06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÜNDEM İslam'ın Askerleri Türkler!

İslam'ın Askerleri Türkler!

Hadis-i şerif kaynakları tarandığı zaman, Peygamberimiz'in ashabına bazı milletlerin yanı sıra Türkler hakkında da tavsiyelerde bulunduğunu görüyoruz. Bunlar asrı saadette Türklerin varlığının yakından bilindiğini gösterir

İslamiyet'ten önceki Türk dini inancına bakıldığında da şaşılacak derecede İslam akaidine benzeyen noktalar görülür. Türk adının ilk defa Çinlilerin Tukyu olarak andığı Göktürkler'le ortaya çıktığı da hemen hemen kesinleşmiş durumda. Göktürkler, kendilerini Türk budun-bodun olarak adlandırıyorlardı. Milat'tan sonra 6. yüzyılda Avarların egemenliği altına giren Göktürkler 552'de Avarları yenerek Oğuz, Tölös, Kırgız, Karluk, Türgiş ve Tatar boylarını büyük bir federasyon altında birleştirdi. Bundan sonra Göktürk egemenliği, daha geniş alanlara yayıldı. 628-657 yılları arasında Göktürk egemenliği giderek zayıfladı ve toprakları Çinlilerin eline geçti. 682'den sonra da Göktürk devleti, İlteriş Kağan'ın önderliğinde yeniden canlanmaya başladı.  

EMEVİ DEVLETİ İLE TEMAS 

Ancak, sonunda Uygur, Karluk, Kırgız, Basmil ve öteki Türk kabile birlliklerinin bağımsızlık hareketleri sonucu dağıldı. Göktürkler'den sonra egemenlik alanının doğu kesiminde Uygurlar, batı kesiminde de önce Türgişler, daha sonra da Karluklar egemen oldu. Sulu Kağan yönetiminde Türgişlerin ordusu Müslüman Emevi ordusunu yenilgiye uğratarak durdurdu. 726'da Sulu Kağan, Emevi kuvvetleri arasında büyük bir başarı elde etti. 730 yılına kadar süren savaşlarda hep Türkler üstün geldi. Ancak, 733'te Emeviler galip geldi. Bu tarihten sonra ise Müslümanlar'la yakın ilişki başladı. 

ASR-I SAADET'TE TÜRKLER

Eshabı kiram arasında Türkler var mıydı, böyle bir soru bir Türk'ü belki de en çok heyecanlandıracak sorulardan birisidir. Zira genlerine kadar işlemiş olan peygamber sevgisi bu sorunun cevabını merakla bekletecektir. Hadis-i şerif kaynakları tarandığı zaman Peygamberimiz'in, ashabına bazı milletlerin yanı sıra Türkler hakkında da tavsiyelerde bulunduğunu görüyoruz. 

Bunlar Asr-ı Saadet'te Türkler'in varlığının yakından bilindiğini gösterir. Hadis-i şerifler detaylı incelendikleri zaman bu bilginin yüzeysel olmadığı, Türklerin çok yakından tanındığını göstermektedir. Ancak bu tanıma, ticaretle uğraşan Mekkeliler'in Türkistan'a gitmeleri sonucu elde edilen bir tanıma değildir. 

GÖKTÜRKLER'İN VERDİĞİ İPUÇLARI

Bizi bu kanaate götüren en büyük sebeplerden birisi, Asr-ı Saadet döneminde Göktürk devletinin varlığıdır. Eski ihtişamında olmasa da İran'ın kuzeyinde organize bir devlettir. İpekyolu adı verilen, eski dünyanın en önemli ticaret yolunun büyük bir kesimi bunların kontrolü altındadır. Dahası İran Sasani Kisrası Nuşirevan, Göktürk Hakanı'nın kızı ile evlidir. Bütün bunlar o dönemde Türklerin yakından bilindiğini göstermektedir. Ayrıca Asr-ı Saadet'te bulduğumuz öyle ipuçları vardır ki, Eshab-ı kiram içerisinde Hazreti Muhammed'in dizleri dibinde yetişmiş Türkler'in bulunabileceği kanaatini kuvvetlendirmektedir.  

TÜRKLER'İN İSLÂMİYET'E GİRİŞİ

Emevi Halifeliği zamanında Müslüman Araplar, Suriye ve İran'ı hâkimiyetlerine alarak Maverâünnehir bölgesine ulaşmışlardı. Seyhun ve Ceyhun ırmaklarının arasındaki bu bölgede Türkler bulunmaktaydı. Böylece Araplar ile Türkler ilk defa temasa geçmişlerdir .

Emeviler bölgede İslâmiyet'i yaymaktan çok, yeni zaferler peşinde koşmuşlar; Müslüman olmalarına rağmen yerli halka ağır vergiler yüklemişlerdi. Bu sebeple ilk karşılaşma pek dostça olmamış ve Türklerle Araplar arasında küçük çapta çarpışmalar cereyan etmiştir. Özellikle Kuteybe bin Müslim'in Horasan valiliğine getirilmesiyle mücadele iyice kızışmıştır (705).

Kuteybe bin Müslim'in Maverâünnehir 'in doğusuna düzenlediği akınlara karşı Türgeş Beğleri güçlü bir direnme göstermiştir. Göktürkler'in batı kanadında yer alan Türgeşler, Araplar'ı savunmaya çekilmeye zorlamış ve bu mücadele Göktürkler'in yıkılmasına kadar devam etmiştir (745 ). Göktürk hakimiyetinin sona ermesiyle Türk toprakları doğudan Çinliler, batıdan Arapların ilerlemesine maruz kalmıştır. Bu dönemde Maverâünnehir bölgesinin savunmasını, Türgeşlerden sonra Karluk Türkleri üstlenmiştir.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *