Çin, taleplerin artmasından endişeli

YÜZ binlerce insan protestolara katılırken, Batılı haber ajansları ve polis raporlarına göre, 1.7 milyon kişi veya şehir nüfusunun yaklaşık dörtte biri bu mitinglere iştirak etti. Çoğunlukla Hong Konglu genç nüfusu, eğitimli beyaz yakalı işçiler, öğrenciler, yaşam standardı düşük gökdelenlerde çalışanlar ve öğretmenler gibi birçok sınıf katmanı yer aldı. Son olarak on binlerce işçi, ulaştırma, hizmet, finans ve bankacılık sektöründe genel grev yaptı. ÖZELLIKLE Hong Kong havaalanını felç eden gençler ve işçiler, Hong Kong şehrine ve elit finansçılarına ciddi darbe vurdu. Sonuç olarak, Hong Kong Havaalanı, hem yolcular hem de finans oligarkları açısından dünyanın en işlek yerlerinden biridir. Dolayısıyla Siyasi durgunluk şimdi küresel finansal ve ekonomik istikrarsızlığa önemli bir katkı faktörü haline geldi.

Gerilimin temeli çok eski

1970’LERDE Çin’deki kapitalizmin restorasyonundan bu yana zenginliği artmakta olan Hong Kong, Çin ve küresel mali seçkinler ile gençler ve işçiler arasındaki gerilim, ekonomi temelli yaşanılan toplumsal krizden kaynaklanmaktadır. Elbette bu krizi kullanmaya çalışan Batılı ülkelerin desteğini de unutmamak gerekir. Çin Komünist Partisi, uzun zaman önce gerçek sosyalizm ve komünizm ile bağları kopardı ve bugün, Hong Kong da dahil olmak üzere Çin’deki ince ve ultra zengin bir katmanın çıkarlarına dayanıyor ve onu temsil ediyor. Dolayısıyla dünyanın en yoğun nüfuslu ve pahalı şehirlerinden biri olan Hong Kong’da gençlere, yüksek yaşam masrafları ve bir kişinin kendi evinin asla satın almak/yaşayamayacağı duygusundan da rahatsızlık duyuluyor. Protestoların altında, kentin göze çarpan toplumsal eşitsizliğine ve refah hizmetlerinin yokluğuna, özellikle de gençlere yönelik uygun fiyatlı konut ve iş olanaklarına duyulan hüsran ve düşmanlık yatıyor.

‘ABD’nin Kara eli’

Karizmasını çiziyor

ÇIN, en başından beri bölgedeki protesto eylemlerinden ABD başta olmak üzere batı ülkelerini sorumlu tutuyor. Hatta Çin’e ait devlet medya kuruluşları, Hong Kong’daki ABD Başkonsolosluğu’nun siyasi birim şefi Julie Eaden’in öğrenci lideri Joshua Wong da dahil olmak üzere; önde gelen muhalefet liderleriyle bir otel lobisinde bir fotoğrafını yayınladı. Çin bu resmi ‘ABD’nin Kara eli’ olarak ilan etti. ABD bir yandan Çin’in uluslararası arenadaki finansal açıdan sevimli yüzünü çirkinleştirmek isterken; diğer yandan Tayvan, Sincan-Uygur bölgeleri gibi Çin’in diğer sorunlu bir alanını da tekrar dünya gündemine getirerek karizmasını çiziyor.

Siyasi ve finansal bir sabotaj

ÖTE yandan Hong Kong, Tayvan ve Sincan-Uygur bölgesinde uygulamalarının Çin’nin iç siyasetinin çekişmeli diğer eyaletleri arasında ‘emsal’ teşkil ettirmeye çalışıyor. Diğer yandan Dünya finans merkezlerinden biri olan Hong Kong’da yaşamı ciddi şekilde sarsarak siyasi ve finansal bir sabotaj uyguluyor. Bu arada bakış açımızı biraz değiştirirsek; Devletlerin, şirketlerini Finansal oligarkların ve Medya kuruluşlarının asıl endişesi “şiddet” değil, Hong Kong’daki ‘maddi çıkarlarıdır

Protestolardan sonra polis baskısı, sosyal medya platformları aracılığıyla ‘Daha fazla talep’i tetikledi.

Diğer talepler ise; Tutuklanan protestoculara karşı suçlamaların geri çekilmesi, Polis şiddetine yönelik bağımsız soruşturma ve Hong Kong’un yasama ve idari organları için genel oylamaya dayalı serbest seçimler yer alıyor

Editör: Haber Merkezi