Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Libya'nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması, Libya halkının refahı öncelikli hedefimizdir." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Libya Milli Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Dibeybe ve mümtaz bakanlarını misafir etmekten büyük bir bahtiyarlık duyduğunu söyledi.

Rahmet, mağfiret ve bereket ayı Ramazan-ı Şerif'in arifesinde gerçekleşen bu tarihi ziyaretin, ülkeler için hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz eden Erdoğan, bu vesileyle tüm İslam aleminin ramazan ayını tebrik etti.

Erdoğan, 2014'te ihdas edilen ancak Libya'daki sıkıntılar nedeniyle bir araya gelemeyen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısını başarıyla icra ettiklerini belirterek, görüşmede, dayanışma ve iş birliğini daha da ileriye taşıma arzularını karşılıklı teyit ettiklerini aktardı.

"ORTAK TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE, İSTİKBALİMİZİ İNŞA EDİYORUZ"

Libya ile 500 yılı aşan köklü, derin ve özel münasebetlere sahip olduklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İki dost, kardeş ve akraba millet olarak, bekalarımız ve ay yıldızlarımız için yüzyıllardır kader birliği yaptık. Egemenliğimize kastedenlere karşı yekvücut halinde mücadele verdik. Gazi Mustafa Kemal'in, Enver Bey'in, Fethi Bey'in, Nuri Bey'in, Muhammed Es-Senusi'nin, Çöl Aslanı Ömer Muhtar'ın ve nice kahramanlarımızın kutlu mücadeleleri sonucunda bugünlere gelebildik. Bu ortak tarihimizden aldığımız güçle, istikbalimizi inşa ediyoruz. Libya'nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması, Libya halkının refahı öncelikli hedefimizdir. Türkiye, doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyiyle tüm Libya'yı muhabbetle kucaklamaktadır. Bu anlayışla, Milli Birlik Hükümeti'ne evvelki meşru hükümetlere olduğu gibi her türlü desteği vermeye devam edeceğiz."

"TÜRKİYE'NİN DESTEĞİ SİYASİ SÜRECİ CANLANDIRMIŞTIR"

Erdoğan, Trablus'a yönelik saldırıların ciddi boyutlara ulaştığı bir dönemde, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru hükümetin davetine icabetle Libyalıların yardımına koştuklarını anımsattı.

Milli Mutabakat Hükümeti'nin uluslararası topluma yaptığı çağrıya desteğin sadece Türkiye'den geldiğini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Biz, meşru hükümetin yanında yer alırken, başkaları darbeci Hafter'i desteklemeye ve silahlandırmaya devam ettiler. Darbecilerin işlediği insanlık ve savaş suçları, zaman geçtikçe tek tek ortaya çıktı. Terhune'de bulunan toplu mezarlar, işgal döneminin canlı şahitleridir. Hak, adalet ve meşruiyet yerine, darbenin ve darbecilerin yanında saf tutanlar, bu katliamlara da ortak olmuşlardır. İmzaladığımız Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası kapsamında Libya'ya verdiğimiz destek, Trablus'un düşmesini önlemiş, yeni katliamların önüne geçmiş ve ateşkesi sağlamıştır. Türkiye'nin desteği, aynı zamanda Berlin Konferansı'na giden yolu açmış, siyasi süreci canlandırmıştır. Tüm bu çabalar sonucunda Milli Birlik Hükümeti kurulabilmiştir. Bundan böyle önceliğimiz, Milli Birlik Hükümeti'nin yetkisinin ve egemenliğinin ülke sathına teşmil edilmesidir. Kurumların ve silahlı kuvvetlerin birleştirilmesi ve milli mutabakat sürecinin ilerletilmesi zaruridir. Libyalı kardeşlerimizin, daha iyi şartlarda yaşamaları için kamu hizmetleri geliştirilmelidir. Bu vesileyle uluslararası toplumu, tüm bu alanlarda ilerleme sağlanması ve seçimlerin öngörülen tarihte düzenlenmesi için Libya'ya samimi destek vermeye davet ediyorum. Gayrimeşru aktörlere arka çıkarak Libya'da, Libyalıların hilafına çıkar elde etme döneminin artık bitmesini temenni ediyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akdeniz'i daima bir barış ve refah havzası olarak gördüklerini dile getirdi.

"Akdeniz'de komşumuz olan Libya ile deniz yetki alanlarına ilişkin imzaladığımız mutabakat muhtırası, her iki ülkenin milli menfaatini ve istikbalini güvence altına almıştır." diyen Erdoğan, Dibeybe'nin bu muhtıranın Libya'nın milli menfaatlerine uygun olduğunu müteaddit kereler duyurduğunu, ötesinin kendileri açısından lafügüzaf olduğunu aktardı.

Bu husustaki kararlığı bugün tekrar teyit ettiklerini, görüşmelerde ayrıca başta yatırımlar olmak üzere ikili ticaret ve ekonomik ilişkileri güçlendirecek somut adımlar üzerinde durduklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Artık Libya'da yaraların sarılmasına, yeniden imara, kalkınmaya ve Libyalı kardeşlerimizin refahına odaklanmalıyız. Türkiye, sağlam kurumsal yapısı ve güçlü özel sektörüyle Libya'nın alt yapı ve üst yapısında, yeniden imarına her türlü desteği verecektir. Türk özel sektörünün Libya'ya geri dönüşünü hızlandıracak adımlar üzerinde de fikir birliğine vardık. Yarın Başbakan Dibeybe'nin iş adamlarımızla yapacağı toplantıda da tüm bu konular etraflıca değerlendirilecektir. Enerji, sağlık, finans, yerel yönetimler, eğitim ve kültür sahalarında iş birliğimizi daha da ilerletecek adımları hızla atacağız. Bu vesileyle, şu koronavirüs belasının yaygın bir şekilde devam ettiği süreç içerisinde, şu an itibariyle, yarın 150 bin doz aşıyı da kendilerine teslim edeceğiz. Bingazi'deki başkonsolosluğumuzu şartlar olgunlaştığında yeniden faal hale getirmeyi planlıyoruz. Ayrıca Türkiye'nin koronavirüsle mücadeledeki tecrübelerini, aşı dışında ilaçlar da dahil olmak üzere Libya'ya süratle aktaracağız. Bu amaçla Trablus'taki bir salgın hastanesini işleteceğiz."

"GAYRETLERİMİZİ MÜŞTEREKEN SÜRDÜRECEĞİZ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya'nın savunma sanayinin, askeri ve güvenlik mimarisinin yeniden yapılandırılmasına yönelik desteklerinin kesintisiz süreceğini vurguladı.

Libya'nın, savaş, yıkım ve istikrarsızlıkla anılan bir ülke olamayacağına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Barış, huzur ve refahın hakim olduğu bir Libya için gayretlerimizi müştereken sürdüreceğiz. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, Libya'da zafere giden yolu açan aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Vatanlarını ve özgürlüklerini savunurken gazilik payesiyle şereflenen Libyalı kahramanlara acil şifalar diliyorum. Rabb'imden, Libya'yı ve Libyalı kardeşlerimizi bir an önce hasretini çektikleri barış iklimine kavuşturmasını niyaz ediyorum. Konsey toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, aziz kardeşim Sayın Dibeybe ve heyetine ziyaretleri için tekrar teşekkür ediyorum."

"TÜRK ŞİRKETLERİ LİBYA'NIN YENİDEN İMARINI GERÇEKLEŞTİRMELİ"

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe de Türkiye'ye Libya'daki seçimlerin belirlenen takvimde yapılması konusunda verdiği destek için teşekkür ederek, "Türkiye'nin Libya'da kalıcı bir ateşkese yönelik desteğinden dolayı da müteşekkir olduğumuzu ifade ettik." ifadesini kullandı.

Erdoğan'la görüşmede Türkiye'ye Libya'daki seçimlerin belirlenen takvimde yapılması konusundaki desteğinden dolayı teşekkür ettiklerini belirten Dibeybe, "Şüphesiz bizler de bilinen demokratik ve siyasi yöntemlerle seçimlerimizi gerçekleştireceğiz. Yine Türkiye'nin Libya'da kalıcı bir ateşkese yönelik desteğinden dolayı da müteşekkir olduğumuzu ifade ettik." dedi.

Görüşmede iki ülke arasındaki ticari ilişkilere değindiklerini de vurgulayan Dibeybe, şunları söyledi:

"Bu bağlamda iki ülke arasındaki Karma Ekonomik Konsey Toplantısı'nın en yakın zamanda yapılması arzusundayız. Libya, yeniden imar ve yapılanma konusunda da birçok projeye ev sahipliği yapacaktır. Bu bağlamda Türk şirketlerinin gelip bu projeleri yürütmelerini arzu ediyoruz. Aynı şekilde dost ve kardeş ülkelerden aynı yaklaşımı beklemekteyiz. Türkiye'nin müteahhitlik alanındaki derin tecrübesi ve daha önce de Libya sahasında çalışmasıyla bu alanda büyük bir pay alacağına inanıyoruz."

"İş birliğimizin enerji alanında da geliştirilmesi arzusu içinde olduğumuzu bu toplantıda ifade ettik." diyen Dibeybe, ulaştırma alanındaki iş birliğinin, Türk Hava Yolları'nın yeniden Libya'ya uçuşlara başlamasının ve yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelenin de toplantıda ele alındığını ifade etti.

Dibeybe, ikili ilişkilerin her iki ülkenin de çıkarına olacak şekilde geliştirilmesini istediklerinin altını çizerek, "Özetle bizler gerçek anlamda tüm ülkelerle, özelde de Türkiye ile bunu arzulamaktayız. Bizler Türk kardeşlerimizle ilişkilerimizin model bir düzeye ulaşması arzusu içindeyiz." diye konuştu.

"DENİZ YETKİ ALANLARI ANLAŞMASI İKİ ÜLKENİN DE ÇIKARINADIR"

Abdulhamid Dibeybe, "Görüşmelerimizde, Libya'nın siyasi, toplumsal, ekonomik egemenliğinin ve bağımsızlığının, ülkenin doğusu, batısı ve güneyindeki tüm topraklarında barışın korunmasının altını çizdik." dedi.

Türk yönetimi ve halkına, mübarek ramazan ayında gösterdikleri ev sahipliği için teşekkür eden Dibeybe, bugünkü toplantıların, birbirlerini birçok noktanın buluşturduğu iki dost ve kardeş arasında gerçekleşmesi nedeniyle büyük önem arz ettiğini söyledi.

Özellikle Türkiye başta olmak üzere tüm komşu ve dost ülkelerle karşılıklı çıkarlar doğrultusunda stratejik ilişki arzu ettiklerini belirten Dibeybe, şunları kaydetti:

"Birazcık hikmet ve iradeyle herkesin çıkarlarını hayata geçirebiliriz. Görüşmelerimizde, Libya'nın siyasi, toplumsal, ekonomik egemenliğinin ve bağımsızlığının, ülkenin doğusu, batısı ve güneyindeki tüm topraklarında barışın korunmasının altını çizdik. Libya'nın egemenliğine saygı duyulması, diğer ülkelerle de ilişkilerin başladığı temel noktayı teşkil ediyor."

"BİZLER GERÇEK ANLAMDA TÜM ÜLKELERLE STRATEJİK İŞ BİRLİĞİNİ, ÖZELDE DE TÜRKİYE İLE BUNU ARZULAMAKTAYIZ"

Libya hükümetinin beklentileri çerçevesinde güvenlik teşkilatını organize etmeyi ve istikrarı temin etmeyi arzuladıklarını kaydeden Dibeybe, "Bizler, her türlü terör eylemleri ve terör gruplarına karşı mücadelemizi sürdürecek, yasa dışı göç konusunda da çabalarımızı yoğunlaştıracağız." ifadesini kullandı.

Dibeybe, görüşmelerde, ülkesi ve Türkiye arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasının iki ülkenin çıkarına olduğuna vurgu yaparak, ilgili ülkeler ile herkesin çıkarına olacak diyalog sürecinin başlatılmasının da önemli olduğunun vurgulandığını aktardı.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe, ülkesi ve Türkiye arasındaki ikili ticaret ilişkileri ve hacminin dengeli şekilde daha da arttırılmasını temenni ettiklerini dile getirdi.

İki ülke arasındaki çeşitli alanlardaki iş birliğine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Dibeybe, "Ulaşım alanında tekrar THY'nin seyahatlerine başlaması ve korona ile mücadele bağlamında ortak sağlık iş birliği konusunu da ele aldık. Özetle, bizler gerçek anlamda tüm ülkelerle stratejik iş birliğini, özelde de Türkiye ile bunu arzulamaktayız." dedi.

Dibeybe, her iki ülkenin de çıkarına olacak şekilde ilişkileri geliştirmek arzusunda olduklarını vurgulayarak, "Bu (Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği ) konseyimiz ve diğer bizi bir arada tutan mekanizmaları ve kurullarımızı da daha aktif hale getirme arzusundayız." ifadelerini kullandı.

Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin bir sonraki toplantısının Trablus'ta olmasını arzu ettiklerini dile getiren Dibeybe, konuşmasını ramazan ayını kutlayarak tamamladı.

Editör: Haber Merkezi