Deprem gerçeğiyle yaşayan Türkiye’de, uzman isimlerin açıklamaları yakından takip ediliyor. CNN Türk canlı yayınına katılan Jeoloji Profesörü Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, sık sık meydana gelen depremlerin büyük bir depremin habercisi olup olmadığı sorusuna yanıt verdi. "Deprem fırtınası" kavramına dikkat çeken Üşümezsoy, kamuoyunda sıkça yanlış anlaşılan bu durumla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
"Deprem Fırtınası" Ne Anlama Geliyor?
Canlı yayında konuyla ilgili konuşan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, şu ifadeleri kullandı:
“Buradan şunu çıkarabiliyoruz: İki kavramı anlatmak istiyorum. Birincisi, çok fazla deprem olması tek başına bir risk teşkil etmez. Tam tersi, eğer fay dizilimleri çok küçük kırıklar şeklindeyse – aynı Santorini’de olduğu gibi, Simav çevresinde, Yeşildere gibi bölgelerde olduğu gibi – bu duruma ‘deprem fırtınası’ diyoruz.”
Üşümezsoy’a göre, bu tür küçük sarsıntıların art arda yaşanması bir tehlike sinyali değil, aksine enerjinin azar azar boşaltılması anlamına geliyor. Bu nedenle, sık depremler büyük bir yıkıcı deprem beklentisinin aksine, sistemin rahatladığını gösteriyor olabilir.
Büyük Deprem Riski Var mı?
Prof. Dr. Üşümezsoy, "deprem fırtınası" kavramının altını çizerek, büyük depremleri tetikleyen mekanizmanın bundan farklı olduğunu belirtiyor. Ana fay hatlarında meydana gelen gerilim birikimi büyük kırılmalara yol açarken, küçük segmentlerin kırıldığı bölgelerde bu durumun pek olası olmadığını vurguladı:
“Deprem fırtınası, ana bir fay hattını yırtan büyük depremler değil, küçük küçük segmentleri kıran, enerjiyi azar azar boşaltan depremlerdir.”
Uzmanlar Ne Diyor?
Jeoloji uzmanlarının bir kısmı sık yaşanan sarsıntıların büyük bir depremin öncüsü olabileceği konusunda uyarılarda bulunurken, Prof. Dr. Üşümezsoy bu görüşe temkinli yaklaşıyor. Ona göre, her sık deprem dizisi büyük bir depreme işaret etmez; bölgenin jeolojik yapısına göre değerlendirme yapmak gerekir.
