06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM Güneydoğu'da nehir ve çaylar 'kahverengi' akıyor

Güneydoğu'da nehir ve çaylar 'kahverengi' akıyor

Diyarbakır ve Batman'da tarımsal sulamanın fazla olduğu dönemlerde Dicle Nehri ile Batman ve Garzan çaylarının rengi kahverengiye bürünüyor.

Diyarbakır ve Batman'da tarımsal sulamanın fazla olduğu dönemlerde Dicle Nehri ile Batman ve Garzan çaylarının rengi kahverengiye bürünüyor.

Diyarbakır ve Batman'da mısır ve pamuk ekili arazilerde sulama dönemi başladı.

Kimi üreticiler GAP kapsamında yapımı tamamlanan sulama kanalları vasıtasıyla bazıları ise açtıkları kuyulardan temin ettikleri su ile sulama yapıyor.

Ancak tüm uyarı ve bilgilendirme çalışmalarına rağmen çiftçinin yüzde 80'inden fazlası hala ürünlerini vahşi (salma) yöntemle sulamayı sürdürüyor. Böylelikle gereğinden fazla kullanılan suyun taşıdığı toprak ile ilaç ve gübre, nehir, dere hatta yer altı sularına karışıyor.

Tarımsal sulamanın fazla olduğu bu dönemde Dicle Nehri ile Batman ve Garzan çaylarının rengi kahverengiye büründü.

Adeta "çamur" akan nehir ve çaylardaki bu değişime, vahşi sulamanın neden olduğu, taşınan toprakların etkisiyle suyun renginin değiştiği belirtiliyor.

Uzmanlar, damla sulamayı öneriyor

Dicle Üniversitesi (DÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Tarımsal Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Öner Çetin, AA muhabirine, bölgede yapımı tamamlanan baraj gölleri ve sulama projeleri sayesinde her yıl büyük arazilerin suya kavuştuğunu söyledi.

Ancak su kaynaklarının üreticiler tarafından tarımsal sulamada iyi kullanılmadığına işaret eden Çetin, "Özellikle eğimi yüksek olan arazilerde yüzey sulama üstteki verimli toprağın taşınmasına neden oluyor. Dicle Nehri kahverengi, kızıla yakın renkte akıyor. Bu, toprak üzerindeki kilin nehre kadar taşınmasından kaynaklanıyor. Vahşi sulama yerine basınçlı veya damlama sulama yöntemlerini kullanabiliriz." diye konuştu.

Devletin bu sorunun çözümü için önemli projeler uyguladığına işaret eden Çetin, "Devlet, basınçlı ve damlama sisteminin yaygınlaşması için yüzde 50 destek veriyor. Bu yöntemler yüzde 50'ye yakın su tasarrufu sağlayarak, erozyonu önler." dedi.

Gelişmiş ülkelerde salma sulama yönteminin çok az yapıldığına dikkati çeken Çetin, "Ama bölgede yüzde 80 salma sulama yapılıyor." ifadesini kullandı.

"Taşınan gübre ve ilaçlar sudaki canlılara zarar veriyor"

DÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, tarımsal sulamadaki hatalar nedeniyle bölgedeki su sisteminin zarar gördüğünü belirtti.

Aşırı sulama nedeniyle yüzeydeki toprağın nehir, dere ve baraj göllerine taşındığı için suyun renginin kızıla döndüğünü ifade eden Kılıç, "Geçen ay berrak akan Dicle Nehri kızıla döndü. Taşınan gübre ve ilaçlar sudaki canlılara zarar veriyor. Vahşi sulama dolayısıyla Dicle Nehri'ndeki onlarca canlı çeşidi yok oldu." şeklinde konuştu.

"Su yerine çamur akıyor"

Batman'ın Beşiri ilçesinin Bahçeli köyünde çiftçi Eşref Tarhan da yüzde 50 hibe desteği ile yaklaşık 600 dönüm arazisini damla sulama yöntemiyle sulamaya başladığını söyledi.

Vahşi sulamanın tarım arazilerine zarar verdiğini dile getiren Tarhan, "Dicle Nehri ile Garzan ve Batman çayında neredeyse su yerine çamur akıyor. İçerisinde gübre de olduğu için sudaki canlılar ölüyor." dedi

Devlet desteği ile kurduğu damla sulama sistemi sayesinde suyu tasarruflu kullandığını aktaran Tarhan, şunları kaydetti:

"Bir gram su tarlanın dışına çıkmıyor. Hem yer altı sularımız tükenmiyor hem de erozyonu önlemiş oluyoruz. Aynı zamanda gübreden de yüzde 50'ye yakın tasarruf sağlıyoruz." 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *