Terör örgütü PKK’nın silah bırakma kararı, toplumun farklı kesimlerinden olduğu gibi dini çevrelerden de dikkat çekici yorumlar aldı. Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, bu gelişmeyi “memleket içindeki büyük bir fitnenin son bulması” olarak yorumladı.
"Çeyrek Asırlık Bela Defediliyor"
Ahmet Mahmut Ünlü, paylaşımında Türk-Kürt kardeşliğini hedef alan dış kaynaklı operasyonlara ve emperyalist planlara dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı: “'Türk-Kürt kardeştir, arayı bozan kalleştir.' sloganı muktezâsınca emperyalizmin uşaklarının âlet olduğu; Beyaz Toroslar ve faili meçhullerle milletimizin başına çeyrek asırdır bela edilen terör örgütünün, en azından yurt içinde feshedildiğini gösteren Rabbimize hamd ederiz.”
"Erbakan Hocamız Bugünleri Görmüştü"
Ünlü, açıklamasında 80’li yıllarda merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın uyarılarını da hatırlatarak, özellikle kadim İslam kültürüyle yoğrulmuş Kürt halkına yapılan zulümlerin bu süreci nasıl olumsuz etkilediğini vurguladı: “Bir köyde bir terörist var diye bütün köy halkına yapılanlar kin ve nefretin temelini attı. Erbakan Hocamız bunu yıllar önce söylemişti. Ne yazık ki emperyalist akıl bunu istedi ve içeriden iş birlikçilerle bu ateşi körükledi.”
"PYD, FETÖ ve Siyonizm: Aynı Oyunun Farklı Aktörleri"
Cübbeli Ahmet Hoca, açıklamasının devamında Amerika ve İsrail merkezli oyunlara karşı Türk-Kürt dayanışmasının önemine dikkat çekerek, FETÖ ve PYD gibi yapılanmaların bu birlikteliği bozmak için kullanıldığını ifade etti: “İslam düşmanları Türklerle Kürtlerin birleşmesi hâlinde neler olabileceğini biliyor. Arz-ı Mev'ûd planlarına engel olacak olan bu birliktelikti. Onun için fitneyi körüklediler, FETÖ de bu işin taşeronuydu. Bugün bu tuzakların bozulması, milletimiz için kutlu bir dönüm noktasıdır.”
"Cumhurbaşkanımız ve Devlet Bey'e Dualar Ediyoruz"
Terörsüz Türkiye sürecine dair liderliğe de vurgu yapan Ünlü, özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye övgüyle yer verdi: “Bu cesareti ve feraseti gösteren kıymetli Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan Beyefendi'ye ve bu işin mimarlarından olan Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'ye iki cihânda selametler ve muvaffakiyetler niyaz ediyorum.”
Cübbeli sosyal medya hesabından şu ifadeleri kullandı;
“Türk-Kürt kardeştir, arayı bozan kalleştir.” Sloganı muktezâsınca emperyalizmin uşaklarının âlet olduğu; Beyaz Toros ve fâili mechuller sebebi ile çeyrek asırdır milletimizin başına belâ olan terör örgütünün en azından memleketimiz içerisinde fesh olduğunu bizlere gösteren Yüce Rabbimize hamd ederiz.
80'li yıllarda siyah beyaz ekranda merhûm Erbakan Hocamız’ın o zamanın Başvekili Demirel'e: “Kürt milleti dînine çok bağlı ve iffetine çok önem veren bir halktır. Bir köyde bir terörist var diye bütün köyün evlerinin içine girilip kadın kız demeden hepsinin karlı havada dışarı çıkartılıp, kar üstüne yatırılıp, özellikle kadınlara bu durumun yapılması çok büyük kin ve nefret ortaya çıkaracaktır. Buna mâni olun! Bu dış güçlerin işine yarar.” şeklinde yaptığı konuşmayı meâlen bugün gibi hatırlıyorum.
İşte İslâm düşmanları Türkler ile Kürtler birleştiği zaman ne büyük fetihler yapabileceklerini bildikleri için ve Arz-ı Mev’ûd projesini gerçekleştirmelerine tek engelin Kürt-Türk-İslâm birliği içerisinde yaşaması olduğunu fark ettikleri için bu kin ve nefret fitilini ateşlediler. Maalesef Amerika ve Siyonist uşakları da buna hizmet ettiler.
En sonunda çeyrek asırdır gücünü artıran FETÖ terör örgütü bu işin uzlaşmasını hiç istemedi ve MOSSAD uşaklığını çok iyi yerine getirdi. Ama bugün onların oyunlarının tutmadığı görülüyor.
Özellikle Suriye'de PYD/SDG oluşumunun dibimizde bir Siyonistan kurma tehlikesi mevcut iken ve artık İsrail ile sınır sınıra geldiğimiz bir dönemde içeride bu barış ve uzlaşmanın sağlanması çok yerinde ve isâbetli olmuştur.
Bu cesâreti ve ferâseti gösteren kıymetli Cumhurbaşkanımız; Tayyip Beyefendi'ye ve bu önemli projenin, baş mimarlarından olan değerli büyüğümüz Devlet Beyefendi'ye ve bu konuda emeği geçen diğer bürokratlarımıza iyi niyetlerinden ve gayretlerinden dolayı Allâh-u Teâlâ'dan iki cihânda selâmetler, âfiyetler ve muvaffakiyetler niyâz ediyorum.
Evvelce HDP ve DEM partileriyle sıkı fıkı oldukları halde şimdi devletimizin bu adımlarına soğuk bakan ve ‘milliyetçi oylardan kaçanlar olursa düşenleri toplarız’ zihniyetiyle ucuzculuğa kaçan diğer bâzı hızibler hakkında da: “Allâh-u Teâlâ niyetlerine göre muâmele yapsın” diye duâ ediyorum. Çünkü ‘amellerin etkisi ancak niyetlere göredir’ hadîs-i şerîfine îmân ediyorum. “Terörsüz Türkiye” hepimize hayırlı olsun."
