Şam İslam Kolejinde öğrenciliğim devam ederken ayrıca Şam'ın meşhur alimlerinden Fkıh, Feraiz, Tefsir, derslerini Şam Emevi Camiinde halkalar halinde 

devam ederken şam'ın meşhur fıkıh alimi Abdürrezzak Halebi, biz Türk öğrencilerine şöyle nasihat etti:

'' Türkler, özellikle sizler fıkıh derslerinde dikkatinizi dağıtmayın.İyi dinleyin. Dünyada en çok fetva soran ve fetva ile yaşayan bir toplum varsa o da Türklerdir''

Gerçekten de doğru. Bende İstanbul Müftülüğünde fetvada iken muhtelif fetvalarla karşılaştım. 

Bunun içinde Diyanet İşleri Başkanlığı Yüksek Din Kurulu son zamanları ''FETVALAR'' isimli kitabını yayınladı.

Bende bu kitabı aldım. Fevkalade bir eser, hemde her müslüman ailenin evinde bulunması gereken bir eser.

Şimdi bu kitaptan naklederek ''HASTA NAMAZINDAN'' bahseder.

Abdest ve teyemmüme güç yetiremeyen kişi nasıl namaz kılar?

Cevap: İnsanlar ancak yapabileceklerinden sorumludurlar. Zira dinimiz, kişiye güç yetiremeyeceği yükü yüklemez. Hastalığı veren de yükümlülükler yükleyen de  Allah'tır. Dolayısıyla kişi gücü neye  yetiyorsa onu yapmakla mükelleftir.(Hac, 22/78-Fetih; 48/17)

Allah Teala Kur'anı Kerim de '' Allah  bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. (Bakara; 2/286) buyurmuştur.

Bu ilke, ibadetlerin kişiye  gerekliliği konusunda olduğu gibi, ibadetlerin yapılışı ile ilgili konularda da geçerlidir.Mesela, aklı olmayana namaz farz değildir.

Buna göre, abdest almaya gücü yetmeyen ve kendisine yardım edecek kimsesi  de olmayan kişi, teyemmüm  ederek namazlarını kılar.

Ancak kolları ve ayakları sağlam olduğu halde, temiz su ve temiz toprak kullanmaktan aciz olan veya ağır hasta olan kişi, kendi başına abdest alıp teyemmüm edemediği gibi bu konuda kendisine yardım edecek biri de bulamıyorsa abdestli olmasa bile, yapabiliyorsa vakte hürmeten namaz kılanların 

hareketlerini yapar, iyileştiğinde de yine namazlarını kaza eder.(Dürrül Muhtar)

Şafi mezhebinde sahih kabul edilen görüş de bu şekildedir.(Nevevi). 

Hanbelilere göre ise, bu haldeyken namaz kılına bildiğinden daha sonra kaza edilmesi de gerekmez.(İbn.Kudame)

Kolları ve ayakları olmadığı için abdest almaya gücü yetmeyen ve kendisine yardım kimsesi de bulunmayan kişi, teyemmüm de yapamayacak durumda ise,

bu kişiye abdest ve teyemmüm yükümlülüğü yoktur.Kendisini abdestli gibi kabul ederek, kılabildiği şekilde namazlarını kılar.

Bu namazları daha sonra kaza etmesi söz konusu değildir.(İbn. Nüceym)