TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında dördüncü toplantısını yaptı. Toplantıya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanı sıra şehit yakınları, gaziler, vakıf temsilcileri ve Diyarbakır Anneleri katıldı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlenen toplantıda Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, şehitlerin ve gazilerin fedakârlıklarını vurgulayarak sürecin “pazarlık konusu olmadan” ilerleyeceğini söyledi.
“Vatan Sağ Olsun” Vurgusu
Açılış konuşmasında şehit yakınlarının direncine dikkat çeken Kurtulmuş, “Ne zaman bir şehit yakınına ‘Başın sağ olsun’ dediysek, hepsinden ortak bir motto gibi ‘Vatan sağ olsun’ cevabını aldık. Eğer onların dirayeti ve fedakârlığı olmasaydı, bugün burada olamazdık” dedi.
Kurtulmuş, “Vatan sağ olsun” sözünün nesilden nesle aktarılan bir değer olduğunu belirterek, Türkiye’nin birlik ve beraberlik içinde yaşamaya devam edeceğini ifade etti.
“Hiçbir Pazarlık Olmayacak”
Komisyonun kuruluşundan bu yana tüm kararların ittifakla alındığını vurgulayan Kurtulmuş, “TBMM hiçbir pazarlığın içinde olmadan bu sürecin başarıyla sonuçlanması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir. Toplumsal rızayı artırmak, kardeşlik sürecine farklı kesimlerin desteğini sağlamak en önemli görevimizdir” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Anneleri Taleplerini İletti
Toplantıda Diyarbakır Anneleri, talep ve görüşlerini dile getirdi. Kurtulmuş, komisyonun yarın yapılacak beşinci toplantısında ise Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, İnsan Hakları Derneği, Mazlum-Der, Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı ve İHH İnsani Yardım Vakfı’nın dinleneceğini açıkladı.
“Süreci Zehirlemek İsteyenler Var”
Türkiye’de barış ve kardeşliğin kalıcı olmasını istemeyen çevrelerin bulunduğunu da belirten Kurtulmuş, “İçeride ve dışarıda süreci zehirlemeye çalışanlar var. Bu nedenle safları sıkılaştırarak eksiksiz bir şekilde yolumuza devam etmeliyiz” dedi.
Kurtulmuş, komisyonun açılış konuşmasında şunları aktardı;
"Çok anlamlı bir şekilde ve sizlerin ittifak ile ortaya koyduğunuz görüş doğrultusunda, değerli şehit yakınlarını ve gazilerimizi dinleme fırsatı bulacağız. Türkiye, örgütün kendini feshetme kararından sonra tarihi bir döneme girdi ve komisyonumuzun kurulmasıyla birlikte çalışmalar TBMM çatısı altında yoğunlaştırıldı. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki eğer bugün bu noktaya geldiysek, terörün hiç olmadığı bir ülkeyi konuşabilir haldeysek, hiç şüphesiz bunu öncelikli olarak şehitlerimize borçluyuz. Büyük fedakarlıklarla canını bu vatan, bayrak, ülke için feda eden kahraman şehitlerimizi, her şeyden evvel rahmetle, şükranla ve minnetle yad ediyoruz. Eğer onların o kararlı duruşları ve mücadeleleri olmasaydı, bugün bu toplantı ve komisyon olmayacaktı. Belki bu kadar özgür bir şekilde, ülkemizin geleceğine ilişkin konuları ele almak ve konuşmak mümkün olmayacaktı. Bu açıdan şehitlerimizin her birisine minnet borçluyuz ama en az onlar kadar şehitlerimizin ailelerine de minnet borçlu olduğumuzu ifade etmek isterim. Ben de burada bulunan her biriniz gibi çok sayıda şehit cenazesine katılmış, şehit ailesi ile temas etmiş birisi olarak şunu iftiharla söyleyebilirim ki ne zaman bir şehit yakınına tabutunun başında, 'Başın sağ olsun' dediysek, hepsinden sanki ortak bir motto gibi, 'Vatan sağ olsun' cevabını aldık. Ailelerinin bu dirayeti olmasaydı, şehitlerimizin bu mübarek kanları vatanın bölünmezliği, ülkenin bütünlüğü için dökülmemiş olsaydı, bugün burada olmayacaktık"
'Vatan sağ olsun' sözünün nesilden nesle aktarılan bir motto olduğunu belirterek; "Vatanımız bölünmedi, bölünmeyecektir ve kıyamete kadar da birlik, beraberlik, kardeşlik içerisinde bu ülkede hep beraber yaşayacağız. Her birimiz hayatımız boyunca çok sayıda gazi kardeşimizle karşılaştık. Kimisinin eli, kolu veya vücudunda daha büyük yaraları olan ve bu yaralarıyla hayatlarının sonuna kadar yüzleşmek zorunda kalan gazilerimiz de her türlü takdirin, şükranın üzerinde büyük bir övgüye layıktır. Allah onlardan da razı olsun, sağlıklı uzun ömürler dilerim. Bu milletin en önemli unsurlarından birisi de 'Ölürsem şehit, kalırsam gaziyim' diye mücadele alanlarına giden ve gazi olan kardeşlerimizdir. Onlar da milletimize emanettir. Ayrıca şunu çok net söylemek isterim ki; bu komisyon şu ana kadar 4'üncü toplantısını yapıyor, sürecin bu aşamasına kadar olan dönem boyunca herhangi bir şekilde pazarlık, al ver olmamıştır ve olmayacaktır. Bunu şehit ailelerimizin, gazilerimizin huzurunda ve onların şahsında 86 milyonun huzurunda bir kez daha söylüyorum; TBMM hiçbir pazarlığın içerisinde olmadan bu sürecin bitirilmesi ve bu ülkede ebedi, ezeli kardeşliğimizin tesis edilmesi için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir. Bu anlamda zor bir sürecin içerisinde olduğumuzu biliyorum. En önemli vazifelerimizden birisinin toplumsal rızayı artırmak, toplumsal duyarlılığı geliştirmek ve özellikle bu kardeşlik sürecine toplumun farklı kesimlerinin destek vermesini sağlamaktır. Bunun için TBMM'de bir siyasi parti hariç olmak üzere tüm siyasi partilerin katılımıyla bu geniş kapsamlı komisyon oluşturulmuş ve şimdiye kadar alınan bütün kararları da ittifakla alarak yoluna devam etmektedir" şeklinde konuştu.
