Nepal’de son günlerde gençlerin sosyal medya yasaklarına ve yolsuzluk iddialarına karşı başlattığı geniş çaplı protestolar ülke genelinde sert olaylara dönüştü; siyasi kriz sonucu Başbakan K.P. Sharma Oli istifa etti, hükümetin neredeyse tüm üst düzey yöneticileri görevlerinden ayrıldı. Mevcut durumda başkent Katmandu ve çeşitli şehirlerde sokağa çıkma yasağı uygulanıyor, Nepal ordusu güvenliği sağlamak için sokaklara indi.
Nepal’de Güncel Durum
Nepal’de protestoların merkezinde, 18-30 yaş arası gençlerin oluşturduğu “Z kuşağı” yer alıyor. Hükümetin Facebook, Instagram, WhatsApp ve benzeri sosyal medya platformlarında getirdiği erişim yasağı, yolsuzluk ve ekonomik sorunlarla birleşince kitlesel hareketi başlattı. 11 Eylül itibarıyla ölenlerin sayısı 25’e, yaralılar 600’ün üzerine çıktı; parlamento ve bakanlık binaları ateşe verildi, siyasilerin evleri saldırıya uğradı. Katmandu'da ordu devriye nöbeti tutarken, kamuoyuna evlerinde kalma çağrısı yapıldı. Yetkililer, göstericilerle diyalog için hazırlık yürütüyor ancak gerginlik sürmekte.

Protestolar ve Siyasi Kriz Süreci
Gençlerin öncülüğünde başlayan hareket; sosyal medya platformlarının kapatılması ve derinleşen yolsuzluk skandalları karşısında hükümeti istifaya zorladı. Başbakan Sharma Oli'nin ardından dört kabine bakanı istifa etti. Protestocular erken seçim ve sistemde köklü değişiklik talep etmekte. Parlamento ve hükümet binaları, medya kuruluşlarına ait merkezler saldırıya uğradı, şehir merkezlerinde askerler nöbet tutuyor. BM ve birçok uluslararası kuruluş ise hem protestoculara hem de siyasi liderlere itidal ve barışçıl çözüm çağrısı yaptı.
Nepal’de Süreç Nasıl İşliyor?
Başbakanlık koltuğu için geçici yönetim atanması beklenirken, eski başyargıç Sushila Karki’nin adı öne çıkıyor. Ordu, güvenliği sağlamak amacıyla kilit binalara ve ana arterlere konuşlandı, gözaltı operasyonları yapıldı. Protestolar merkezi bir liderliğe sahip olmamakla birlikte gençlik koalisyonları ve sosyal medya organizasyonlarıyla anlık koordinasyon yürütülüyor. Siyasi partiler çözüm için diyalog ortamı hazırlarken, yeni seçim ve anayasal reform gündemin ilk sırasına taşındı. Süreç, ulusal birlik hükümeti kurulmazsa siyasi kaosa sürüklenebilir; ülke hem iç güvenlik hem de demokratik yöntemler açısından kritik bir dönemece girdi.
