05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi DÜNYA Baskın, işkence, istismar, katliam! Yeni hedef Batı Şeria

Baskın, işkence, istismar, katliam! Yeni hedef Batı Şeria

Günlerdir bomba yağdıran ve binlerce masum sivilin ölümüne neden olan İsrail askerleri, bir taraftan da rehin aldıkları Filistinlilere yaptıklarıyla gündem oluyor.

İsrail'in Gazze'de 471 kişinin ölümüne neden olan hastane saldırısının yankıları sürerken, bölgeden yeni görüntüler gelmeye devam ediyor. 

Son olarak İsrail askerlerinin Batı Şeria'da rehin alarak ellerini ve gözlerini bağladıkları Filistinlilere işkence yaptıkları görüntüler paylaşıldı.

Bölgeden gelen görüntü izleyenleri isyan ettirdi.

işgence

Çatışmaların acımasız yüzü sosyal medyada paylaşılan karelere yansıdı.

Objektiflere yansıyan o karelerden birinde, İsrail askerlerinin esir aldığı Filistinliler görülüyor. Silahlı İsrail askerleri, çırılçıplak soydukları Filistinlilerin ellerini arkadan bağladığı yere yüzüstü pozisyonunda yatırılan esir Filistinlilerin gözlerinin de bağlı olduğu anlar kaydedilmişti.

Bununla yetinmeyen İsrail güçleri, sırtlarına numaralar yazdıkları Filistinlilere işkence etmişti.Bu görüntüler, sosyal medyada tepkilerin odağına oturmuştu. Yaşananların kabul edilemez olduğunu söyleyen kullanıcılar, "vahşet" ifadesinde bulunmuştu.

işgence3

Filistinli grupların 7 Ekim'de İsrail yerleşimlerine yönelik saldırılarının ardından Batı Şeria'da Filistinlilerin öldürülmesi ve gözaltına alınması 'korkutucu' şekilde arttı.

İşgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan Filistinliler, son iki hafta içinde Filistin karşıtı şiddetin ve toplu gözaltıların "korkutucu" bir şekilde tırmanmasına tepki gösteriyor. İsrail güçleri, Hamas'ın silahlı kanadının İsrail'in güneyinde ölümcül bir sürpriz operasyon gerçekleştirdiği 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'da onlarca kişiyi öldürdü ve en az 870 Filistinli sivili gözaltına aldı.

Saldırıda Hamas binlerce roket fırlattı ve İsrail'e kara, hava ve deniz yoluyla savaşçılar gönderdi. Saldırıda en az 1.400 İsrailli öldürüldü ve rakam tam olarak belli olmasa da en az 199 İsrailli esir alınarak Gazze'ye götürüldü.

İsrail saldırıya Gazze Şeridi'ne yönelik hiçbir hedef gözetmeyen şiddetli bombardımanla karşılık verdi ve 1.500'den fazlası çocuk olmak üzere en az 3.785 Filistinliyi öldürdü. Aynı dönemde İsrail güçleri Batı Şeria'da sıkı bir tecrit uygulayarak yerleşimleri kapattı, köy ve kasabaların girişlerine bariyerler ve beton bloklar yerleştirdi ve kendisine karşı çıkan protestoculara ateş açtı.

İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da son iki hafta içinde aralarında yaklaşık 20 çocuğun da bulunduğu en az 73 Filistinli İsrail ateşiyle öldürülürken 1.300'den fazla Filistinli de yaralandı.

"Sakat kalmaları için dizlere ateş ediyorlar"

Filistinli tıbbi kaynaklara göre, genç erkeklere ateş eden İsrail güçleri, baş, boyun ve göğüs gibi vücutlarının üst kısımlarını hedef alırken, yaraların çoğu kalıcı sakatlık amacıyla dizde yoğunlaşıyor. Kullanılan mermilerden bazıları uluslararası yasaklı patlayıcı mermilerdir.

Bu arada, 'Arij' olarak bilinen Uygulamalı Araştırma Enstitüsü, Yahudi yerleşimci saldırılarının da 7 Ekim'den bu yana yüzde 40 arttığını söylüyor.

Rehin tutulan aileler

Filistinli Mahkumlar Derneği sözcüsü Emeni el Sarahne Middle East Eye'a yaptığı açıklamada son gözaltıların "korkutucu" olduğunu, çünkü her gün yapıldığını ve onlarca eski mahkumu, aktivisti ve milletvekilini hedef aldığını söyledi.

Sarahne, Filistinli Mahkumlar Derneği'nin hızla artan tutuklu sayısını kaydetmeye çalıştığını, ancak tutuklama hacminin katlanarak arttığını ve tam olarak belgelenmesinin zor olduğunu belirterek,

"Bu sayılara İsrail'in 7 Ekim'den bu yana binlerce kişiyi tutukladığını söylediği Gazze Şeridi'nden işçiler dahil olmadığı gibi, o gün Gazze Şeridi'ni çevreleyen yerleşimlere girebilen savaşçıların ya da Şerit vatandaşlarının sayısı da dahil değil" dedi.Sarahne asıl endişe verici olanın gözaltındakilere uygulanan şiddet ve tutuklamalar sırasında yaşanan insan hakları ihlalleri olduğunu söyledi. 

Gözaltına alınanların yüzde 80'inin tutuklama sırasında dayak ve kötü muameleye maruz kaldığını, gözaltına alındıktan sonra da uzun süre kelepçeli ve gözleri bağlı tutulmak gibi insanlık dışı koşullara maruz kaldığını aktardı.

"Bir eve yapılan her tutuklama baskınında, İsrail askerleri teftiş bahanesiyle kasıtlı olarak mobilyaları tahrip ediyor ve bazı eşyalara el koyuyor" dedi. STK ayrıca, diğer aile üyelerine teslim olmaları için baskı yapmak amacıyla yaşlarına bakılmaksızın birçoğu rehin tutulan tutukluların ailelerine yönelik istismar olaylarını da belgeledi.

''Çoğu, aranan kişiler üzerinde bir baskı aracı olarak gözaltında işkence ve aşağılayıcı muameleye maruz kalmaktadır'' diyen Sarahneh  "İsrail'in Filistinlilere yönelik ırkçı kararlarına uluslararası kamuoyunun göz yumması nedeniyle, önümüzdeki günlerde daha büyük ve daha şiddetli tutuklama kampanyalarıyla karşı karşıya kalacağız gibi görünüyor'' ifadeleriyle söylemlerini bitirdi.

Middle East Eye'a konuşan 30 yaşındaki Eman Mansur, İsrail ordusunun Nablus kentindeki evine üç gün boyunca baskın düzenlediğini ve altı ay önce İsrail hapishanelerinden salıverilen kocası Amir Shtayyeh'i gözaltına aldığını aktardı.

Mansur, kocasını bulamayan askerlerin onu teslim olmaya zorlamak için evin içindeki eşyaları tahrip ettiklerini ve evin altını üstüne getirdiklerini vurgulayarak "Eve üç kez girdiler ve her seferinde her şeyi tahrip ettiler ve çocuklarımı korkuttular. Kocam bizi bu günlük dehşetten korumak için Huvvara askeri kampına teslim olmak zorunda kaldı" dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *