İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, tüm İsrailli esirlerin serbest bırakılması ve savaşın İsrail’in kabul edebileceği şartlarda sona erdirilmesi için müzakerelere başlanması talimatı verdiğini açıkladı.
Gazze İşgali Planlarıyla Paralel Müzakere
Netanyahu, yaptığı açıklamada, “Tüm esirlerin serbest bırakılması ve savaşın İsrail'in kabul edebileceği şartlarda sona erdirilmesi için derhal müzakerelere başlanması talimatını verdim.” ifadesini kullandı.
İsrail ordusunun kendisine Gazze kentinin işgal planlarını sunduğunu belirten Netanyahu, ateşkes ve esir takası görüşmelerinin bu planlarla paralel şekilde yürütüleceğini vurguladı. “Hamas'ın yenilgisi ve tüm esirlerin serbest bırakılması el ele gidiyor.”
diyen Netanyahu, İsrail Güvenlik Kabinesi’nin bu gece toplanarak işgal hazırlıkları ile ateşkes ve esir takası görüşmelerini ele alacağını kaydetti.
Hamas’tan 60 Günlük Ateşkes Onayı
Hamas ise arabulucular tarafından sunulan 60 günlük ateşkes ve Gazze’deki bazı İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını öngören teklifi kabul ettiğini duyurdu.
Aksa Şehitleri Hastanesi kaynakları, serbest bırakılan 10 Filistinlinin Han Yunus’un doğusundaki Kisufim Geçidi’nden Gazze’ye giriş yaptığını bildirdi. Serbest kalanların bitkin olduğu, bazılarının vücutlarında işkence izlerinin bulunduğu aktarıldı.
Filistinliler, açıklamalarında ağır insanlık dışı şartlarda tutulduklarını ve işkenceye maruz kaldıklarını ifade etti.
Esirlerin Akıbeti Endişe Konusu
Filistin Esirler Cemiyeti, İsrail’in kara saldırılarının başlangıcından bu yana binlerce kişiyi alıkoyduğunu, bu kişiler arasında kadınlar, çocuklar, sağlık personeli ve sivil savunma görevlilerinin bulunduğunu açıklamıştı. Cemiyet, bu kişilerin akıbetinin gizlendiğini ve ağır koşullarda tutulduklarını vurguluyor.
İsrail ise zaman zaman küçük gruplar halinde Filistinlileri serbest bırakıyor; fakat serbest kalanlarda açlık belirtileri ve ağır işkence izleri gözlemleniyor.
Uluslararası Hukuk ve Çağrılar Göz Ardı Ediliyor
İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nde öldürme, açlıkla cezalandırma, zorla yerinden etme ve yıkım politikalarını sürdürürken; uluslararası toplumun çağrılarını ve Uluslararası Adalet Divanı’nın saldırıları durdurma kararlarını hiçe saymaya devam ediyor.
