Suriye’de 61 yıllık Baas rejimi, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) öncülüğündeki muhalif grupların hızlı ilerleyişiyle tarih oldu. Başkent Şam’ın ele geçirilmesiyle Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ailesiyle birlikte ülkeden kaçtı ve Rusya’ya sığındı. Bu gelişme, Ortadoğu'daki dengeleri altüst edebilir.
12 Günde Baas Rejimi Sona Erdi
27 Kasım’da HTŞ'nin başını çektiği muhalif gruplar, Esad rejimine karşı başlattıkları saldırılarla kısa sürede Halep, İdlib, Hama ve Humus gibi stratejik şehirlerde üstünlük sağladı. 7 Aralık’ta başkent Şam’a giren gruplar, halkın da desteğiyle rejimi tamamen çökertti.
Muhaliflerin bu hızlı ilerleyişi, Beşar Esad’ın ülkeden kaçmasını kaçınılmaz hale getirdi. Esad ve ailesinin Rusya'ya sığındığı duyurulurken, rejimin sembolü haline gelen Baas Partisi'nin 61 yıllık iktidarı sona erdi.
Putin Sessizliğini Koruyor
2015 yılında Suriye iç savaşına doğrudan müdahil olan ve Esad rejiminin ayakta kalmasını sağlayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu büyük gelişmeye dair henüz bir açıklama yapmadı. Putin’in bu sessizliği, uluslararası kamuoyunda merak uyandırıyor.
Rusya, 2015'te Suriye'deki iç savaşa hava kuvvetleriyle müdahil olmuş ve bu müdahale Esad’ın savaşta üstünlük sağlamasında kritik bir rol oynamıştı. Ancak şimdi, rejimin çöküşü sonrası Kremlin’in atacağı adımlar belirsizliğini koruyor.
2015 Yılında Neler Yaşanmıştı?
Suriye iç savaşı 2011'de başladığında Rusya, Şam yönetimine siyasi ve askeri destek sağlamıştı. Ancak 2015’teki hava saldırılarıyla müdahalesini artıran Moskova, savaşın Esad lehine dönmesinde belirleyici olmuştu. Putin, Rusya’nın müdahalesini "cihatçı tehditlere karşı bir güvenlik önlemi" olarak açıklamıştı.
Bu süreçte, Esad ilk kez Suriye dışına çıkarak Moskova’da Vladimir Putin ile bir araya gelmişti. Ancak şimdi, aynı Esad rejimi çökmüş ve lideri ülkeden kaçmış durumda. Bu durum, Rusya’nın bölgedeki stratejisini yeniden şekillendirme zorunluluğu doğurabilir.
Suriye’nin Geleceği Nasıl Şekillenecek?
Rejimin çökmesiyle Suriye’de yeni bir dönem başladı. Başkent Şam’ın kontrolünü ele geçiren muhalif gruplar, rejim güçlerinin bölgedeki etkinliğini sona erdirdi. Aynı zamanda, Türkiye sınırına yakın Tel Rıfat bölgesini terör örgütü PKK/YPG’den temizleyen Suriye Milli Ordusu, Münbiç'teki terör hedeflerine yöneldi.
Bu gelişmeler, Suriye’nin geleceğinde Türkiye'nin ve bölgesel aktörlerin oynayacağı rolün önemini artırıyor. Halkın da desteğini alan muhalif grupların yeni bir yönetim modeli sunup sunamayacağı ise zamanla netleşecek.
Peki, sizce bu yeni dönemde Suriye’nin geleceğini şekillendirecek en kritik faktör ne olacak? Görüşlerinizi bizimle paylaşın!
