RAHMETLİ Turgut Özal, Türk medyası ile ilgili olarak, "İki buçuk gazete yeter" demişti. 
Farklı başlıklar altında da olsa bu noktaya doğru gidiliyor.
Özal siyaset için de aynı rakamı vermiş, "Parlamentoda iki buçuk parti ile daha randımanlı olunur" görüşünü savunmuştu.
Bu noktaya da gelindi gibi.
 
Cumhur İttifakı'nda hiçbir sorun yok. Her konuda anlaşıldı. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici "Ben de varım" hatırlatmasıyla yerel seçimler işbirliğinde yerini aldı. 
Yerel seçim kampanyasında bile AK Parti ve MHP fikir birliğinde. Hafta içinde yapılacak son görüşmeyle listeler tamamlanacak ve aday adaylığından resmi adaylık noktasında buluşulacak. 
Peki karşı bloktaki Millet İttifakı'nı oluşturan CHP ve İyi Parti ne yapıyor? Hadi İyi Parti yeni kuruldu. Teşkilatlanmasında bile sorunları var. Ayrılanlar, istifa edenler, yeni katılanlar ile oluşumlarını tamamlamaya çalışıyor. 
CHP öyle değil ki. Örneğin Ankara'da taa geçmiş dönemden kalan ve seçimi bir puan ile kaybetmiş Mansur Yavaş gibi bir isim var ellerinde. O dönem İyi Parti de yoktu. Ankara'nın küçük ilçelerinden Beypazarı'nın MHP'li başkanıydı ve ters düşmüştü. CHP, Yavaş isminde karar kılarak MHP oylarını da alacağını sanıp, seçime girmişti. Kaybetti. Peki bunca yıl içinde CHP'nin Ankara için hiç mi projesi olmadı? 31 Mart seçimlerine hazırlayacağı bir aday neden bulunamadı? Muhalef ve gölge başkan şeklinde 4 - 5 yıl projeler üretecek ve şu günlerdeki seçim atmosferine çıkarak bunları anlatacak bir komisyonu, sözcüsü neden oluşmadı?
 
Bilinmez. Hala Mansur Yavaş isminde tereddüt mü var? Sorun mu var? Belli değil!
Mansur Yavaş da İyi Parti ile CHP arasında gidip, geliyor.
Mansur Yavaş CHP'den aday olup seçilmiş belediye başkanı olarak ya istifa edip İyi Parti'ye geçerse? Bunun garantisi siyasette var mı?
 
Belediye başkanlığı farklı bir siyaset ürünüdür. O partinin söz konusu vilayetle ilgili projeleri olur. Halkına sunacağı yenilikler olur. Ve bununla ilgili de ekipleri olur. Başkan yardımcılıkları, belediye meclis üyelikleri, komisyonlar ve hatta ASKİ gibi EGO gibi büyük işletmelerin başına getirilecek adayları olur. 
Ortada hiç bir şey yok.
Gelelim İstanbul'a... Geçen dönem Mustafa Sarıgül'dü aday. Ne oldu da vazgeçildi? 4 yıl içinde bir İstanbul adayı neden hazırlanmadı? Gürsel Tekin, aday adayı olarak soyundu, çarşı pazar dolaşıyor, kendini tanıtıyor, ama yetkisiz partili konumunda.
Muharrem İnce gibi CHP'lilere nefes aldırmış, heyecan uyandırmış bir partili var. Ama Muharrem İnce'nin de ne eksiği var ki bizce haklı olan talebi uygulanmıyor. Sayın İnce kendisine bir kolaylık istemiyor ki. Tam aksine adaylığı ile ilgili oylama talep ediyor.
 
Cumhurbaşkanlığına aday gösterilen bir siyasetçinin belediye başkanlığı isteğine sıcak bakılmaması da ilginç.
Çantada keklik gibi görülen İzmir'de Cumhur İttifakı Nihat Zeybekçi ile seçim çalışmalarına başladı bile. CHP'nin İzmir'de de kararlılığı yok. İzmir'den aday olmuş ve seçilmiş Türk ekonomisinin güçlü isimlerinden Selin Sayek Böke adı ortaya çıkmış olmasına rağmen olumlu veya olumsuz bir görüş de belirtilmiyor.
Üç büyük şehir demek bir siyasi parti prestijinin ve oy zenginliğinin üçte ikisi demek.
CHP, İzmir hariç bu iki büyük ilde geride olmasına rağmen öne geçme fırsatını elinde bulunduracağına hala geride. 
Önümüzde üç buçuk ay kaldı. Adaylar belli olacak ki tanıtım çalışmalarına başlanılsın. Ekipler kurulsun ve seçim heyecanı için kampanyalar yapılsın. 
 
Günlerdir Cumhur İttifakı'ndan söz edilmesinin nedeni işte bu. Kamuoyuna haber bu taraftan geliyor. İttifak ile ilgili Bahçeli ve Erdoğan'ın söylemleri, röportajları, açıklanan adaylar haber niteliğinde. 
Elbette gündem Cumhur İttifakı'ndan yana. 
CHP - İyi Parti medyadan şikayet ederek kendilerine yer verilmediğinden söz ederken üretim sıkıntısı içinde olduklarını da bilmiyor. Kararlar alınacak, uygulanacak ki medyada değerlendirilsin, yer bulsun, üstünde tartışılsın ve amaca ulaşılsın.
Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bütçe görüşmeleri başlayacak. 12 gün boyunca geceli gündüzlü yüce meclis 2019 bütçe yasası üstünde çalışacak. 
 
Dolayısıyla gündem bütçe. CHP ile İyi Parti'nin merakla beklenen belediye başkan adaylıkları yine ana gündemin gölgesinde kalacak. 
Hangi konuda anlaşamadıkları veya anlaşamayacakları da belli değil. Şapkadan tavşan çıkartmayı beklemeye gerek yok. Bir ülke kapasitesinde ve büyüklüğünde olan 3 büyük şehrimiz için yıllar önceden hazırlanan bir aday bulunamadıysa çok yazık. Şimdiden geçmiş olsun da denilebilir. 
Aslında istekli ve arzulu aday adayı pozisyonundaki siyasetçilere de yazık oluyor görüşündeyiz. CHP'nin önemli isimlerinden Muharrem İnce, Mustafa Sarıgül ve hatta Mansur Yavaş şu aşamada pasif konumdalar. Önümüzdeki beş yıl içinde de bu pasifliği devam ederse bir kez daha geçmiş olsun demek geliyor insanın içinden.