ABD hükümeti, PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın terör örgütüne yaptığı fesih ve silah bırakma çağrısına ilişkin ilk resmi değerlendirmesini yaptı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes, yaptığı açıklamada gelişmeyi olumlu bir adım olarak nitelendirerek, "Bu önemli bir gelişme ve bunun ABD'nin kuzeydoğu Suriye'deki DEAŞ karşıtı ortakları konusunda Türk müttefiklerimizin endişelerini gidermeye yardımcı olacağını umuyoruz" ifadelerini kullandı. ABD yönetimi, Öcalan’ın çağrısının bölgedeki istikrara katkı sağlayabileceği görüşünü dile getirdi.
ABD: SORUNLU BÖLGEYE BARIŞ GETİREBİLİR
Beyaz Saray yetkilisi Hughes, PKK’nın silahlı mücadelesine son verme ve kendini feshetme kararının, bölgedeki gerilimi düşürme açısından kritik bir adım olabileceğini belirtti. Hughes, "Bunun, bu sorunlu bölgeye barış getirmeye yardımcı olacağına inanıyoruz. ABD, bölgedeki istikrarın korunmasına önem vermektedir. Bu gelişmenin, Türkiye ile olan ortaklıklarımıza olumlu yansıyacağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Hughes’un açıklamalarında özellikle "DEAŞ karşıtı ortaklar" vurgusu dikkat çekti. ABD'nin kuzeydoğu Suriye'de desteklediği ve Türkiye'nin terör örgütü olarak gördüğü YPG ile olan ilişkilerine yönelik Ankara’nın duyduğu rahatsızlığın, bu gelişme ile bir nebze hafifleyeceği öngörülüyor. Washington yönetimi, PKK'nın kendini feshetmesinin, bölgedeki dinamikleri değiştireceğini ve Türk hükümetinin güvenlik kaygılarını azaltacağını düşünüyor.
DEM HEYETİ ÖCALAN’IN MESAJINI DUYURDU
ABD’nin bu değerlendirmesi, DEM Parti heyetinin İmralı’da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından Öcalan’ın mesajının kamuoyuna açıklanmasının hemen ardından geldi. DEM Parti yetkilileri, görüşmenin ardından yapılan açıklamada Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısı yaptığını duyurdu.
Öcalan’ın mesajında, PKK’nın artık "anlam yoksunluğu" yaşadığını ve kuruluş amacını tamamladığını ifade ettiği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990'larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK'nın anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır."
Öcalan’ın bu açıklamasının örgüt içinde nasıl bir karşılık bulacağı ve sahadaki etkilerinin ne olacağı ise merak konusu.
PKK İÇİN KRİTİK DÖNEM
Öcalan'ın yaptığı bu çağrı, örgütün silahlı mücadele stratejisinde köklü bir değişime neden olabilir. Ancak, örgüt içindeki farklı fraksiyonların bu çağrıya nasıl yanıt vereceği belirsizliğini koruyor. Daha önceki çözüm süreci girişimlerinde örgütün farklı kanatlarının Öcalan’ın mesajlarına tam anlamıyla uymadığı ve zaman zaman çelişkili açıklamalar yaptığı görülmüştü.
PKK'nın özellikle Suriye’deki yapılanmasının, Türkiye ile müzakere sürecine nasıl bir tepki vereceği de kritik bir soru olarak öne çıkıyor. ABD’nin açıklamasında da dolaylı olarak bu konuya değinildiği ve gelişmelerin Ankara ile Washington arasındaki ilişkileri etkileyebileceği öngörülüyor.
TÜRKİYE’DEN İLK TEPKİLER
Türkiye cephesinden ise gelişmeye ilişkin henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önceki konuşmalarında PKK'nın tamamen silah bırakması ve örgütün sona erdirilmesi gerektiğine vurgu yaptığı biliniyor. Ankara, uzun süredir terör örgütüne karşı mücadele yürütüyor ve bu süreçte uluslararası kamuoyundan destek bekliyor.
Güvenlik kaynakları, PKK'nın silah bırakma sürecinin sahada nasıl şekilleneceğini yakından takip edeceklerini ve Türkiye'nin kırmızı çizgilerinin korunacağını belirtiyor. Türkiye, terör örgütüne karşı herhangi bir taviz vermeden mücadelesini sürdüreceğini ve bu sürecin samimiyetle uygulanıp uygulanmadığını gözlemleyeceğini vurguluyor.
ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ NE GETİRECEK?
ABD’nin açıklamasının ardından gözler, PKK'nın iç dinamiklerine ve örgüt içindeki farklı grupların bu çağrıya nasıl yanıt vereceğine çevrildi. Türkiye'nin bu gelişmeye nasıl yaklaşacağı ve Öcalan’ın çağrısının sahadaki yansımalarının ne olacağı merakla bekleniyor.
Önümüzdeki günlerde Türkiye’nin resmi makamlarından açıklamaların gelmesi ve uluslararası düzeyde yeni gelişmelerin yaşanması bekleniyor. Öcalan’ın mesajının örgüt içinde nasıl yankılanacağı ve ABD’nin sürece nasıl katkı sağlayacağı ise önümüzdeki dönemin en önemli tartışma konularından biri olacak.
