Bir kudsi hadiste Allah Teala'nın, “Namazı (Fatiha'yı) kulumla kendi aramda yarı yarıya paylaştım ve kulum dilediğini alacaktır” buyurduğu ifade edildikten sonra şöyle devam edilmiştir: 

“Kul namazda Fatiha'yı okurken “Hamd alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur” deyince Allah, “Kulum bana hamdetti'' buyurur;
Kul, “O, rahmandır ve rahimdir” deyince Allah, “Kulum beni övdü” der.
“Ceza gününün tek sahibi” deyince “Kulum benim yüceliğini dile getirdi” der.
“Ancak sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz” deyince, “Bu kulumla benim aramda ortak olan kısımdır ve istediği kulumun olacaktır” der. 
Kul, “Bizi dosdoğru yola ilet, nimetine erdirdiklerinin yoluna, gazaba uğramışların ve doğrudan sapmışların yoluna değil”, deyince Allah, “İşte bu yalnızca kuluma aittir ve kuluma istediği verilecektir” buyurur.
Sonunda “amin” diyerek “duamızı kabul buyur, elimizi boş çevirme” deriz. 
Peygamberimiz de (SAV) Fatiha'dan sonra ''amin'' demiştir.

BİR AYET:

Kuşkusuz yerde olsun, gökte olsun hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz. (Ali İmran; 3/5)

BİR HADİS:

Ebu Hureyre (RA) Resulullah’dan (SAV) şöyle rivayet etmiştir:

Kıyamet günü dünyada makam ve mevki sahibi ve büyük diye bilinen, iri yarı bir adam huzura gelir de Allah indinde sinek kanadı kadar bile değer ifade etmez. (Buhari)

Allah’ım, kulun ve peygamberin Muhammed'in sav istediği hayırlı şeylerden ben de istiyorum. (Ahmed İbn. Hanbel)