Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Habertürk'ten Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtlarken çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Çavuşoğlu, şunları söyledi:

Bugüne kadar hiç bakanlıkla ilgili hesap yapmadım. Ben partinin kurucularından birisiyim. 2013 25 Aralık tarihinde AB Bakanı olarak göreve geldim. 13 sene içinde bakanlık veya başka bir pozisyon için ne ima ettim, ne talep ettim ne de olmadım diye sitem ettim. Verilen her görevi layıkıyla yaptım. Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiri oldu, 4 arkadaşımızı Kabine'de görevlendirdi. Daha sonra 3 arkadaşımız daha geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız inşallah yine seçilecektir. Kendisinin takdiridir, elbette kendi kabinesinde istediği arkadaşlarımıza görev verecektir.

Geçen seçim Millet İttifakı bizden 2 puan öndeydi. Bu dönemde anketlere baktığımızda çok daha iyi durumdayız. Antalya'da şu anda durumumuz çok şükür iyi.

Halkımızın oyunu ipotek altına almayalım. Anketlere göre konuşuyoruz, öyle görünüyor ki, halkımız ilk turda işi bitirecek.

Diplomaside, uluslararası ilişkilerde sürekli dostluğun, sürekli düşmanlığın olmaması lazım. Diyaloğun kopmaması önemli. Türkiye'nin sergilediği özellikle Ukrayna savaşı, Türk dünyasında Cumhurbaşkanımızın oynadığı rol. Herkesin imrendiği denge politikası, arabuluculuk, kolaylaştıcılık rolümüz, Tahıl Anlaşması, bizi seven ve sevmeyen tarafından herkes tarafından takdirle karşılanıyor. Kardeş ülkelerle ilişkilerimizin geliştirilmesi can Azerbaycan başta olmak üzere. Dünyanın her yerinde arabaluculuk konusunda marka ülke olmamız. Depremde gördük ki Afrika ülkeleri bile bize yardım için yarıştı.

Ekonomi politikalarımızın başarısı. İhracatımızın artması. Halkımız dış politikayı ve dış politika adımlarını çok yakından takip ediyor. Bu son zamanlarda bazı ülkelerde ilişkilerimizi normalleştirdiğimiz için değil genel anlamda izlediğimiz dış politika. Mesela Rusya-Ukrayna arasında taraf tutmamamız. Bugün NATO üyeleri arasında her iki taraf arasında bizden başka konuşan var mı? Şimdi muhalefet biz iktidara gelirsek taraf tutacağız diyor. Bizim böyle bir lüksümüz yok. 

Savaştan sonra ülkemize Rusya ve Ukrayna'dan gelen oldu. Bunun kiralar üzerinde olumsuz etkisi olduğunu görüyoruz. Vatandaşımızın beklentisi kira artışlarında düzenleme yapılarak bunun sınırlandırılması. Tabii bu arz talep dengesi ayrı bir şey. Yaklaşık 1 milyon eve şu anda girilemiyor. Vatandaşlarımız üst limit getirilsin diyor. Gerçekten bazı yerlerde sadece Antalya'da değil fiyatların arttığını gördük. Afyon'da daha makul olduğunu görüyoruz. Birçok yerde arttı maalesef.

Yurt dışında yaklaşık 3 milyon civarında seçmen var. Vatandaşlarımızın daha önceki arzusu Türkiye'nin yönetimine hak sahibi olmak; yani oy kullanabilmekti. Bu sanırım 6. seçim olacak. Her seçimde vatandaşlarımızın kullandığı oy sayısı artıyor. Yüzde 50'nin üstüne çıktı en son. Cumhur İttifakı açısından lehimize. Vatandaşlarımız yapılan hizmetlerden çok memnun. Bir de kıyaslama imkanı oluyor. Yurt dışındaki vatandaşlarımız 20 sene önceki Türkiye ile bugünkü Türkiye'nin farkını görüyor. Bundan gurur duyuyor. Türkiye'nin ezik durmaması oradaki vatandaşlarımızın gururunu okşuyor. 

Biden, sayın Cumhurbaşkanımızı ABD'ye davet etti. Cumhurbaşkanımız 'seçim bitsin sonra geliriz' dedi.

Daha önce Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nden gelip HDP'ye kampanyasına katıldı. Daha sonra gelmek istedi biz almadık. Şimdi AKPM'de Ukrayna asıllı Alman milletvekili listeye konmuş. Şimdi onu almayacağız; çünkü açıkça taraf tutuyor. Değiştirirlerse değiştirirler, değiştirmezlerse almayacağız. Gelip de Türkiyenin iç işlerine karışmak olmaz. Şu ana Ankara Büyükşehir Belediyesi ile bir büyükelçi görüşmek istediği zaman hayhay diyoruz. Yurt dışına gitmek istediklerinde yardımcı oluyoruz. Kimseye görüşmeyin demeyiz, bunun kanunlar içinde, şeffaf olması lazım.

Mısır Dışişleri Bakanı ile çok iyi bir görüşme geçti. Semih Şükri ile son 3 görüşmemizin hepsi aynı sıcaklıkta; hatta artan sıcaklıkta geçti. Adana'ya geldi. Mersin'e gittik. Benim ziyaretim de çok iyi geçti. Çeşitli platformlarda özellikle BM marjında her sene görüşüyorduk. Cumhurbaşkanlarımızın Katar'da görüşmelerinden sonra hızlı bir ivme yakaladık. Ticaret ve ekonomi komisyonunun kurulması, ortak ticaret odasının kurulması, ticaret bakanları da Türkiye'ye gelecek. Uluslararası örgütler nezdinde birbirimize destek olacağız. Adaylıklarımızı destekleyeceğiz. Libya'yı seçime götürecek bir yol haritasında mutabık kaldık mesela. Her iki tarafla görüşüyoruz. Tam tersine Libya'yı birleştirmeye çalışıyoruz. Ortak bir tabur kurma projesi var. Askeri birlik. Bu önemli bir adım. Esas seçimle ülke birleşebilir. Şu anda bana göre iki önemli aktör Mısır ve Türkiye. Tabii Cezayir, Katar, BAE de önemli. Rusya ilgi göstermese de orada bir aktör. Türkiye ile Mısır'ın işbirliği yapması, aynı amaçla beraber çalışması Libya'nın yararınadır. Filistin meselesi mesela. Sadece Ramazan ayında İsrail'in pervasızca saldırılarının durması bakımından değil. Filistinli kardeşlerimizin ev, arazi, topraklarının gasp edilmesiyle ilgili birçok sorun var. Mısır İslam dünyası, Filistin, Akdeniz, Ortadoğu, Afrika için önemli bir ülke diyorduk. Şimdi beraber çalıştığımızda bunun olumlu etkileri olacaktır.

Mısır'la Cumhurbaşkanları düzeyinde henüz nerede görüşeceği konusunda bir karar yok. Doha'daki görüşmede önce Dışişleri Bakanları görüşsün daha sonra biz liderler düzeyinde bir araya gelelim denmişti, mutabık kalınmıştı. Bence çok gecikmez ama Cumhurbaşkanları adına şu tarihte olur demek yanlış olur. TRT, AA ile ilgili bir mutabakat zaptını önerdik. TİKA'nın tekrar Mısır'a dönmesini teklif ettik. Olumsuz bir şey söylemediler. Yunus Emre Kültür Merkezi Kahire'de devam ediyor. İlişkilerin sadece ekonomik boyutunu konuşmadık. Tarihi, kültürel bağlarımız var. İletişim, kültür, turizm konusunda işbirliği alanlarını konuştuk.

Suriye rejimi başından beri 'Türkiye topraklarından çıksın' diyor. Ama topraklarında hakimiyetinin olmadığı bir gerçek. PKK/YPG terör örgütü burada hakimiyet sürüyor. DEAŞ'in hakimiyet sürdüğünü hatırlıyorsunuz. Biz temizledik. Suriye'nin toprak bütünlüğünü en güçlü şekilde destekliyoruz. Herhangi ön şartın olmadığını söyledik. Siyasi süreci canlandırmak istiyoruz. Başka olasılık kalmadı. Astana sürecinde rejim ve muhalefet var. Sonuçta Anayasa Komisyonu'nda da netice alınamadı. BM Güvenlik Konseyi 2254 kararı çerçevesinde siyasi süreci canlandırmak lazım. Bizden Suriye'ye zarar gelmez. YPG/PKK Suriye'yi bölmek istiyro. Suriyeli göçmenlerinin güvenli şekilde dönmesini sağlamak. Sadece bizim kontrol ettiğmiiz güvenli bölgelerden değil, rejimin kontrol ettiği yerlerden gerdi. Buralarda da rejimle angajmana girip çalışmak lazım. Bakan yardımcıları düzeyinde toplantı oldu. İstihbarat ve savunma bakanları düzeyinde oldu. Mayıs'ın başında dışişleri bakanları nezdinde görüşme olabileceğini Rusya söyledi bize. Mayıs'ın başında böyle bir görüşmenin olabileceğini söylediler, bazı tarih önerilerinde bulundular. Tarihi netleşince o toplantıyı gidip gerçekleştireceğiz.

Tarihler örtüşmedi. İran ben de dahil olayım dedi. Daha sonra bakan yardımcılar ıhazırlasın dedik. Ancak uygun zamanda gerçekleşti. Herkes düşüncesini açıkça söyledi. Bu iletişimin devamı konusunda hemfikir kalındı. Biz geçmişi unuttuk, sen adım atma gel aramıza derse ülkeler, siyasi süreçle ilgili rejimin adım atma olasılığı çok daha azalır. Rejim siyasi çözümü tercih etmedi; askeri çözümden yana oldu. Bunun o kadar kolay olmayacağını herkes görüyor. Neticede muhalefetin de eğitilmiş gücü var. BM Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde siyasi sürecin netice getirebilmesi için Suriye rejiminin atması gereken adımlar var. Karşılığında adıma adım projesi var. Arap ülkeleri içinde ilişkileri normalleştirelim diyenler de var, rejim adım atmadan tam normalleşme ya da üyelik olmasın diyenler de var. Rejimle başlayan angajman netice getirirse iyi. Bizim de arzumuz bu. Kalıcı statükoyla ilgili herhangi bir şey yapamayız. Biraz da bizim angajmanımız bazı ülkelerle rejimin diyaloğunu hızlandırmış gibi. Görüşmek için askeri çekin şartını kabul etmiyoruz. Biz çıkınca bize yönelik tehditler oluşacak. Adana Mutabakatı'nı yeniden güncelleyecek miyiz? Adana Mutabakatı'na göre Suriye tüm tehditleri bertaraf edecekti. Toprak bütünlüğüne saygı gösterdiğimizi her seferinde hatırlatıyoruz. O konuda şüphelerin olmaması gerektiğini söylüyoruz.

Şu ana kadar İran için yıkıcı diyemem. Tabii Rusya'nın inisiyatifiydi bu. İran'ın bundan sonraki süreçte yapacağı katkı önemli. ABD'nin Suriye ile görüşmemiz pek hoşuna gitmedi. Bizim işbirliği yapmamız PKK/PYD'ye yönelik bir tehdit oluşturacak. Kimyasal silah kullandığı zaman kırmızı çizgimiz dediniz, sonra adım atmadınız. Suriye politikasından çekildiniz. Ajandanız sadece PKK/YPG'yi desteklemek ve Suriye'yi bölmek oldu ajandanız. Biz onun bunun hoşuna gidecek gitmeyecek kaygısıyla hareket etmiyoruz. İdlib konusunda statüko devam ediyor. Burada yerinden edilmiş insanlar için yaptığımız briket evler var. İdlib aynı şekilde Fırat Kalkanı bölgesi, diğer Suriye'nin kuzey doğusu, Barış Pınarı için geçerli bir durum. Suriye'de yol haritası üzerinde hep beraber çalışmamız lazım. Başka ülkeler varsa, Körfez, Arap ülkeler varsa, işte Mısır dahil herkesin katkısına, AB'nin katkısına hazırız biz.

Editör: Grlyrtts