İngiltere'nin kalbi Londra, Batı bölgesinde yaşanan vahşi bir cinayetle sarsıldı. Shepherd’s Bush semtinde yaşayan iki İngiliz vatandaşı, 62 yaşındaki Albert Alfonso ve 71 yaşındaki Paul Longworth, Kolombiyalı uyruklu Yostin Andres Mosquera tarafından evlerinde vahşice öldürüldü. Korkunç olayın ardından güvenlik kamerasına yansıyan görüntüler, akıllara durgunluk verecek cinsten: Kanlar içinde dolaşan zanlının çıplak şekilde dans edip şarkı söylediği anlar, soruşturmanın en çarpıcı delilleri arasında yer aldı.
Cinayet Anı Kameraya Yansıdı
Polis soruşturmasına göre Mosquera, evde kalmasına izin verilen çiftin misafiri konumundaydı. Ancak bu konukluk kısa sürede bir kâbusa dönüştü. Zanlı, ilk olarak 62 yaşındaki Albert Alfonso’yu defalarca bıçakladı. O esnada odada önceden yerleştirilen bir güvenlik kamerası, cinayeti tüm çıplaklığıyla kaydetti. Mosquera'nın, kurbanının boğazını ve vücudunu vahşice kestiği, olay anında hiçbir pişmanlık belirtisi göstermediği aktarıldı.
Olayın şokunu henüz atlatamayan Paul Longworth ise Mosquera’nın bir sonraki hedefi oldu. Longworth, başına çekiçle vurularak feci şekilde öldürüldü. Bu acımasız cinayetler, İngiliz kamuoyunu derinden sarstı.
Katilin Akılalmaz Davranışları Kameralara Takıldı
Cinayetlerin hemen ardından Mosquera’nın davranışları, akıl sağlığıyla ilgili ciddi soru işaretlerini gündeme getirdi. Güvenlik kamerası görüntülerine göre katil, iki kurbanını öldürdükten sonra çıplak şekilde evin içinde dolaştı, dans etti ve yüksek sesle şarkılar söyledi. Ellerinde eldiven ve maske olan Mosquera, bunları çıkardıktan sonra kan içinde adeta dehşetin bir temsilcisine dönüştü.
Ceset Parçalarını Köprüden Aşağı Atmak İstedi
Cinayetleri örtbas etmeye çalışan Mosquera, kurbanlarının bedenlerini parçalayarak bazı uzuvları derin dondurucuya yerleştirdi. Geriye kalan parçaları ise valizlere doldurduktan sonra İngiltere’nin ünlü simgelerinden biri olan Bristol’deki Clifton Asma Köprüsü’ne götürdü. Zanlının amacı, ceset parçalarını köprüden atarak delilleri ortadan kaldırmaktı. Ancak bu girişimi sonuçsuz kaldı ve kısa süre içinde yakalandı.
Zanlı, Kurbanın Hesaplarından Para Çekmiş
Soruşturmanın bir diğer çarpıcı boyutu ise zanlının cinayetlerin ardından Albert Alfonso’nun kişisel bilgisayarını kullanarak banka hesaplarına erişmesi oldu. Yapılan incelemelerde Mosquera’nın çeşitli miktarlarda para çektiği ve hesap üzerinde yetkisiz işlemler gerçekleştirdiği tespit edildi.
Zanlı "Kendimi Savundum" Dedi, Jüri İnanmadı
Mahkemeye çıkan Yostin Andres Mosquera, yalnızca Alfonso’yu öldürdüğünü kabul ettiğini ve bunu “kendi can güvenliğini sağlamak için yaptığını” iddia etti. Ancak jüri, hem Alfonso’nun hem de Longworth’un ölümünden zanlının sorumlu olduğuna kanaat getirerek onu çift cinayetten suçlu buldu. Sanığın ailesinin Kolombiya’da tehdit edildiğini ve olay günü büyük bir korku içinde olduğunu ileri süren savunma tarafı, cinayet sonrası çıplak dansın psikolojik çöküşün bir yansıması olduğunu iddia etti.
Ömür Boyu Hapis Yolda
Mahkeme hakimi, Mosquera için başka bir ihtimalin olmadığını belirterek, ömür boyu hapis cezasının uygun olacağını vurguladı. Zanlının ruh sağlığıyla ilgili detaylı bir raporun hazırlanmasına ve ceza duruşmasının 24 Ekim’de yapılmasına karar verildi.
Polis: "En Sarsıcı Vakalarımızdan Biri"
Soruşturmayı yürüten Başkomiser Ollie Stride, olayla ilgili şu çarpıcı ifadeleri kullandı:
“Bu, ekip olarak şimdiye kadar karşılaştığımız en sarsıcı vakalardan biri. Paul ve Albert, evlerinde en acımasız şekilde hayatlarını kaybetti. Adaletin yerini bulması için gece gündüz çalıştık.”
