Hz.Osman Ashabı kiramın en büyüklerinden olup, Peygamberimizin damadı ve üçüncü halifesidir.

577 senesinde Mekke'de doğdu.Babası Affan olup, Kureyş kabilesinin Beni Ümeyye kolundandır. Annesi, Erva binti Küreyz Dir.

Hem ana ve hem baba yönünden soyu, Abdülmenafta  Peygamber Efendimizin temiz nesebiyle birleşir. Dünyadayken Cennetle müjdelenen on kişiden biridir. Hz. Rukiyeden Abdullah isminde bir oğlu olmuş, bu sebeple Ebu Abdullah künyesiyle tanınmıştır. Osmani Zinnureyn, ilk müslüman olanların beşincisidir.

Müslüman olmadan önce ticaretle uğraşıyordu. Zengin bir tüccar olup mükemmel ve zarif bir cemiyet insanı idi. Kabilesi arasında geniş bir çevresi ve büyük itibarı vardı. İslamiyet gelmeden önce, Hz. Ebu Bekir ile yakın arkadaş ve dost idiler. Ona karşı içten bir sevgi besler,iş hususunda görüşüp konuşurlardı. O da Hz. Ebu Bekir gibi cahiliyye devrinin her türlü kötülüklerinden uzak durmuştur.

Ebu Bekir müslüman olduktan sonra o da onun teşvikiyle Müslüman oldu. Müslüman oluşunu kendisi şöyle anlatır:

''Benim bir teyzem vardı. Kahindi. Bir gün onun yanına varmıştım. Bana dedi ki; Sana bir hatun nasip olacak ki, ne sen ondan önce bir hatun görmüş olursun, nede o, senden önce bir erkek görmüş olur.Güzel yüzlü  ve zahide bir hatun olup, bir büyük Peygamber kızı olsa gerektir.''

Ben teyzemin bu sözüne hayret ettim. Yine bana dedi ki; '' Bir Peygamber geldi. O'na gökten vahiy nazil oldu'' . Ben dedim ki: '' Ey teyzem, böyle bir sır, şehirde hiç duyulmadı. O halde bu sözü açık söyle''.

O zaman dedi ki, Abdullah'ın oğlu Muhammed Peygamber olarak gönderildi. Halkı dine davet ediyor. Çok zaman geçmez ki, O'nun diniyle alem nurlanır, O'na karşı gelenin başı kesilir. Teyzemin bu sözleri bana çok tesir etti. Endişeye düştüm. Ebu Bekir ile aramızda büyük bir dostluk vardı.

Birbirimizden hiç ayrılmazdık. Bu meseleyi görüşmek üzere iki gün sonra hemen Ebu Bekir'in yanına gittim. Teyzemin bana söylediklerini ona anlattım. Ebu Bekir bana dedi ki; Ya Osman! Sen akıllı bir adamsın. Hiç görmez ve işitmez ve bir şeye fayda ve zarar vermez olan birkaç taş tanrılığa nasıl layık olur? Ben; doğru söylüyorsun, Teyzemin sözü gerçektir'' dedim.

Hz. Ebu Bekir, Hz. Osmanla anlaştıktan sonra Onu Peygamberin huzuruna götürdü.Peygamber efendimiz, Hz. Osmana şöyle buyurdu: '' Ya Osman! Hak Teala Seni Cennete misafirliğe davet ediyor.Sende icabet eyle kabul et. Ben bütün insanlara Hidayet rehberi olarak gönderildim''.

Hz. Osman, büyük bir şevkle Yüce İslamı kabul etti, Şehadet getirip İslamiyeti kabul buyudu.

Daha sonra Şama gittiği  sırada gördüğü bir rüyayı şöyle anlattı: '' Ya Resulallah! Biz Muan ile Zeka denilen yer arasındaydık, Bir ara orada uyumuştuk. O sırada; Ey uyuyanlar! Uyanın! Ahmed Mekke'de zuhur etti.'' diye nida eden bir ses işittik. Mekke'ye gelince de  Sizin Peygamber olarak gönderildiğini öğrendik.