ŞERBETLIYIZ biz. Öyle kolay kolay mücadeleden vazgeçmeyiz. Aslanlar gibi karşı koyuyoruz. Ortalık bizim cebimizi, sağlığımızı bozan virüslerle dolu. Gergedan virüsü, domuz virüsü, dolar virüsü, euro virüsü, ABD virüsü, İsrail virüsü, PYD virüsü, PKK virüsü, Deaş virüsü....
Özetle dostlar ortalık zararlı haşeratlarla, tehlikeli virüslerle kaynıyor. İlk ikisi sağlığımızı etkiliyor. Yüksek ateş, hapşırma ve tıksırma. Akabinde halsizlik ve yatak. Bunun çaresi var. Bir iki antibiyotik, bir ağrı kesici, bir burun spreyi, üç gün yatak dinlenmesi olay biter. Ama öteki virüslerin maalesef tedavisi biraz meşakkatli. Tek yol amansız mücadele. Ama ‘akıllı’ mücadele.
Dolar virüsü
Bu virüsler içinde en önemlisi, stratejik düşman ABD’nin parası, dolar ve de faiz virüsü. Düşmüyor. Dolar 5.08’e kadar geldi. Sonra hamle yaptı ve 5.45’e gitti. Ama psikolojik sınır olan 5.00’ın altına inemedi. Neden? Aslında inmesi gerekiyordu. Evangelist casus PKK’lı rahibi verdik. ABD’de tutuklu Hakan Atilla davasından iyi haber geliyor. Merkez bankası faizleri indirmedi. Son iki ayda 6 milyar dolar cari fazla verdik. Önümüzdeki aylarda 30 milyar doların altına ineceğine dair öngörüler var. Döviz bazlı ihalelere iyi teklifler geliyor. İhracatımız 200 milyar dolara yelken açtı. Garip ithal kalemlerini kısıtladık. İçeride ekonomiye yük getirecek büyük ihaleler iptal edildi. Ayağımızı yorganımıza göre uzatıyoruz. Turizm gelirlerimizin maşallahı var. Gelecek yılın rezervasyonlarından, yerli turistimize yüzde 5 yer kaldı. 40 milyon turist, 40 milyar dolar beklentimiz var. Dövizi yastık altından çıkarma projelerimiz açıklandı. Hatta yanlı kredi derecelendirme kuruluşları bile not düşürmedi. Kemirmeye devam edecek Ekonomik olarak bu kadar olumlu hamlelere rağmen dolar düşmüyor! Neden? Düşmesi lazım, ama düşmüyor! Hatta doların bu sıralar 4’ün altına inmesi lazımdı. Ama inmedi! Bunun iki büyük sebebi var. Birincisi ABD. Ekonomimizin ve de güvenliğimizin tepesinde, Demokles’in kılıcı gibi duruyorlar. Yıllardır şu naçiz köşemde ABD’yi hep ‘stratejik düşman’ tanımladım, yazdım. Sevinçliyim... Çünkü artık açık oturumlarda, stratejistlerin ve uzmanların konuşmalarında, stratejik düşman kelimesi dillere oturmaya başladı. Evet, bu düşman bizi kurduğu 70 bin kişilik terörist ordusu ile tehdit ettikçe, Kıbrıs karasularında petrol ve de gaz yatakları için, bize karşı Mısır, İsrail, Vahabi, Suudi ve de Yunan birlikteliği tehdit olarak durdukça ve de ABD para babaları ile Yahudi lobisi piyasadan dolar almaya devam ettikçe, bu dolar virüsü içimizi kemirmeye devam edecek.
Yabancı satıyor
Bu durumdan vatandaş da tedirgin. Sokakta sorular hep aynı: Ne olacak bu doların hali? Doların dış etkenlerle düşmeme sebebin yazdık. Bir de iç sebebini yazalım. Haftanın son günü piyasalar normal seyrinde, borsamız yüzde 2’lere yakın yukarıda. Dolar 5.28’lerde. Maliye Bakanı doların yastık altından nasıl çıkaracaklarının planını açıklıyor. Bu arada bir şeyler oldu. Piyasalarımız bir anda yüzde 2 artıdan, yüzde 2 eksiye döndü. Dolar 5.40’ı geçti. Ne olduğunu anlamak için Gedik yatırımdan, yatırım danışmanı Sultan kardeşimi aradım ve sordum; Ne oluyor Allah aşkına! Cevap netti; ‘Ağabey öbür kanalda cumhurbaşkanımız konuşuyor. Ordunun, Fırat’ın doğusuna gireceğini söylüyor’. Evet, dostlar Fırat’ın doğusu, Münbiç, YPG, ABD bunlar bizi de rahatsız ediyor. Girelim ama sessizce, patırtı gürültü etmeden. Bu sayede de eli mouse’da olan faiz ve de dolar vurguncularının eline koz vermemiş oluruz. Unutulmaması gereken ülkemizde hala 50 milyar dolarlık yabancı yatırımı olduğu. Ve olumsuz her konuşma onların satışa geçmelerine sebep oluyor.
