Ebu Musa el-Eşari ra rivayet edildiğine göre Resulullah sav efendimiz bir defasında; ''Sadaka vermek, müslümanın vazifesidir'' buyurmaktadır.
Bunu duyan ashabı kiram bir an için şaşırdılar. Zira aralarında sadaka verecek kadar zengin yoktu.
Sadaka verecek bir şey bulamazsa? diye merakla sordular. Resulullah efendimiz: Eliyle emek verir çalışır, hem kendi sine faydalı olur, hem de tasadduk eder buyurdular.
Bu defa; Buna gücü yetmez veya iş bulamaz ise? diye tekrar sordular. Efendimiz; İhtiyaç sahibi , darda kalmış ve mazlum kimselere yardımcı olur, buyurdular.
Buna da gücü yetmezse ? diye tekrar sual ettiler. Resulullah efendimiz bu defa; iyilik yapmayı tavsiye ederler buyurdular. Bunu da yapamazsa ? diye dördüncü kez sorduklarında Efendimiz sav de bu suallerini şöyle cevapladı: Kötülük yapmaktan uzak durur. Bu da onun için sadakadır buyurdular. (Buhari)
Resulullah efendimizin bu beyanlarını her müslümanın verebileceği bir sadak veya yapabileceği bir iyiliğin mutlaka olduğu şeklinde anlamak mümkündür. Yani herkesin durumuna uygun düşecek hayır yolları mutlaka vardır.
Nitekim Resulullah efendimiz bir başka hadisi şerifinde, sadece maldan verilenin değil, Allah rızası gözetilerek yapılan her türlü hayrın, yardımın ve iyiliğin sadaka muhtevasına girdiğini şöyle beyan etmiştir: Dine uygun olan her güzel iş, sadakadır. (Buhari)
Hamdolsun, takva mevsimi olan Ramazanı şerife yaklaşıyoruz. Bu takva n-mevsimine de hazırlıklı gelmemiz lazım. Peki, nasıl hazırlanacağız, gönül alemimizi nasıl tekamül ettireceğiz?
Rabbimizin rızasını tahsil maksadıyla neler yapacağız?
Evvela ibadetlerimize daha bir hassasiyet göstereceğiz. İbadetlerimizin Hak katındaki makbuliyetinin de muamelatımz da kendini göstereceğini unutmayacağız. Hayır ve hasenat için koşturmaktan yorulmayacağız.
Çünkü Rabbimiz, bir müminin her anının iyilik ve güzel ahlak ile tezyin olmasını ediyor ve; Bir hayırlı iş bitirip boş kaldın mı hemen başka işe koyul ve yalnız Rabbine yönel. (El-İnşirah; 7-8) buyuruyor.
Peygamber efendimiz de bir müminin faydasız işlerle vaktini ziyan etmesini istemez. Ve bilhassa boş zamanların içtimai kulluk vazifeleriyle değerlendirilmesi için, sık sık tavsiye mahiyetinde;
Bu gün bir yetim başı okşadın mı? Bugün bir aç doyurdun mu? Bugün bir hastayı ziyaret ettin mi? Bugün bir cenaze teşyiinde bulundunuz mu? diye sorardı.(Müslim)
Diğer bir hadis şerifte şöyle buyuruluyor:
''Adamın biri, yol üzerinde bir ağaç dalı gördü ve Allah'a yemin ederim ki, bunu müslümanları rahatsız etmemesi için buradan kaldıracağım'' dedi.
Sonra da kaldırdı ve bu yüzden cennete konuldu''