Rızası olmadan başkasının malını almak caiz olmadığı gibi, kaybettiği malı alıp sahiplenmek de caiz değildir.

Bir kimse bir yerde bir miktar para veya eşya bulsa önu sahiplerine vermek üzere alabilir. Ancak kendine mal edinmek üzere alması, başkasının malını gasp etmek hükmündedir. bulunduğu yerde bırakılırsa telef olmasından korkulan bir şeyi sahibine vermek üzere almak vacip, telef olmayacak şeyi almak ise mübahtır.

Kişi bulduğu bir şeyi alırken, onu sahibine teslim etmek üzere aldığını çevresindekileri şahit tutar. Eşyanın sahibi çıkar ve onun kendisine ait olduğunu ispat ederse eşyayı ona teslim eder. Buluntu eşya, emanet durumundadır. Buluntu eşyayı elinde bulunduran kimse bunu uygun görülen bir süre ilan eder ve beker. Bulunan eşyanın sahibi çıkmazsa onu yoksul kimselere sahibi adına tasadduk eder; kendisi muhtaç ise, ondan istifade edebilir. Ancak daha sonra sahibinin çıkması üzerine bedelini öder.

Sahibinin aramayacağı düşük değerli şeyler ise beklemeye gerek kalmaksızın ihtiyaç sahibine verilebilir; ihtiyacı varsa da kullanabilir.

***

Hadis; Kalpleri yönlendiren Allahım! Kalplerimizi Sana itaate yönelt. (Müslim)

Rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isteyen kimse, akrabalarını ziyaret etsin. (Müslim)

Allahım! Kalplerimizi birleştir. Aramızı düzelt. Bizi cenneti kazandıracak selamet yollarına yönelt. (Ebu Davud)

Ayet; Muhtaçlara yardım eden erkeklere, muhtaçlara yardım eden kadınlara ve Allah'a ve O'nun muhtaç kullarına güzel bir ödünç verenlere bu fazlasıyla ödenecektir.Ayrıca onları pek değerli bir ödül de vardır. (Hadid; 57/ 18)