Almanya Federal Meclisi, bugün Başbakan Olaf Scholz’un hükümetinin kaderini belirleyecek olan kritik güven oylamasına sahne oluyor. Koalisyon ortağı Hür Demokrat Parti’nin (FDP) hükümetten çekilmesi ve "Trafik Işığı İttifakı"nın çöküşü sonrası, Başbakan Scholz’un güvenoyu alıp alamayacağı ülkenin siyasi geleceğini belirleyecek.
Başbakan Scholz’un geçtiğimiz ay Maliye Bakanı Christian Lindner’i görevden alması, koalisyonun dağılmasına neden oldu. FDP’nin hükümetten çekilmesiyle Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve FDP arasında kurulan "Trafik Işığı İttifakı" sona erdi. Koalisyonun çökmesi sonrası güven oylamasına gidilmesine karar verildi. Scholz, güvenoyu alamazsa Almanya, 23 Şubat 2025’te erken seçime gidecek.
Oylama öncesinde Meclis'te konuşma yapan Olaf Scholz, hükümet politikalarını savundu. Scholz, ekonomide vaatlerini yerine getirdiğini belirterek asgari ücreti saatlik 12 Euro’ya yükselttiğini hatırlattı. Ekonomik durgunluğu aşmak için kamu yatırımlarına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Scholz, borçlanma limitinin güncellenmesini talep etti.
"Hiçbir seçmen son üç yılda karşılaşacağımız zorlukları tahmin edemezdi. Daha fazla ekonomik büyümeye ihtiyacımız var, " diyen Scholz, hem Alman ordusuna hem de Ukrayna’ya destek verilmesi gerektiğini söyledi. Ancak, Taurus uzun menzilli füzelerinin ya da Alman askerlerinin Ukrayna’ya gönderilmesine karşı olduğunu yineledi.
Scholz’un konuşması, bir güven oylamasından çok erken seçim kampanyasına dönüştü. Koalisyonun çökmesinden FDP’yi sorumlu tutarak, "Dünyada yatırım yapabilecek bir ülke varsa o da Almanya’dır, " ifadelerini kullandı.
Scholz’un en büyük rakibi, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, mevcut hükümetin çöküşünü “Tam bir başarısızlık” olarak nitelendirdi. Merz, Scholz’un koalisyonu yönetemediğini savunarak şunları söyledi:
"Üç partinin hiçbir şekilde bir arada olmaması gerekiyordu. Bugün, Almanya için bir rahatlama günüdür."
Merz, Şubat ayında gerçekleşmesi beklenen erken seçimde Almanya’nın yeni başbakanı olmaya hazırlanıyor. Angela Merkel’in ardından CDU’nun liderliğini üstlenen Merz, Scholz’un politikalarını “küstahlık” olarak değerlendirerek, ülkede hızlı bir değişime ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
Olaf Scholz’un güven oylamasından geçememesi durumunda, Almanya’da 23 Şubat 2025’te erken seçim yapılacak. Bu durumda, SPD’nin liderliğindeki mevcut hükümet yerini CDU ağırlıklı yeni bir yönetime bırakabilir. Friedrich Merz’in başbakanlık yarışındaki iddiası ve Scholz’un performansı, Almanya’nın siyasi geleceğini şekillendirecek.
