Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanan ünlü menajer Ayşe Barım, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme” suçlamasıyla yargılandığı davada ikinci kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada önemli bir karar çıktı ve Barım hakkında tahliye kararı verildi.
Sağlık Durumu Kararda Belirleyici Oldu
Duruşmaya Ayşe Barım ile birlikte avukatları katılırken, çok sayıda tanınmış isim de izleyici olarak salonda yer aldı. Savunmasını yapan Barım’ın sağlık durumuna dikkat çekildi. Mahkeme heyeti, sanığın beyin ve kalp rahatsızlıklarına dair raporlar, Adli Tıp Kurumu'nun anevrizma tespitleri ve önerilen tedavi süreçlerini dikkate aldı. Ayrıca Barım’ın cezaevinde geçirdiği süre göz önünde bulundurularak, tutukluluk halinden beklenen faydanın adli kontrolle de sağlanabileceği sonucuna varıldı.
Bu kapsamda, ünlü menajerin “konutu terk etmeme” ve “yurt dışı çıkış yasağı” şeklindeki adli kontrol şartlarıyla tahliyesine karar verildi.
Cezaevi Çıkışında İlk Sözleri
Akşam saatlerinde serbest bırakılan Ayşe Barım, cezaevi çıkışında magazin muhabirlerinin objektiflerine yansıdı. Ailesiyle telefon görüşmesi yapan Barım, yakınlarının kendisini karşılamaması üzerine duygusal bir sitemde bulunarak şu ifadeleri kullandı:
“Devletim görsün, arkamda kimse yok benim.”
Bu sözler, hem basında hem de kamuoyunda dikkat çekici bir yankı buldu.
“Hayatımı Çok Özledim”
Daha sonra muhabirler tarafından ailesinin bulunduğu bir benzinliğe götürülen Barım, araç içinde kısa bir röportaj verdi. Uzun süredir yaşadığı sağlık sorunlarını dile getiren Barım, cezaevi sürecinde 32 kilo verdiğini ve son aylarda büyük zorluklar yaşadığını anlattı.
Barım duygularını şu sözlerle ifade etti:
“Ev hapsiyle tahliye oldum, çok zor günler geçirdik. Ve sonunda çok çok mutluyum. Hayatımı o kadar özledim ki. Sarılmayı, sevmeyi, sevilmeyi çok özledim.”
