Karadağ ile Türkiye arasındaki vizesiz seyahat anlaşmasında yaşanan belirsizlikte yeni bir gelişme yaşandı. Karadağ Dışişleri Bakanı Ervin İbrahimovic, son yaptığı açıklamayla, Türk vatandaşlarına yönelik başlatılan vize uygulamasının 10 ila 15 gün içinde kaldırılabileceği sinyalini verdi.
İbrahimovic’in açıklamaları, Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile Karadağ’ın başkenti Podgoritsa’da düzenlediği ortak basın toplantısında geldi. İbrahimovic, “Başbakan Milojko Spajic ile sürekli temas halindeyiz. Türkiye ile olan vizesiz seyahat uygulamasının askıya alınması kararının kısa sürede geri çekileceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Bir Olay Tüm Dengeyi Bozdu: Oysa Türk Turist Sayısı Artıyordu
Karadağ hükümeti, Ekim ayı sonunda başkent Podgoritsa’da meydana gelen ve Türk vatandaşlarının adının karıştığı bıçaklı saldırı iddialarının ardından, vizesiz seyahati geçici olarak askıya almıştı. Ancak ilerleyen süreçte Podgoritsa Yüksek Mahkemesi, olayla ilişkili olduğu iddiasıyla tutuklanan iki Türk vatandaşının suçsuz olduğuna hükmetti ve serbest bırakılmalarına karar verdi.
2024 yılında Karadağ İstatistik Kurumu Monstat verilerine göre ülkeye giriş yapan turistlerin %4,9’unu Türk vatandaşları oluşturdu. Bu oran 2025’in ilk aylarında daha da yükselmiş durumda. Ancak uygulamanın devreye girmesiyle çok sayıda Türkiye çıkışlı tur paketi ve uçuş iptal edildi, acenteler ve vatandaşlar mağduriyet yaşadı.
Temsilciliklerde Yoğunluk Yaşanıyor
Vize uygulamasının ardından Türkiye’nin Karadağ’daki diplomatik temsilciliklerinde başvuru yoğunluğu oluştu. Dışişleri Bakanı İbrahimovic de açıklamasında bu duruma dikkat çekerek, "Vizesiz seyahat askıya alındıktan sonra Türkiye'nin Karadağ’daki büyükelçiliğinde ciddi yoğunluk yaşanıyor. Bu da ilişkilerimizin ne denli güçlü olduğunu gösteriyor" dedi.
İbrahimovic’in açıklamaları, Karadağ yönetiminin geri adım atmaya hazırlandığının en net göstergesi olarak yorumlandı.
Asılsız İddialar, İki Ülke Arasında Krize Yol Açtı
Karadağ medyasında çıkan haberlerde, Podgoritsa’daki olayın failleri olarak Türk vatandaşları hedef gösterilmişti. Ancak sonrasında yapılan yargı süreci, bu kişilerin saldırıyla ilgisi olmadığını ortaya koydu. Gerçek faillerin farklı uyrukta oldukları öğrenildi.
