Bakan Nureddin Nebati'nin geçtiğimiz gün Türkiye Bankalar Birliği ile gerçekleşen toplantıdan detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Toplantıda TL'nin değer kazanımına yönelik olarak bir mekanizma açıklanacağı, kamu bankaları ile ekonomi yönetimi aracılığıyla uygulanacak bu mekanizmaya, özel sektörün de davet edildiği vurgulandı. Banka genel müdürlerinin ise durumdan duydukları kaygıyı dile getirdiği, sistemin zorlanabileceği alanlar konusunda uyarılarda bulunduğu belirtildi.
Banka genel müdürlerinin reel faiz eksikliğinin yarattığı, bundan sonra daha da artacağını düşündükleri tahribatı vurguladıkları, enflasyonun çok hızlı yükselişi nedeniyle yaşanabilecek sorunları da aktardıkları belirtildi. Aktif kalitesi, karlılık, sermaye yeterliliği ve döviz likiditesi başta olmak üzere görüşlerini beyan eden banka genel müdürlerinin, şeffaf ve sağlam bilanço yapılarını sürdüğünü söyledikleri, ancak zorlanan alanlara yönelik eleştirilerini de dile getirdikleri vurgulandı. Toplantıda katılım bankası yöneticilerinin de enflasyon kadar faiz verilmesi konusunda görüş beyan ettikleri öğrenildi.
BDDK'nın bankalarda yaşanabilecek sermaye yeterlilik rasyosu sorunlarına yönelik olarak rahatlatıcı önlemler alabileceği şeklinde güvence verdiği de ifade edildi. Banka yöneticilerinin ise rahatlatıcı önlemlere rağmen Basel kurallarından çok uzaklaşılmaması gerektiği konusunda yorum verdikleri vurgulandı. Bakan Nureddin Nebati'nin konuya ilişkin tüm yorumları dinlediği ve bu sürecin geçici olduğu konusunda görüş beyan ettiği söyleniyor.
Bloomberg HT'nin haberine göre Bakan Nebati'nin "Ne yaptığımızı biliyoruz. Bu konuda yeterince deneyim ve tecrübemiz var. Ekonominin sorunları 2010 yılından itibaren uygulanan yüksek faiz, düşük kur sisteminden kaynaklanıyor. Çok daha güçlü bir ekonomiyi bu sistem içinde kurgulayacağız" dediği belirtildi.
Serbest piyasa prensiplerinden asla taviz verilmeyeceğini belirten Bakan Nebati'nin, "Bu yönde vatandaşlarımızda tereddüt uyandıranların suç işlediğinin altını kalın şekilde çizmek isterim. Bu konuda kaleme alınan köşe yazılarının gerçeklikle en ufak bir şekilde bağı, yakından uzaktan ilgisi yok" dediği vurgulandı.
