Başbakanımız Kobani'ye güzel mesajlar gönderdi.

Öğrendiği iki üç kelime Kürtçe ile bölgeye şirinlik yaptı.

Zamanında Bülent Arınç'ın gösterdiği PKK bağlılığını yeniledi.

Nedense bunlar seçim öncelerinde hep oluyor.

Siyasilerimiz, iktidarda kalmak,

Oy almak için sınır tanımıyorlar.

Ancak güzel mesajların aynısı,

Güneydoğu'dan "GÜLÜCÜK" olarak değil,

Vatansever vatan evlatlarının "Acı feryatları, figanları" olarak geri geliyor.

Korucularımız rahatsız.

Korucularımız artık devlet ile

PKK arasına sıkışmış gibi.

Devlet çözüm sürecinden bahsediyor,

Korucuların, ellerini kollarını bağlıyor.

PKK teslim olacaksınız,

Ya da öleceksiniz diyor.

Namlularını üzerlerinden eksik etmiyor.

O feryatlardan biri de Şenoba Muhtarı Abdullah Benek"e ait.

Şırnak ili Şenoba ilçesi, Güneydoğu'da TÜRK Bayrağını en iyi koruyan,

Bayrağımıza Atatürk'ümüze asla leke sürdürmeyen,

Toz kondurmayan bir ilçemiz.

Korucu başı Hazım Babat liderliğinde yıllardır "DESTANSI" bir mücadele veriyorlar.

PKK'nın yakınından bile geçemediği,

Babat Aşiretinin bölgesi.

Babatlar, savaşçı bir aşiret.

Yıllardır bölgelerinde gördükleri her PKK militanına,

Teröristine vatana ihanetin bedelini öğrettiler-ödettiler.

Babat Aşireti şehitler verdi,

Gaziler verdi.

Ama devletin şerefinden, namusundan

Bayrağın kutsallığından asla ödün vermedi.

PKK onların bölgesine asla giremedi.

Ama şimdilerde durum değişti.

Şenoba Korucularının askerden başka güvenecekleri kimse kalmamış gibi.

İçler acısı hallerini muhtar Abdullah Benek anlatıyor;

Oğulları,

Yakınları tamamı korucu olan,

Gözünü budaktan sakınmayan Abdullah Benek,

PKK ile mücadelesine 30 yıl önce,

Bizim de bulunduğumuz bir ortamda-operasyonda,

Av tüfeği ile başlamış.

Ve ilk teröristi bölgesinden simdi duvarda asılı olan o tüfekle kaçırtmış.

1.55 boyunda olan muhtarımızın,

Yüreği ise bir FİL yüreğine eşdeğer.

Hayatı Hanke, Kel Mehmet dağları eteklerindeki nöbet yerleri ile evi arasında geçiyor. 

Yiğit mi yiğit,

Gözünü budaktan sakınmayan vatansever bir KÜRT insanı.

Muhtar APO;

"Sarıldık ey Türkiye Cumhuriyeti yönetenleri,

Bize sahip çıkın" diyor.

PKK'nın çözüm sürecinden; 

"İşgal, teslim alma ve yayılma" anladığına dikkat çeken Abdullah Benek;

"Devlet çözüm diyor,

PKK ise başka dilden konuşuyor.

Bizi tehdit ediyorlar, Silahları teslim etmemizi istiyorlar,

Teslim olmazsak, çözümden sonra hepimizi öldüreceklerini söylüyorlar.

Devletimiz çözüm diyor, Onlar mezra mezra, ilçe ilçe köy köy dolaşıp,

Bölgeyi silah zoru ile kendilerine bağlıyorlar.

Eskiden devletin hâkim olduğu bölgelerin büyük bölümü artık PKK'nın.

Orada artık TÜRK bayrağı dalgalandırmıyorlar.

Her yer PKK bayrağı oldu.

PKK çözüm sürecini çok iyi kullanıyor.

Askeri eğitim yapıyorlar,

Karakolları, Eğtimi kampları var.

Büyük bir hazırlık içindeler.

Bunun sonu nereye varır bilmiyorum.

Canımızdan malımızdan korkuyoruz.

Etrafımız sarılı köy dışına çıkanı vuruyorlar.

Daha dün köyden birinin eşi ot toplamaya gitti,

PKK tarafından öldürüldü.

Şırnak"a, Uludere'ye gidemiyoruz.

Bizim yaşama hakkımı yok mu?

Tek suçumuz devletimize sahip çıkmak mı?".

Evet, gönül dostları,

Biriler Kobani'ye mesaj verirken,

PKK'da Güneydoğu'da devletin elindeki son kaleleri,

Son bayrak dalgalanan köyleri mezraları ele geçirme peşinde.

Ne tür bir çözümse, bu işten bir tek PKK mevzi kazanıyor.

Bu feryatları duymamak,

Bu kan ve gözyaşı ıle, şehitlerimiz yüzü suyu hürmetine elde tutulan,

Vatan toprakları üzerinde,

Teröristlerin çekirge gibi istila hareketine giriştiğini görmemek.

Bu nasıl açıklanır bilmiyorum?

Ama bildiğim bir şey var.

Birilerinin tuttuğu yol yol değil.

Lütfen OY olayını bir kenara bırakıp,

Daha serinkanlı ve milli bir duygu ile olaylara bakma zamanı geldi ve de geçiyor.

HIRANT için yollara dökülenlere,

Mehmetçikler şehit edilirken kıllarının kıpırdatmayanlara,

Güneydoğu görmezden gelen medya sefillerine,

Ve de MİLLİ olmayan yandaş medya cambazlarına duyurulur.