradığı haksızlıkları örnek olarak verebilirsiniz. Sadece Beşiktaş taraftarını üzecek, onları galeyana getirme ihtimali olan Trabzonspor konusunu gündeme getirmek doğru olmamıştır. Fenerbahçe Kulübü ile ilgili açıklamalar yapılırken, Fenerbahçe Kulübünün mağdur olduğu birçok maç varken, Beşiktaş-Trabzonspor maçının konuşulması bence gereksizdi, gerek yoktu. Fenerbahçe'nin Trabzonspor'la oynanan maçlarla ilgili bir şey söylemesi gerekirken aynı zamanda eğer adaletten ve hakem hatalarından bahsedeceksek, Fenerbahçe'nin Beşiktaş'ın birbiriyle oynadıkları maçlarda Beşiktaş'ın uğradığı haksızlıkları ifade edilseydi biraz bu konuşmanın futbol adaletine dayandığına daha çok inanabilirdim ama sadece Beşiktaş-Trabzonspor maçının ifade edilmesiyle şimdi kafamda soru işaretleri oluşuyor." değerlendirmesinde bulundu.

Beşiktaş'ın hakkının savunulmadığı yönündeki düşüncenin kendisine haksızlık olduğunu kaydeden Çebi, "Hakemlerle ilgili ben gerekeni yaptım. Federasyona gittim, geldim; merci orası. Yani önünüze her kamera getirildiğinde hakemlere bir şey söylemiş olmak, federasyona bir şey söylemiş olmak eğer hakem sorunlarını çözüyor olabilseydi bugüne kadar herkes konuştuğuna göre hiç hakem sorunu yaşanmamış olması gerekirdi. Demek ki yetmiyor. Biz bunu etik anlamda ve doğru bir şekilde çözmeye çalıştık." ifadelerini kullandı.

Türkiye Futbol Federasyonun (TFF) 8 Mart'ta bazı hakemleri görevden uzaklaştırılmasıyla başlayan süreci değerlendiren Çebi, "Hakemlerle ilgili sorunlar, MHK başkanının ve federasyon başkanının istifasını istemekle çözülmez. Çünkü sorun onlardan daha çok, mevcut hakem yapısında ve hakemlerde. Onun için 'eskilerin artık gidip yerine gençlerin gelmesi gerektiğini düşünüyoruz' dedim. Bunu açıkça söyleyen benim ve bunun arkasından da bir operasyon gerçekleştirildi." diye konuştu.

Kendisinin TFF'ye herhangi bir liste vermediğini anlatan Çebi, şunları söyledi:

"Liste verilirken de orada değildim, hiç haberim de yoktu. Gidenlerin içinde gitmesine hiç gerek görmediklerim var, gitmeyenlerin içinde de gitmesini gerek gördüklerim var. Bu sadece Beşiktaş'ın talebi üzerine yapılmış bir şey değildi. Tamamıyla bütün kulüplerin sezon başından beri şikayet ettiği bir durumdu. Sonra birdenbire ne olduysa hakemlerle ilgili konuşmama kararı aldılar. Buna katılmayacağını söyleyen bir tek benim. Katılmıyorum ve gerektiği yerde de konuşuyorum. Operasyon yapılıyor, 'bu operasyon niye yapıldı' diyorsunuz. Bir çelişki var. Memnun değiliz diyorsunuz, çözüm istiyorsunuz getirilen çözüm bu. Hakemlerden memnun değilsiniz. Sonra 'bu hakemler niye gitti' diyorsunuz. Bir karar verin. Ya memnunsunuz ya değilsiniz. O gün herkes kalkıp hakemlerden şikayet ederken, federasyonun bu işi çözemediğini, çözmesi gerektiğini söylerken federasyonun bulduğu bu çözümden başka da çözüm yokken ne bekliyordu. Bazı kulüp başkanları da bu yapılan işlemin yanlış olduğu söylendi? Zamanlaması tersmiş, yanlışmış. Yani verilen liste onlara göre doğru. Bu insanların hatalarından dolayı oradan alınması gerektiğini söyleyenlerin, bu insanların oradan alınmasına müteakip neden TFF'ye tepki koyduğunu ve TFF'nin tekrar bu operasyondan vazgeçtiğini ben anlamakta güçlük çekiyorum."

Bu konuda duruşunu değiştirmeyeceğini vurgulayan Çebi, "Ben bir şey talep ettim, o talep doğrultusunda bir şeylerin yapıldığını görmekten, bir şeylerin çözülebileceğini hissetmeye başlamıştım. Tekrar başa dönmüş olmalarından son derece rahatsızım. Doğru da bulmuyorum. Diğer başkanlara da soruyorum. Madem mutluydunuz niye şikayet ettiniz, madem şikayet ettiniz yapılan operasyondan niye mutsuz oldunuz?" değerlendirmesinde bulundu.

Çebi, yaşanan süreç nedeniyle hakemlerin gelecek sezon Beşiktaş'a cephe alıp almayacağı endişesi ile ilgili olarak ise "Eğer bizim bu söylemlerimizden dolayı hakemlerin Beşiktaş'a zarar vermeye başladığını hissedersem bu iş başka yere doğru gider. Buna müsaade etmeyiz. Böyle bir şeyin söz konusu olacağını düşünmüyorum." diye konuştu.

Siyah-beyazlı takımın teknik direktörü Valerien Ismael'in bazı futbolseverler tarafından riskli tercih olarak görüldüğünün hatırlatılması üzerine Çebi, "Başarı dediğiniz nedir? Bir sürü başarılı hoca geldi olmadı. Sergen hoca da hiç kupa kaldırmadan gelmişti buraya. Sergen hocanın futbolculuk dönemi muhteşemdi ama hocalık döneminde başarısı yoktu. Ama biz onda o ışığı gördük. Aldık getirdik ve hoca şampiyon oldu. Birilerine bir fırsat vermezseniz herkes bu şekilde düşünürse siz kaç tane şampiyon olmuş hoca bulacaksınız da getireceksiniz. Her şampiyonluk yaşamış bir hocaya ağır bedel mi ödemek zorundayız? Neden hocayla beraber kendi başarı hikayemizi yazmıyoruz? Niye cesur davranmıyoruz? Niye katlanmıyoruz? Bazen başarı istiyorsanız biraz acı çekeceksiniz, katlanmayı bileceksiniz." değerlendirmesinde bulundu.

Fransız teknik adamın başarılı olacağından emin olduğunu söyleyen Çebi, Ismael'in projelerini sahiplenen bir isim olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben hocadan çok memnunum. Hocanın başaracağından kesinlikle eminim. Son derece çalışkan, zeki, teknik bir hocamız var. Her 19 yaş altı maçını seyreden bir A takım hocamız var. Maç bittikten sonra 19 yaş altı takımında oynayan her çocuğa tek tek hatalarını anlatan, hocalarına da ders veren bir hocamız var. Bu bizim projemiz için ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Öz kaynağa dönmek istiyoruz. Genç futbolculardan ücretleri çok yüksek hale gelmeden faydalanmak ve zamanı geldiğinde onlardan kar edebilmek amaçlı bir strateji izleyeceğiz. Buna uygun hocayı da getirdiğimizi düşünüyoruz. Hocamız bu politikamıza uymasından emin olduğum için tercih ettiğimiz bir hoca olmuştur."

Devre arasında teknik adam değişikliği yapılmaması ile ilgili eleştirilere de cevap veren başkan Çebi, "Valerien Ismael'in çalıştığı bir yer vardı. Başından beri de benim arzu ettiğim hocaydı. Bu karakterde, projemize uygun yatkınlıkta olabilecek hocaların maalesef kontratları devam ediyordu. Kontratları devam etmeyen ama 4-5 katı ücret isteyen hocalar da vardı. Ama hem ücretlerini makul görmedik hem de bizim projelerimizi sahipleneceklerine inanmadık. Çünkü onlar bunu reddettiler. Bunu isteyebilecek hocayı şubat sonunda çalışabilir durumda bulabildik. Ismael araştırmalarımızın içinde olan bir hocaydı. Son derece de doğru iş yaptığımızı düşünüyorum. Önder Karaveli de kafamızdaki projenin bir parçasıydı. Taraftar da Beşiktaş'ın içinden gelen biri olması, ilk maçlarda başarılı olması ve kupayı almış olması nedeniyle çok pozitif baktı. Önder Karaveli kendi isteğiyle bu yükü artık taşıyamayacağını belirtti. Medyada Önder Karaveli'ye karşı çok büyük saygısızlıklar yapıldı. Hocamız bunu kaldıramadı." diye konuştu.

Siyah-beyazlı takımın gelecek sezon Avrupa'da mücadele etmemesini fırsata çevirmeye çalışacaklarını da söyleyen Çebi, "En önemli projemiz ne olursa olsun başarılı olmak. Şu an içinde bulunduğumuz durum bize başarıyı farklı bir şekilde yakalama imkanı verebilir. Bu, Beşiktaş'ın ekonomisine katkı da verebilir. Bu bir şans da olabilir. Bunu başka türlü değerlendirip fırsata çevirebiliriz. Genç arkadaşlarla, yeni futbolcularla, daha düşük maliyetlerle başarıya doğru gitmeye çalışmak bizim için fırsat olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Teknik direktör arayışları sırasında Şenol Güneş'le hiç bir araya gelmediklerini kaydeden Çebi, "Şenol hocayı seviyorum, değer veriyorum. Onunla beraber çalıştığımız süre içinde iki kupa kaldırdığımız bir Beşiktaşımız var. Şenol hocanın kıymetini ve değerini ben biliyorum ama Şenol hocayla, Sergen hocanın gittiğinden beri Beşiktaş'ta teknik direktörlüğü ile ilgili herhangi bir görüşme yapmadım." ifadelerini kullandı.

Çebi, futbolda gelirlerin düştüğünü ve bu sıkıntılı durumun tek çözümünün altyapı olduğunu dile getirdi.

Altyapıdaki çalışmalarla ilgili bilgi veren Çebi, "Ümraniye'de Tarım Bakanlığı ile olan sorunları çözüp Spor Bakanlığının da devrede olduğu bir çözüm modeliyle alanımızı büyütmek ve Fulya'daki çocuklarımızın Ümraniye'deki yeni yapılacak alanlarda çalışmasını sağlamak birinci hedefimiz. Statlardaki doluluk oranlarını görüyorsunuz. Derbiler dışında yarı yarıya seyirci kaybımız var. Futbolun da artık daha cazip hale gelmesi gerekiyor. Birçok maçların seyredilebilir, cazibesinin olmasını sağlamamız gerekiyor ki taraftar gelirini arttıralım. Ekonominin de getirdiği zorluklarla sponsor gelirlerinde de düşüşler oluyor. Tüm bunlara rağmen gelirlerinizde müthiş bir düşüş, giderlerinizde müthiş bir artış var. Artık bunun tek bir çözümü var. Kendi kaynaklarımızla makul ücretlerle oynatabileceğiniz, taraftarı heyecanlandıracak genç kardeşlerimiz. Altyapıdan geldikleri zaman seyirciyi motive eden genç çocuklarla bu işi yapmaktan başka çare kalmadı." diye konuştu.

Valerien Ismael'in geliş nedenin de bu olduğuna dikkati çeken Çebi, "Net söylüyorum, hocanın geliş nedeni bu, bu iş için geldi. 3-5 daha tecrübeli bilinen isimlerle yola çıkmak ve etraflarını da gençlerle oluşturmak ve mümkünse bunları da altyapıdan bulmak ve yetiştirmek. Scout ekipleriniz iyiyse Siirt'te, Konya'nın amatör takımında top oynayan 17-18 yaşlarında çok gençler var. Mühim olan bunları bulup keşfetmek. Bunları keşfetmek de yetmiyor, bunlara emek verebiliyor musunuz? Bunların yetişmesi için yönetici ve taraftar olarak sabır gösterebiliyor musunuz? İşte o zaman hem kulübümüzü hem Türk futbolunu kurtarmış olacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Siyah-beyazlı taraftarların gündemindeki isimler Alexander Sörloth ve Anderson Talisca ile ilgili de konuşan Çebi, "Talisca gündemimizde değil ve olmayacak da. Talisca, Beşiktaş'ta görevini yaptı, başka dünyalarda dolaşıyor. Allah yolunu açık etsin, bizimle bir işi kalmadı. Sörloth'un kulübüyle olan ilişkisinin bitmesi gerekiyor. Bittikten sonra görüşmek isteriz. Şu anda kendisiyle bir görüşmemiz yok." ifadelerini kullandı.

Siyah-beyazlı takımda sözleşmesi sona erecek oyuncular arasından devam etmek istedikleri futbolcular olduğunu söyleyen Çebi, "Kimler olacağını hocanın listesini aldıktan sonra söylemeyi düşünüyoruz. Konyaspor maçı bittikten sonraki pazartesi ya da salı günü yola devam edeceğimiz isimleri değerlendireceğiz. Teknik direktörümüzün, sportif direktörümüzle beraber hazırlayacağı raporu almadan isim vermek istemiyorum." diye konuştu.

Genç oyuncu Rıdvan Yılmaz'a gelen tekliflerin yeterli olmadığını kaydeden Çebi, şunları kaydetti:

"Tatmin edici bir teklif değil. Beklentimiz daha yüksek. Bizim için yeterli bir teklif yok. Rıdvan için yazılı teklif geldi ama biz daha ciddi, makul, kabul edilebilir teklifler bekliyoruz. 'Bu rakamlar bizim konuşacağımız rakamlar değil' dedik. Diğer oyuncularımızla ilgili transfer haberleri konuşuluyor, belki onlar da sezon bittikten sonra yazılı bir teklife dönüşüp bize gelebilir. Alex Teixeira ve Ersin için gelen yazılı bir teklif yok."

Siyah-beyazlıların gelecek sezon takım bütçesinin 25-30 milyon avro arasında olmasını beklediklerini söyleyen Çebi, limitlerle ilgili esneklik yapılması gerektiğini belirterek, "TFF'nin tüm kulüplere uyguladığı limitler söz konusu. Bu yıl bu limit henüz tanımlanmadı. 25-30 milyon avro arası bir beklenti var ama bu yeterli değil bizim için. Birden bire virajı dönemiyorsunuz. 2-3 yılda gelir ve gider dengenizi sağlamakta zorlanıyorsunuz. Bu bir süreç gerektiriyor. Bu limitlerle işimiz zor. Limitlerin biraz daha yumuşatılması ve daha yukarı çekilmesi konusunda talep ve isteklerimiz olacak. Tabii ki Beşiktaş'ı uçuruma getirmek pahasına bunu yapmayacağız. Makul, düzgün bir şekilde yapmayı düşünüyoruz. Bu sebeple Beşiktaş'ın geleceği açısından limitlerin biraz daha yukarı çekilmesini, yavaş yavaş aşağı inilmesinde fayda olduğunu mütalaa ediyorum. Beşiktaş'ın geleceğini korumak adına koyulacak limitlere sadık kalmakta da fayda görüyorum." şeklinde konuştu.

Beşiktaş'ın, eski teknik direktörü Abdullah Avcı'nın sözleşmesini haksız feshettiği gerekçesiyle 17 milyon lira tazminat ödenmesinin onanmasının hatırlatılması üzerine Çebi, bir kayıplarının olmadığını ve Beşiktaş'a zarar vermediklerini dile getirdi.

Avcı'nın mahkeme yoluyla tazminatı almasını doğru bulmadığını söyleyen Ahmet Nur Çebi, şunları söyledi:

"Bizler bir gün gideceğiz ama hocalar hep bu camiaların içerisinde olacak. Siz, 'Ben Beşiktaş'a daha fazla bir şey verebileceğimi hissedemiyorum' diyeceksiniz, başkanın 'Ben size nasıl yardımcı olabilirim' demesine rağmen 'Yapacağınız bir şey görmüyorum. Benim de enerjim buraya kadar. Daha fazlasını yapamayacağım' diyeceksiniz. Sonra, 'Hocam o zaman ayrılalım. Burası bir camia, biz başarı istiyoruz' dediğimde 'siz gönderin' diyeceksiniz. Başkan size 'Bunun bir tazminatı varsa oturalım konuşalım' diyecek ve siz başkana 'Kontratımda çalışana kadar ücretini alır yazıyor. Ben de zaten önemli bir hocayım en kısa zamanda muhakkak bir iş bulacağım. Dolayısıyla tazminat konuşmamıza gerek yok' diyeceksiniz ve bir başkan sizin gibi Türk futbolunun bir değerine inanacak. Siz başka bir takımda Türk lirası bazında yarı fiyatına, avro bazında üçte bir fiyatına kontrat imzalayacaksınız. Sonra da aradaki farkı Beşiktaş'tan isteyeceksiniz. Ben bunu Türk spor kamuoyunun değerlendirmesine sunuyorum."

"Beşiktaş, Abdullah Avcı'nın gidişiyle zarar etmiş midir, matematiksel olarak hayır. Kar etmiş midir, evet." diyen Çebi, "Enerjisinin bittiğini iddia eden bir hoca yerine, gelip burayı uçuran 3 kupa getiren bir hocayla çalışma imkanı bulmuştur. Bizim bu konuda hatalı olduğumuzu söylemeye çalışanlar var, Abdullah Avcı konusunda kendimi hatalı görmüyorum. Enerjisi bitmiş bir hocayla yola devam etmeme kararını vermekle kendimi cesurca başarılı buluyorum. İyi ki yapmışım, bir daha olsa bir daha yaparım. Hocaya ödenecek bu tazminatın üstüne kazanılmış milyonlarca lira para var. Hocanın tazminatının 20 katı yapıyor. Beni bu konuda kimsenin sorgulamasını doğru bulmuyorum. Sorgulayacaklarsa, 'Ben kıymetli bir hocayım' diyen sayın Avcı hocamıza bunu soracaklar, cevabını o verecek. Bir kere de ona bu soruyu sorsunlar. Bu parayı hakkı mı görüyor. Bu parayı almaktan dolayı kendini huzurlu hissedebiliyor mu? Cevabını ben de duymak istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Trabzonspor'un Beşiktaş-Fenerbahçe maçının olduğu gün Yenikapı'daki kutlamasının gereksiz olduğunu söyleyen Çebi, "Beşiktaş-Fenerbahçe gibi büyük bir derbinin olduğu Avrupa yakasında böyle bir şey yapılması gereksizdi." ifadelerini kullanırken, bordo-mavililerin statlarında üç İstanbul takımına gönderme yapan pankartıyla ilgili olarak "Şiddetin her türlüsüne karşıyım. Şiddet ifade edebilecek bir poz, bir söylem bence hoş karşılanmamalı." diye konuştu.

TFF'nin, Trabzonspor-Beşiktaş maçında yapılan kural hatası ile ilgili başvurularını değerlendirmeden bordo-mavililerin şampiyonluğunu ilan etmesine değinen Çebi, "Bunda bir kasıt aramıyorum, bir hata olarak görüyorum. Bilerek yaptıkları bir şey olduğunu düşünmüyorum. O anda bunların Beşiktaş'ın tahkimde bir müracaatı olduğunu hatırladıklarını bile düşünmüyorum. Yaptıkları yanlış. Tahkimde bekleyen bir karar sonuca bağlanmadan bu açıklama yapılmamalıydı. Antalyaspor maçı sonucunda bu açıklama tahkim bitene kadar yapılmamalıydı. Atladıklarını ve unuttuklarını düşünüyorum. Bir kasıt ve art niyet aramıyorum ama kesin hatalılar, yapmamalılardı." ifadelerini kullandı.

Trabzonlu olması nedeniyle kendisine yönelik bir algı oluşturulmaya çalışıldığını kaydeden Çebi, ölene kadar Beşiktaşlı olduğunu söyledi.

İki kimliğiyle de gurur duyduğunu kaydeden Çebi, şunları aktardı:

"Bir Trabzonluyum, Trabzon'da doğdum ama Trabzonsporlu değilim. Karabük'te Kartaltepe Mahallesi'nde büyüdüm, 5 yaşında geldim. Her zaman hikayemi anlatırım. Atatürk İlkokulu'nda hocamız, Beşiktaşlı olmayanları okula sokmuyordu. Ben böyle bir okulda okudum. Benim nüfus kağıdım, Türkiye Cumhuriyeti nüfus kağıdı. Doğum yeri, Trabzon. Adım Ahmet Nur Çebi. Ana adı, baba adı hepsi yazıyor. Diğer tarafta da Süleyman Seba'nın imzaladığı Beşiktaş Genel Kurul Üyelik Kartım var. Adım, soyadım, doğum tarihim, doğum yerim ve sicil numaram yazıyor. Ben bu ikisiyle mezara gireceğim. Trabzonlu olmaktan mutluyum, orada doğmuş olmaktan onur duyuyorum ama ölene kadar Beşiktaşlı kalmak istiyorum."

Bu kimlikleri üzerinden tartışma istemediğini belirten Çebi, "Bunlar gereksiz, art niyetli kişiler tarafından kullanılıyor. Şöyle mi yapalım, Beşiktaş doğumlu olmayanlar Beşiktaş'ta genel kurul üyesi olamaz. Böyle bir şeye niyeti olanlar kongreye dilekçe versinler bu şekilde. Daha da istiyorlarsa Trabzonlu olanlar kongre üyeliğinden atılır diye dilekçe versinler. Getirin kongreye o zaman bunu. Demokrat, sağlıklı sıhhatli, onurlu, vicdanlı Beşiktaş kongresine getirin bakalım kaç oy alıyorsunuz böyle bir önergeye. Böyle bir şey olamaz. Her ikisini de ölene kadar gururla taşıyacağım. Bunu bütün herkes böyle bilsin. Ali bey Şişli doğumlu, Galatasaraylılar orada ama Fenerbahçeli oldu. Burak Elmas, Giresunlu. Giresunspor ligde top oynuyor ama Galatasaray'ın başkanı. Bunu yapanlar Beşiktaş'ta kendilerine hiçbir zaman yer bulamamış, Beşiktaşlılık değerlerine saygı duymamış arkadaşlar. Bunlar toplasanız bir düzine çıkar mı çıkmaz mı bilmiyorum ama sesleri sanki bir ordu gibi çıkıyor ama ben kale almayacağım." ifadelerini kullandı.

Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu'nda zamanla eksiklerinin tamamlanacağını vurgulayan Çebi, Türk sporuna hizmet edecek önemli bir yasa hazırlandığına dikkati çekti.

Yasanın içinde birçok kanun maddesinin faydalı ve doğru olduğunu anlatan Çebi, "Kanunun faydası ve Türk futboluna hizmet edeceğinden şüphem yok. Geçmişten gelen yüklerin, sorumlulukların yenileri tarafından paylaşılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Orada biraz karışıklık var. Sanıyorum zaman içinde ek yasalarla, yönetmeliklerle düzenlenecektir diye bekliyorum. Bir başkasının döneminden kalan faiz borçlarının yeni gelen arkadaşın sorumlu olarak taşıması çok zor. Onun netleşmesi gerekiyor. Bu tür kanunlar çıkar ve zaman içinde ufak tefek değişiklikler olur. Mühim olan adım atılabilmesiydi o adım atıldı. Doğruları yanlışları zaman içinde anlatırsanız ve gerçekten haklıysanız değiştirirler." diye konuştu.

Çebi, yasanın, kulüplerin satışlarının önünü açacağına yönelik fikirlere katılmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Yasayı okuduğumda böyle bir şey görmüyorum. Bizler bu kulüpleri çok kötü idare etmeye devam edersek, bu işlere son vermeyi beceremezsek bu dediğiniz olabilir. Bu kanun öyle olsun diye çıkmadı. Tam tersine buralar önemli yerler, buralar yılların kulüpleri, arkalarında milyonlarca taraftar var, buraları doğru idare edin diye bu yasa çıkarıldı. Bu borçları yasayı çıkaranlar yapmadı. Yöneticiler sert bir kanunla karşılaştılarsa burayı bırakmayacaklar. Bu kanunlara uymakla mükellef olarak burayı yönetmeye talip olacaklar. Öteki türlü eğlenelim, gezelim tozalım, muhabbet edelim kulüpte de yöneticilik yapalım dönemi bitmeliydi. Çok geç bile kaldılar. Kulüpler görebileceği kadar zararı fazlasıyla gördü. Keşke çok daha önce yapılsaydı, 20 sene evvel bu yasalar çıksaydı. Geldiler, eğlendiler, keyif yaptılar ve çekip gittiler. Onlar yüzünden kulüpler bu halde. Kulüpler ancak bundan sonra buraya gelebilecek sorumluluk sahibi, başlarına gelebilecek sıkıntıları hissedebilecek arkadaşlarla bu işler düzelecektir. Düzelmeyecekse zaten Allah bilir nerelere gidecek. Buralar bizim, kimseye teslim etmeye niyetimiz yok."

Kulübü ele geçirmek isteyen ve kulüpten nemalananların önünü kestiğini anlatan Çebi, "Bana yapılan perde arkasındaki tüm oyunların, söylemlerin, beni düşürmek istenen durumların arkasında bu var. Beşiktaş camiasının kıymetli üyelerinin bilmesini istediğim bir şey var, bu duruma sizler çanak tutmayın. Birilerinin niyeti buraya tekrar gelip hortumlamak. Ben buna müsaade etmeyeceğim. Bunun için tekrar adayım. İnşallah bundan sonra da benim zihniyetimde buraya adaylar ve talipler çıkacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Siyah-beyazlı kulübün 29 Mayıs'taki genel kurulu ile ilgili de konuşan Çebi, listesinde değişiklikler olacağını belirterek, "Fuat Çimen bey aday karşımızda. Hayırlı, uğurlu olsun. Keşke daha fazla aday çıksaydı. Bir kulübün marka değerini yukarı çeken tek şey yarıştır. Sağlıklı, sıhhatli, yakışan bir başkanlık yarışı olmalı bu kulüplerde." ifadelerini kullandı.

Çebi, isminin zaman zaman TFF başkanlığı ile anılmasına ise "Gücüm yettiği kadar Beşiktaş'a hizmet etmek ve enerjimi burada harcamak istiyorum." diyerek sözlerini tamamladı.