ABD'nin önde gelen The New Yorker dergisinde yer alan habere göre, mayısta ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), Soufan'a ulaşarak, El Kaide'in peşinde olduğu bilgisini paylaştı. 

CIA'in kendisine ulaşmasından iki hafta sonra ise Soufan, sosyal medyada ''kin dolu'' bir kampanyanın hedefi oldu.

Soufan, ölüm tehditleri içeren mesajları FBI'a götürdükten sonra soruşturma başlatıldı ve siber güvenlik uzmanları, sosyal medyada başlatılan söz konusu kampanyanın bir ucunun öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı hedef alanların bir kısmıyla aynı kişiler olduğunun izini sürdü.

Uzun süredir El Kaide tarafından düşman görülen Soufan, eski FBI ajanı olarak, Kenya ve Tanzanya'da Amerikan büyükelçilikleri ve Yemen'de U.S.S. Cole savaş gemisine saldırılar düzenleyen militanları da soruşturdu.

FBI'dan ayrıldıktan sonra güvenlik danışmanı şirketi kuran ve Katar polis akademisi ve istihbarat yetkililerine eğitim veren Soufan, Suudi hükümetinin öfkesini kazandı.

Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki konsolosluk binasında 2 Ekim 2018'de vahşice öldürülmüştü.

Suudi Arabistan'da Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili davada 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında ise toplam 24 yıl hapis cezası verilirken, bin Selman'a yakın isimler serbest kalmıştı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından 2019 haziran ayında açıklanan 101 sayfalık raporda, Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı'yı kasten ve taammüden öldürmekten sorumlu tutulmuştu.

Raporda, aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın da bulunduğu üst düzey yetkililerin soruşturulması için güvenilir kanıtlar olduğuna işaret edilmişti.

Editör: Haber Merkezi