Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü köşesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.

Selvi'nin yazısının bir bölümü şöyle:

KILIÇDAROĞLU, seçimin kaybedilmesini başarı gibi göstermeye çalışıyor.

Dört partiyle birlikte girdiği seçimde CHP’nin yüzde 25 oy almasını sorun etmiyor ama seçimden yüzde 52 oyla zafer kazanarak çıkan Erdoğan, AK Parti’nin yüzde 35 oy almasını görmezden gelmiyor.

Erdoğan, il başkanları toplantısında, “Tartışmasız zaferimize rağmen partimizin oylarında görülen negatif ayrışmanın farkındayız. Kimi şehirlerde milletvekilliği ile cumhurbaşkanlığı oy oranı uyumsuzluğunu görmezden gelmiyoruz. Tüm bu sıkıntıların kaynağını il il, sandık sandık inceliyoruz. Nerede bir hatamız olmuşsa kabullenecek ve düzeltmenin yollarını arayacağız” dedi.

TUZAĞI GÖRDÜ

Bir süre önce muhalefetteki dağınıklığın yerel seçimler için AK Parti açısından yanıltıcı olmaması uyarısında bulunmuştum.

3 Temmuz tarihinde, “AK Parti bu tuzağa düşmemeli” başlıklı yazımda, “AK Parti’nin muhalefet cephesindeki kaos ortamını yanlış değerlendirmemesi gerekiyor. Muhalefet seçim öncesinde nasıl olsa ‘Hayat pahalılığı AK Parti’yi götürür bizi getirir’ dedi. Ama yanıldı. AK Parti’nin de nasıl olsa muhalefetteki bu dağınıklık bize İstanbul ve Ankara’yı kazandırır diye düşünmemesi lazım. AK Parti’nin düşeceği en büyük tuzak olur” demiştim.

MADDE MADDE SIRALADI

Dün Erdoğan’ı izlerken, tehlikenin farkında olduğunu gördüm. Erdoğan bu tür tuzakları görmese şimdiye kadar girdiği her seçimi kazanan lider olur mu?

Erdoğan’ın konuşmasından bu başlıkları tek tek sıralamak istiyorum:

1- Muhalefetin kavgalı, dağınık, gerçekten içler acısı haline bakıp da gelecek seçimler dahil hiçbir seçimi çantada keklik göremeyiz.

2- Bugün birbirlerine demediklerini bırakmayanlar yarın çıkarları uğruna can ciğer kuzu sarması olmakta asla tereddüt etmezler. Son seçim sürecinde bunun sayısız örneğini gördük, yaşadık.

3- Masadan kalktı diye ittifak ortaklarına aşağılık hakaretlerde bulundular, 3 gün sonra hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ettiler.

4- Dün baba-oğul videosu çekenlerin bugün gırtlak gırtlağa gelmesinin bizim için hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Değişim adı altında yürütülen kayıkçı kavgalarıyla bizim işimiz olmaz.

5- Zihniyet değişmedikten sonra CHP Genel Müdürlüğü’ne hangi kumpasla kimin getirildiğinin bizim nazarımızda hiçbir anlamı bulunmuyor.

AMAN DİKKAT

Muhalefetteki dağınıklık AK Parti’ye psikolojik üstünlük sağlayabilir ama bu yanıltıcı olmamalı. Hele hele rehavete sevk etmemeli. Bu fırsat heba edilmemeli. Tam aksine yerel seçimlerde de büyük bir zafer elde edip önümüzdeki 5 yılı “altın yıllar” gibi değerlendirme imkânına kavuşmalı. O nedenle yerel seçimlere hazırlanırken AK Parti yöneticileri bu uyarıları çerçeveletip tam karşılarındaki duvara asmalılar.

EMEKLİ MAAŞLARINDA İYİLEŞME OLACAK

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağı sözünün gereğini yerine getirdi. Ancak emeklilerle ilgili düzenleme burukluğa neden oldu. Daha önce enflasyon farkı artı refah payı olarak yapılan artışta bu kez refah payından söz edilmemesi emeklilerde hayal kırıklığına yol açtı.

Gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çevrilmişti. Erdoğan dün, “Emekli maaşında iyileşme olacak” dedi. Cumhurbaşkanı ilgili bakanlara talimat verdiğini söyledi. “Emeklilerimizin beklentilerini göz ardı etmiyoruz. Ne söz verdiysek hepsini tek tek yerine getiriyoruz. Dün enflasyon oranı netleşince emeklilerin alacağı maaş da belli oldu. İyileştirme çalışması için bakanlarımıza talimatı verdim. Çalışmalar başladı. İnşallah önümüzdeki haftalarda gerekli açıklamayı yapacağım” diye konuştu.

Erdoğan söz verdi mi yapar. İnşallah emeklilerimize sevindirecek bir sonuç ortaya çıkar.

Editör: Grlyrtts