Hendek Savaşı, 31 Mart 627’de (Hicri, 5) Medine’nin Müşrikler ve Beni Kureyza Yahudileri tarafından sonraki 27 gün boyunca kuşatılmasıdır. Mekkeli pagan Araplar ve Yahudi Beni Kureyza kabilesi ile Müslümanlar arasındaki üçüncü ve son savaştır.

Düşman saldırısını kolayca önlemek maksadıyla, Peygamber Efendimiz’in Medine etrafında hendekler kazdırması sebebiyle, Hendek Savaşı adını alan bu muharebenin bir diğer adı da “Ahzab”dır.

Hendek Gazvesi, müşriklerin Müslümanlara karşı açtıkları en korkunç ve zorlu bir savaştır. Bu gazve, Müslümanları ve Medîne İslâm Devleti’ni târihten silmek için yapıl­mıştır. Sürgün edilen Benî Nadîr Yahûdîlerinin birtakım ileri gelenleri, Hayber’e sığınmışlardı.

Müslümanlara karşı intikam ateşiyle yanıp tutuşuyorlardı. Kureyşlilere işbirliği teklif etti­ler. Hattâ onların puta tapıcılığının Müslümanlıktan daha üstün olduğunu söyleyip putlara taptılar.

Bunun üzerine Allâh Teâlâ şöyle buyurdu: “Kendilerine kitâptan nasip verilenleri görmedin mi? Putlara ve tâğûta îmân ediyor­lar, sonra da kâfirler için; «Bunlar, Allâh’a îmân edenlerden daha doğru yoldadır.» di­yorlar.

Bunlar, Allâh’ın lânetlediği kimselerdir. Allâh’ın rahmetinden uzaklaştırdığı (lânetli) kimseye gerçek bir yardımcı bulamazsın.” (en-Nisâ, 51-52) Müşrikler, zâten böyle bir fırsat beklediklerinden, hemen harekete geçtiler.

Müslümanların, Uhud Harbi’nde ciddî bir zafer elde edememelerinin, diğer Arap kabîlelerini cesâretlendirmesinden de istifâde ederek birçok müttefik bulan Kureyşliler, on binin üzerinde büyük bir ordu kurmaya muvaffak oldular.

Olanları haber alan Resûlullâh, ashâbıyla istişâre etti. Onlara, Allâh’ın emirlerine isyân etmedikleri, Allâh yolunda meşakkatlere katlandıkları takdirde, ilâhî yardıma nâil olacaklarını va’detti. Allâh’a ve Resûlü’ne itaat etmelerini emretti.