Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde düzenlediği 38. Olağan Kurultay, sadece bir genel başkan değişikliğiyle sınırlı kalmadı; kulislerde uzun süredir dile getirilen şaibe iddiaları yargıya taşındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde hazırlanan iddianame, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi ve görevsizlik kararıyla ağır ceza mahkemesine gönderildi.
İddianamede adı geçen 12 şüpheli arasında dikkat çeken isimler yer alıyor. Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, tutuklu Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, yargı sürecinin merkezinde bulunuyor.
İddianamede, şüpheliler hakkında "Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet" suçlamasıyla 3 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Savcılık, söz konusu kurultayda oylamaya hile karıştırıldığı ve delegelere çıkar vaatlerinde bulunularak Özgür Özel lehine oy kullanmalarının sağlandığını öne sürdü. Bu iddiaların, bizzat CHP’li delege ve partililerin beyanları üzerine başlatılan soruşturma kapsamında şekillendiği aktarıldı.
Özellikle Özgür Özel’in Genel Başkan seçilmesinin ardından, partide yaşanan değişim dalgasının ardında etik dışı müdahaleler olabileceği iddiası, kamuoyunda ciddi yankı uyandırdı.
İddianamede, CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "mağdur", Hatay eski Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise "müşteki" sıfatıyla yer aldı. Bu gelişme, parti içi mücadelelerin adli boyuta taşındığını gösteriyor.
İddianamede ayrıca, şüphelilere verilecek olası hapis cezalarının yanı sıra, ceza süresince siyaset yasağı da talep edildi. Bu durum, özellikle yerel yönetimlerde aktif görevde olan isimlerin siyasi kariyerlerini doğrudan etkileyebilecek bir risk oluşturuyor.
Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi, iddianameyi inceleyerek, suça konu eylemlerin rüşvet suçunu oluşturabileceği kanaatine vardı ve "görevsizlik" kararı alarak dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Bu karar, olayın ciddiyetinin altını çizerken, yargı sürecinin daha kapsamlı bir çerçevede ilerleyeceğini gösteriyor.
Bu süreçte kamuoyunun, CHP’nin iç işleyişi ve demokratik kurultay uygulamaları hakkında daha fazla şeffaflık talep etmesi bekleniyor. Özellikle muhalefet cephesinde etik ve meşruiyet tartışmalarının yeniden alevlenmesi söz konusu.