Terör örgütü PKK’ya mensup 30 kişilik bir grubun Irak’ın Süleymaniye kentinde silahlarını bırakmasının ardından, siyasetten ilk yankı DEM Parti cephesinden geldi. Parti, gelişmeyi “demokratik yaşama çağrı” olarak değerlendirirken, sürecin yalnızca Kürt meselesiyle sınırlı olmadığına, Türkiye'nin topyekûn demokratikleşme ihtiyacına vurgu yaptı.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan’ın imzasıyla yayınlanan ortak açıklamada, “Silahlara veda töreni demokratik, adil, eşit, özgür yaşama davettir” ifadesi dikkat çekti. Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “PKK'nın silahlara veda kararı, sadece Kürt meselesinin değil, Türkiye'nin tüm sorunlarının demokratik yollarla çözüleceğinin güvencesini ortaya çıkarmıştır. Bu tören halklarımızın geleceğe dair umudunu büyütmüştür.”
Açıklamada, terörist başı Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan yaptığı çağrıya açık bir atıf yer aldı. 26 yıl sonra gelen görüntülü mesajla başlayan sürecin, PKK’nın silah bırakma töreniyle birlikte yeni bir aşamaya taşındığı ifade edildi.
Parti açıklamasında, demokratik dönüşüm sürecine ilişkin kapsamlı ve bölgesel bir vizyon ortaya kondu. “Anadolu’nun bereketli topraklarından Trakya’nın verimli ovalarına, Karadeniz’in dalgalı kıyılarından Mezopotamya’nın kadim şehirlerine kadar” herkesin bu dönüşümün parçası olacağına dikkat çekildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan'ın ortak imzasıyla yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Silahlara veda töreni demokratik, adil, eşit, özgür yaşama davettir.
Orta doğu ve Türkiye'nin yüzyıllık tarihinde dönüm noktalarından biri bugün yaşanıyor. İmralı'dan 26 yıl sonra gelen görüntülü barış çağrısı, bu toprakların kadim ruhuna seslenişin en güçlü ifadesidir. İmralı'dan gelen çağrının ardından yapılan PKK'nın silah yakma töreniyle Kürt sorununun çözümü ve Demokratik Türkiye'nin inşası için yeni bir döneme giriliyor.
PKK'nın silahlara veda kararı, sadece Kürt meselesinin değil, Türkiye'nin tüm sorunlarının demokratik yollarla çözüleceğinin güvencesini ortaya çıkarmıştır. PKK'lıların silahlara veda töreni demokratik, adil, eşit, özgür yaşama davettir. Bu tören halklarımızın geleceğe dair umudunu büyütmüştür.
Yüz yıllık acının sona erdiği, kardeşliğin zafer kazandığı günleri görme umudumuz artmıştır. Barış hepimizin ortak kazancıdır. Bu mukaddes yolculukta hiçbir ferdi, hiçbir kesimi geride bırakmayacağız. Anadolu'nun bereketli topraklarından Trakya'nın verimli ovalarına, Karadeniz'in dalgalı kıyılarından Mezopotamya'nın kadim şehirlerine kadar her yurttaş bu demokratik dönüşümün şahidi ve ortağı olacaktır. Kazanan halklar olacaktır. Kazanan eşitlik, demokrasi ve barış olacaktır. Bu süreci onurla, sabırla, inatla savunacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle, Barış ve Demokratik Toplum Grubu'nun 11 Temmuz 2025'te tarihî bir iradeyle başlattığı silahsızlanma ve demokratik siyasete geçiş hamlesini yürekten selamlıyoruz. Çünkü bu adım sadece Kürt halkının meşru özgürlük mücadelesinde değil, Türkiye'nin ve bütün Ortadoğu'nun barış, eşitlik ve demokratik dönüşüm arayışında yeni bir dönemi başlatmaktadır. Şimdi hep birlikte demokratik, siyasi ve hukuki düzenlemeleri yaparak geleceğin demokratik Türkiye'si için adım atma zamanıdır, demokratik siyaset mücadelesini büyütme zamanıdır."
