Hatay'a giderek sözde doktor olduğunu söyleyip ilaç parası adı altında para ve cep telefonu toplayarak kaçan şüpheli N.E. (29) İstanbul'da tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sahte doktorun Alperen Ocakları'nın İstanbul'dan hareket eden 80 kişilik gönüllü arama-kurtarma ekibine beyin cerrahı olduğunu söyleyerek Antakya'da dahil olduğu öğrenildi. Ekibin sorumlusu Samet Çınar yaşananları anlattı.

"İNSANLARA DİKİŞ ATMIŞ, PANSUMAN YAPMIŞ"

Ekibiyle Antakya'da çalışmalar gerçekleştirirken sahte doktor olduğu ortaya çıkan kişiyle tanıştıklarını ifade eden Samet Çınar, "Dinlendiğimiz bir anda kendisini bize 'Beyin Cerrahı Ertuğrul' olarak tanıtan kişi ekibimizin yanına geldi. Grup lideri ben olduğum için görüşmek istediğinde, görüşme sağladık. Beyin cerrahı olduğunu ve gönüllü bir şekilde, Kahramanmaraş'ta da çalıştığını, bize destek olmak istediğini söyledi. Sorun olmayacağını düşünüp kabul ettik. Hatta geldiği gün, stetoskopunun çalındığını söyleyerek bizden stetoskop talep etti. AFAD'la koordineli çalıştığımız için, AFAD ekiplerinden rica ettik, bize onun için stetoskop verdiler, bir gün içinde bu arkadaşa getirdik. Daha sonra biz ekip olarak bölgeden ayrıldık ama kendi teşkilatımızdan birkaç sağlıkçı arkadaşımız, bir de bu kişi orada kaldı. Bunlar, 5 gün boyunca sahada görev yaptılar. Bu kişi de insanlara dikiş atmış, pansuman yapmış, ilaç vermiş, hastalarla ilgilenmiş" dedi.

"VARLIKLI BİR AİLEDEN GELİYORUM" DİYE YALAN SÖYLEMİŞ

Gönüllü ekip arkadaşlarının yanıltıldığını belirten Samet Çınar, "Birlikte çalıştığı arkadaşlarımıza, varlıklı bir aileden geldiğini, İstanbul'a toplantı için dönmesi gerektiğini söylemiş. 'Çarşamba gecesi dönmem gerekiyor.' demiş. Bir arkadaşımız daha aynı gün döneceği için, iki kişi birlikte İstanbul'a yola çıkmışlar. Yolda birlikte döndükleri ekip arkadaşımıza, bu dolandırıcı kişi 'Kuzenime acil bir şekilde para göndermem gerekiyor, benim sadece yurt dışı hesabım var.' diyerek kuzenim dediği kişinin hesabına para göndermesini rica etmiş. Arkadaşımız da iyi niyetle yaklaşıp söylediği IBAN numarasına bir miktar para göndermiş." ifadelerini kullandı.

İZMİR DEPREMİNDE DE SAHTE DOKTOR OLARAK İNSANLARI DOLANDIRMIŞ

Çınar, "Daha sonra bu Ertuğrul adlı kişi arkadaşımıza 'Telefonumun şarjı bitti, senin yedek telefonunu kullanabilir miyim' diyerek arkadaşımızın yedek telefonunu da alıyor. Telefona tüm bilgilerini yine 'Neda' ismiyle kaydediyor. Gönderilen parayı da 'Neda' isimli bir kişinin hesabına gönderdiğini gören arkadaşımız, durumdan şüphelenmiş. Şüphelenen arkadaşımız İstanbul'a geldikten sonra bu kişiyi ve ismi sosyal medyada araştırmış; kendini Ertuğrul diye tanıtan 'Neda' isimli bu kişinin sosyal medyada dolandırıcılık yaptığına dair haberler görmüş. İzmir'de gerçekleşen depremde aynı şekilde sahte doktor olarak kendini tanıtmış. İnsanları dolandırmış. Farklı illerde de kendisini müteahhidim, doktorum gibi tanıtıp insanları dolandırmış. Bizim ekipten arkadaşlarla görüştüğüm kadarıyla deprem bölgesinde, geceleri de bir süre ortadan kayboluyormuş. Biz görmedik ama enkazlardan dahi bir şeyler almış olma ihtimalini düşünüyoruz." diye konuştu.

"BENİ BUGÜN BIRAKSANIZ YARIN YİNE DEVAM EDERİM"

Çınar, "Dolandırılan-mağdur kişileri bulup telefonla görüştüm. Dolandırıcı kişiyi de aradım, 'Hatay'a bağış göndereceğiz, burada ilaçlar da var onları da gidersen götür' dedim. O da 'Tabii ben zaten Hatay'a gideceğim.' dedi. Bu şekilde onu yanımıza çağırdık. Binamıza geldi, oturduk konuştuk. Neden böyle bir şey yaptığını sordum, önce afalladı sonra, 'Bu bende hastalık' diyerek, 'Beni bugün bıraksanız yarın yine devam ederim.' gibi bir şeyler söyledi. Biz de hemen polisi aradık, arkadaşı polis ekiplerine teslim ettik. Sonrasında emniyetteki işlemlerini biz de takip ettik. Öğrendik ki, bu kişinin 39'a yakın dosyası varmış. Mahkemeden aranması var, ekstradan cezaevinden izinli çıkmış bir kişiymiş. Aranmasının sebebi de 'Kendisini kamu görevlisi olarak tanıtma" suçuymuş. Bu kişi Alperen Ocakları'nı ve teşkilatını kötü emellerine alet etmek istedi. Emniyet güçlerine teşekkür ediyoruz." dedi.