Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Yüz Yüze 100 Gün Ümraniye Programı” kapsamında sivil toplum kuruluşları temsilcileri, vakıf ve dernek başkanları, iş insanları ile buluştu.
Nebati burada ekonomi yönetiminin enflasyonu çözmek için adımlar attığını tekrarlayarak şunları söyledi:
- 1970’lerde yaşanan petrol krizinin ardından bugün tüm dünyayı etkisi altına alan yeni bir enerji krizinin etkisi altındayız. Brent petrolün varil fiyatı ortalaması 2021’de 71, 6 dolarken 2022 ortalaması 109 seviyesine yükseldi. Doğal gaz ve kömürde de hızlı artışlar yaşandı. Önümüzdeki kış bu fiyatların birkaç katına gideceğine ilişkin bir beklenti var. Enerji maliyetindeki artışla birlikte ulaştırma maliyetlerinin de yüksek seyretmesi küresel ticaret hacmini ve küresel büyümeyi zorlayan unsurlar olarak ön plana çıkıyor.
- Dünyadaki büyüme tahminleri aşağı giderken Türkiye’nin tahminleri yükseliyor. Biz bir başarı hikayesi yazıyoruz. Kim ne derse desin. Ekonomik büyüme ile birlikte istihdamda çok büyük bir artış kaydettik.
- Türkiye ayrışarak büyüyecek. Onlar ‘yanacağız’ dediler, biz ‘büyüyeceğiz’ dedik. Onlar, insanlar işsiz kalacak dedik, biz insanlar işini kaybetmeyecek dedik.
- Tablo apaçık ortada. Küresel ekonomideki tüm zorluklara rağmen Türkiye tam yol ilerliyor. Ekonomimiz çok şükür sağlıklı ve sağlam. Bir de bizim karamsarlar korosuna sorsanız, size anında ‘yandık, bittik’ şarkısını söylemeye devam eder.
- Yakıt fiyatları yükselirken her gün ana haberlerin manşetlerindeydi. Dünyadaki fiyatlar arttı. Doğal gazda hane halkını koruyoruz. Pompa satış fiyatlarını olduğu gibi yansıtıyoruz. OECD ülkeleri içinde akaryakıttan en az vergi alan ülkeyiz. Şimdi pompa çıkış fiyatlarında son bir aydır mazot, benzin 22 lira seviyesine indi. Manşetlerde yok, altyazı geçiyor.
- Bir kesim tüm sorunlara büyüteçle bakarken başarı kaydedilen adamları hepten yok sayıyor. Hatta spekülasyona varacak düzeyde manipülatif çarpıtmalardan medet umanlar var. Beklentimiz objektif yaklaşımlardan ötesi değildir. Önlerinde unvan bulunanlar bir koro halinde ‘dolar şuraya, ülke şuraya geçecek’ diye konuşuyorlar. Önünde unvan bulunanlar, Türkiye'nin IMF'den borç almadığını bilerek, tamamen teknik bir duruşla her ülkenin kapasitesi oranında almış olduğu miktarı bile 'borç aldılara’ dönüştürebiliyor.
- Tüm başarılarımızın yanı sıra elbette yüzleştiğimiz bazı sorunlar da söz konusudur. İhracattaki güçlü seyir ve turizm gelirlerindeki artışa rağmen enerji ve emtia fiyatlarındaki hızlı yükselişler nedeniyle cari işletme açığı artmıştır.
- 2020 yılında enerjiye ödediğimiz tutar 28 milyar dolar. 2021 yılında 51 milyar dolar 2022 yılında bu yıl 100 milyar dolara doğru gidiyor. Onun için de bunun etkisinin ne kadar derin olduğunu görmek açısından şuna bakmak lazım. Biz petrole bu kadar gaza, enerjiye bu kadar ödüyor olmasaydık enerji hariç ithalat ihracat durumu 12 aylık için birikimli cari işlemleri yapmayız mayıs ayı itibariyle 34, 6 altı milyar dolar fazla verirdi. Cari açığımızın sadece ve sadece nedeni enerji maliyetlerimizdir.
