TURİZM, diğer sektörler kadar ekonomik durgunluktan etkilenmiyor. Ülkemizde turizmi durgunluk değil, terör ve savaş riski etkiliyor. Barış, huzur ve güvenin olmadığı yerde turisti çekmek oldukça zor. Zira turist huzur ve güvenin olmadığı yere seyahat etmez. 2016’da derin bir kriz yaşayan, neredeyse dibe vuran turizm sektörü için kötü geçen yıllar geride kalmış gibi görünüyor. 2017 yılından bu yana toparlanma sürecine giren turizm, 2018’de büyüme trendine girdi ve yüzler gülmeye başladı. Gülümseme, turizmcilerden çok yabancı turistlerde görülüyor. Avrupalı turist için Türkiye ucuz. Doları, euroyu, sterlini bozduran krallar gibi tatil yapıyor.

Yerliye yer yok

Yerli turist, yabancılar gibi gülemiyor. Kazancı belli. Geçmiş yıllarda orta gelirli tatil yapardı. Orta gelirli kalmadı. Ya çok zengin var. Ya da fakir. Ve de 4 milyon ülkelerinden kaçan sığınmacı. Böyle olduğu için de oteller 2019 yılı iç pazar kontenjanlarını azalttı. Geçmiş yıllarda yerli turiste ayrılan kontenjan yüzde 30 civarında iken, bu yıl bu oranın yüzde 5 çekilmesi ise fırsatçılık olarak yorumlanıyor. 2018 yılında otellerin doluluk oranı ile gelirleri yüzde 15 arttı. Turizmciler, 2019 yılında bir önceki yıla oranla fazla artış beklemiyor. Tahminlere göre artış yüzde 10 civarında. Elbette bazı turizmcilerin beklentileri daha yüksek. Son dakikada büyük bir sorun ya da olumsuzluk yaşanmaması halinde, 2019’un Türkiye’nin rekor kıracağı bir yıl olması beklendiği gibi, ilk 10’daki yerimizin de 2019’da daha önce gelmediğimiz müthiş bir yer olacağı öngörülüyor. İyimserler, 2019 yılı hedefinin 2018’e göre yüzde 20’nin üzerinde artışla, 50 milyon turist ile 40 milyar doların üzerinde gelire ulaşmak olduğunu iddia ediyor. Daha da iyimserler, GSYH’nin yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturan turizm gelirlerinin, beş yıl içinde iki katına yükselerek, GSYH’nin yüzde 8’ine taşınacağını düşünüyorlar. Ne demiş büyüklerimiz; “Olmazsa hülya, neyler fukara!”

Fiyatlar arttı

Türkiye’nin güvenli ülke olarak algılanması, Rusya ile ilişkilerin düzelmesiyle birlikte, Rusya, İngiltere, Almanya gibi ülkelerden gelen turist sayısının artması ile otelciler bu yıl iç pazarda yüzde 60-80 bandında fiyat artırdı. Kur artışı kaynaklı fiyat farkı yüzde 40’lar seviyesindeyken otellerin yüzde 80’lere varan oranlarda artış yapmaları, iç pazarda fiyatların domino etkisiyle fahiş oranda yükselmesine yol açtı. 2018 yılında Ege Bölgesinde satışlar yüzde 51’e çıkarken, Antalya yüzde 49’a gerilemişti. 2019 yılında da Ege’nin payının yüzde 55, Akdeniz’in payının ise yüzde 45 olması bekleniyor. İlginç olan, otel fiyat artışlarının Antalya’da yüzde 60-80 arasında iken, Ege’de yüzde 30-45 arasında değişmesi. Zaten, iki bölge arasındaki yüzde 50’lik fark da, turizmde denetimin ve etik kuralların yetersiz kaldığını gösteriyor.

Rusya ilk sırada

2018 yılının dokuz aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 14 artışla 23 milyar dolar turizm geliri elde edildi. Ülkemize gelen turist profili incelendiğinde, Avrupa ülkeleri yüzde 48’lik oranla ilk sırada yer aldı. 2018’in ilk 10 aylık döneminde, Rusya’dan 5,7, Almanya’dan 4,1, İngiltere’den ise 2,1 milyon turist ağırlandı. Turizmcilerin yeni yıldaki hedefi; çok turistten çok, çok para harcayan turist. Turizmde ziyaretçi sayılarından çok elde edilen gelire odaklanmak gerektiği ifade edilirken, kişi başı turizm gelirini artırmanın önemli olduğuna vurgu yapılıyor. İtalya, Yunanistan ve İspanya gibi ülkeler yüksek gelir grubundaki turistleri ağırlıyorlar. Türkiye’nin yeni vizyonunda bu olması önemli. Ki Hazine ve Maliye Bakanlığı’ da, turizmcileri, Turizm Ana Planı’nda yer alan, Çin, Hindistan, Güney Kore, Japonya pazarlarından gelecek turist sayısını artırmaları için teşvik ediyor. Ayrıca, kongre, gastronomi, sağlık, golf, spor, kruvaziyer, yat turizmi gibi turizm çeşitlerini geliştirerek turizm gelirini artıracak alanlara odaklanıp, hedef pazarlardan daha yüksek pay alınması da planlanıyor. Daha nitelikli turiste hitap edebilmenin yolu da direkt uçuşlardan geçiyor. Ve de kalifiye elemandan.