CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik gerçekleştirilen yumruklu saldırı kamuoyunda infial yaratırken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan konuya ilişkin önemli bir açıklama geldi. İstanbul’da meydana gelen olayda, saldırıyı gerçekleştiren Selçuk Tengioğlu’nun geçmişi ve hukuki durumu hakkında detaylı bilgi veren Bakan Tunç, kamuoyunda oluşan yanlış algıları düzeltmeyi amaçladı.
Saldırgan hakkında adli süreç başlatıldı
Olayın ardından derhal harekete geçen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, saldırgan hakkında adli soruşturmayı başlattı. Bakan Tunç’un açıklamasına göre, saldırıyı gerçekleştiren şahıs güvenlik güçlerince gözaltına alındı ve soruşturma çok yönlü şekilde yürütülüyor. Bu süreçte devletin, vatandaşın can güvenliğini sağlama yükümlülüğünü eksiksiz yerine getirmesi dikkat çekti.
Geçmişte işlediği korkunç suçlar ortaya çıktı
Selçuk Tengioğlu’nun adli sicili incelendiğinde, geçmişte işlediği tüyler ürpertici suçlar gün yüzüne çıktı. 2004 yılında iki çocuğunu kasten öldürmek ve iki çocuğunu da kasten yaralamaktan dolayı İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iki kez müebbet hapis ve süreli hapis cezalarına çarptırıldığı öğrenildi. Bu suçların ağırlığı, kamuoyunda oluşan tepkilerin boyutunu daha da artırdı.
16 yıl cezaevinde kaldı, 2020’de şartlı tahliye edildi
Adalet Bakanı Tunç, saldırganın 16 yıl cezaevinde kaldıktan sonra 2020 yılında şartlı tahliye edildiğini belirtti. Bu karar, dönemin mevzuat hükümlerine dayanıyor. 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 647 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’na göre yürütülen süreç sonunda, eski düzenlemelere tabi olarak tahliyesi mümkün hale geldi. Ancak 2005 yılında hayata geçirilen köklü ceza reformları sonrasında bu tür suçlara daha ağır yaptırımlar getirildi.
Bugünkü yasa olsaydı cezaevinde kalmaya devam ederdi
Adalet Bakanı, açıklamasında çok net bir ifadeyle kamuoyundaki “müebbet aldı, serbest bırakıldı” söyleminin gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Günümüzde aynı suçu işlemiş olsaydı, birden fazla ağırlaştırılmış müebbet cezası alabileceği ve Ceza İnfaz Kanunu’nun 107/3-a maddesi gereğince en az 36 yıl yüksek güvenlikli cezaevinde tutulacağı bildirildi. Bu açıklama, hukuki sürecin neden bu şekilde işlediğini anlamakta zorlanan vatandaşlar için önemli bir bilgi kaynağı niteliğinde.
