‘’Dağ gibi müstakim olur. Çünkü dağın 4 alameti vardır. O mü’minde bu 4 alamet olacak, benzeri. Dağ, sıcaktan erimez. Soğuktan donmaz. Rüzgardan devrilmez. Sel alıp götürmez.’’

Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri’nden: ‘’Şems bana bir şey öğretti; ‘’Dünyada bir tek mü’min üşüyorsa, ısınma hakkına sahip değilsin ‘’Celaleddin!’’ dedi. Ben de biliyorum ki yeryüzünde üşüyen mü’minler var; artık ben ısınamıyorum!.. Cenab-ı Hak rahman ve rahim, Efendimiz rauf ve rahim; kulun da merhamet tevzi etmesi lazım demek ki. Bunu da bir imtihan olarak düşünecek. ‘’Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı.’’ Gülün dikene katlanması. Yani güle bak; çiçeklerin şahı, sapına bak, dikenler var.

İşte; ‘’Yaratan Rabbinin adıyla oku.’’(el-Alak, 1)

Velhasıl ıztıraplar, gayretler, fedakarlıklar neticesinde manevi terfiler nasib olur. ‘’Öyle bir abdest al ki, o abdest hiç bozulmasın.’’ Yani daima ilahi huzurda olduğunun farkında ol. Öyle bir namaz kıl ki hiç bitmesin. Yani namazın bir miraç olsun. ‘’Namaz miraçtır’’, buyuruyor Rasulullah Efendimiz. Aşığa beş vakit namaz yetmez. ‘’Beş yüz bin vakit ister.

Gerçek aşık, vuslatın bitmesini hiç ister mi...’’ Mehmed Akif, bir ‘’...vecd ile bin secde eder varsa taşım’’ diyor. Burada bir vecd ile bin secde edecek başlar.. Manevi heyecan, ibadetin zevkini bir aşk haline getirir.

Mevlanâ buyuruyor ki;

‘’Ne kadar zengin olsan, ancak yiyebileceğin kadar yersin.

Denize testiyi daldırsan, alabileceği kadar su alır, gerisi kalır.’’

Mevlana Hazretleri buyuruyor;

Cenab-ı Hak; ‘’...Seher vaktinde Allah’tan bağışlanma dileyenler.’’ (Al-i İmran; 17) buyuruyor

Seherlere davet ediyor. Ve o seherlere hazırlanabilme... ‘’Bir seher benden ilham kesildi. Bir tuluat, bir sünuhat, kalbime doğmadı. Anladım ki vücuduma şüpheli birkaç lokma girdi. Bilgi de hikmet de helal lokmadan doğar. Aşk da merhamet de helal lokmanın mahsulüdür. Eğer bir lokmadan gaflet meydana geliyorsa, bil ki o lokma, şüpheli veya haramdır.’’