Bugün biraz gündemin dışına çıkmak istiyorum.

Bölünme senaryoları,

Çift dilli hayat,

Özerk Kürdistan gibi bizi yüreğimizi burkan,

Bizi ilklerimize kadar titreten İhanet tablolarını yazmayacağım,.

Hatta:

Sanal aydınlarımızca parçalanan bir Türkiye"nin,

Halkımıza tatlı tatlı dayatılmasını da anlatmayacağım!

Hatta hatta,

Dinin rant olarak kullanıldığını,

Sol elle elma yemenin günah olduğunu!

Vitamin değerini düşürdüğünü söyleyen,

Şarlatanlardan da bahsetmeyeceğim.

Helal gıda için birilerinin patent aldığını,

Avrupa"da kesilip,

Türkiye"ye ithal edilen etlerin.

Sünnetsiz Hıristiyanlar tarafından kesildiği için,

Yine haram olduğunu belirten bir güruh"tan da bahsetmeyeceğim.

Bugün konu başlığımız Cerrahpaşa.

Karadeniz"in özgün sesi Volkan Konak"ın;

"Artık, önünden bile geçmeyeceğim",

Dediği Cerrahpaşa.

Gazeteciliğimizin ilk yıllarında,

Muhabirdik.

Başımızda da Sevgili Burhan Ayeri vardı.

Haber konusu bulamayıp,

Kös kös oturduğumuzda bizi hemen haşlardı;

"Burada oturmakla haber bulamazsınız, kafanızda belirli bir şey yoksa

atlayın acil servisleri dolaşın, orada haber bol" derdi.

Biz de emektar makinelerimizi omzumuza vurup,

Soluğu Çapa veya Cerrahpaşa"nın acil servislerinde alırdık.

Kanlı canlı orada her şey vardı.

Bunun dışında başka bir şey daha vardı,

Acil servislerin içler acısı hali.

Ayılanlar bayılanlar,

Sedyede bekleyen hastalar,

Yani yaşamdan içler acısı her türlü manzara.

Bunları neden anlattın derseniz?

Eşimin küçük bir "Cerrahi" rahatsızlığı için yolum Cerrahpaşa"ya düştü.

Aslında bizim aile biraz şanslı.

Öncelikle eş dost çok,

Ayrıca özel sağlık sigortamız da var.

Yani beğendiğimiz hastaneye gider tedavimizi yaptırırız.

Bizi Cerrahpaşa'ya getiren ise,

Sevgili kadim dostum,

Çepni TÜRKÜ;

Prof İsmail Çepnilerin;

"Ali, özel hastanelere otel parası ödersin, Burası üniversite hastanesi,

Yani ilim irfan burada, eşini getir müdahaleyi burada yaparız".

Sözleriydi.

Böylece hayatımda tedavi bağlamında,

Cerrahpaşa ile tanıştım.

Merak ederek gittiğim ilk yer de acil servis"ti.

Eskisinden farklı mıydı?

Volkan Konak"ın karalamalarında haklılıklar var mıydı?

Valla aziz dostlarım,

Hastane bir başka,

Acil servisi eskiye göre çağ atlamış gibi,

Pırıl pırıl.

Servislerin önünde o eski "İĞRENÇ" kuyruklar bitmiş.

Numaranı alırsın,

Sıraya girersin işin olur.

Tabii ki kalabalıklar var.

Nerede yok ki?

Hele hele sağlık sektörü.

Burnu kaşınan doktorda.

Dolaşırken hoş şeylerle de karşılaşıyor.

İsmail Çepnilerin bölüm başkanı olduğu,

Tüp bebek merkezinin önünde iki kadın konuşuyor.

Yanlarında da "TÜP" ikizleri.

Renkli gözlü, şirin iki kızla iki delikanlı.

Kadının biri ötekine dertleniyor;

"Yahu daha dün bunların yumurtalarını tek tek İsmail Hocamız topladı, şuraya bak şimdi okula gidecekler, yaşlanıyor muyuz? Ne!".

Hastanenin tek sorunu ise"Otopark".

Saat sekizden sonra giderseniz,

Yandınız gülüm keten helva.

Park yeri bulmanız için bayağı bir zorlanırsınız.

Ama bu da beni üzmedi.

Çünkü tedavi için gittiğimiz servis çalışanları çok sıcaktı.

Servis hemşiresi,

Nalân Ebe"nin hep gülen yüzü,

Hastalara karşı büyük bir sabırla ve de,

Şefkatle davranışları, bize Cerrahpaşa"yı bir daha sevdirdi.

Yerimiz kadın doğum servisi,

Servis fırın gibi çalışıyor.

Gelen, kesilip biçiliyor,

Şifasını buluyor, sonra evinin yolunun tutuyor.

Bu arada da vatandaş ta Devlet Babaya teşekkür ediliyor;

Tedavisini sağlık güvencesi içinde yaptırdığı için.

SSK"lıları da artık adam yerine koyduğu,

Bütün hastanelerin kapısını açtığı için.

Ve bu arada doktorlarımız.

Bence onlar cennetlik.

Her gün birilerinin hayatını kurtarıyorlar.

Allah İsmail Çepniler ve de onun gibi sağlık "ERENLERİMİZİ" başımızdan eksik etmesin.

Ve sevgili Volkan Konak,

Cerrahpaşa"yı bir daha ziyaret etmende yarar var.

Çok farklı olmuş çok.

Haberin olsun.