Engelli bireylerin Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyetiyle araç sahibi olmasını düzenleyen yasal mevzuatta köklü değişiklikler yapıldı. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni düzenlemelerle birlikte hem alım koşulları hem de araçların kullanım süresinde dikkat çekici sınırlamalar getirildi. Bu adımların temel amacı, sosyal devlet anlayışı çerçevesinde verilen muafiyetin istismar edilmesini engellemek ve yerli otomotiv sanayisine milli düzeyde destek sunmak.
Yeni sistemde, ÖTV muafiyetinden yararlanmak isteyen engelli bireylerin tercih edeceği araçların yerli üretim oranının en az %40 olması zorunlu hale getirildi. Bu şart, ithal otomobillerin kapsam dışına çıkarılması anlamına gelirken, yerli üreticilerin rekabet gücünü artıracak bir adım olarak değerlendiriliyor. Türk otomotiv sektörünün üretim kapasitesine ve teknolojik gelişimine doğrudan katkı sunması beklenen bu uygulama, aynı zamanda milli ekonomiye ivme kazandıracak.
Artık 10 yıl boyunca devredilemeyecek
ÖTV muafiyetli araçlarda uygulanan satış yasağı süresinde de çarpıcı bir değişiklik yaşandı. Mevcut uygulamada bu araçlar 5 yıl boyunca satılamıyordu. Yeni düzenlemeye göre bu süre 10 yıla çıkarıldı. Bu değişiklikle birlikte, engelli bireyler adına alınan araçların ticari amaçla kullanılmasının önüne geçilmesi ve muafiyetin suiistimal edilmesinin engellenmesi hedefleniyor.
Bu karar, yalnızca sosyal adaleti sağlamayı değil, aynı zamanda toplumsal kaynakların hakkaniyetli kullanımını gözeten bir adım olarak dikkat çekiyor. Gerçek ihtiyaç sahiplerine yönelik bu hassas yaklaşım, kamu vicdanında da takdir topluyor.
Yeniden değerleme sistemi korundu
Araç alımlarında geçerli olan üst fiyat limiti uygulaması da yeni düzenlemelerle devam ettiriliyor. ÖTV muafiyetinden yararlanılabilecek araçların fiyat limiti, her yıl belirlenen yeniden değerleme oranı doğrultusunda güncellenmeye devam edecek. 2025 yılı için bu oran %43,93 olarak ilan edildi.
Bu oran, yalnızca ÖTV muafiyetiyle sınırlı kalmayıp 2026 yılı için belirlenen vergi, harç ve cezaların hesaplanmasında da referans alınacak. Böylece ekonomik koşullara göre esnek bir yapı korunmuş olacak ve sistemin güncelliği sürdürülebilecek.