Sultan üçüncü Ahmed Han devri ve 18. asır  İslam  alimlerinden Abdülgani Nablusi  merhum (1641- 1731) el-Hakikat ve mecaz  fi rihleti ila biladş şam ve Mısır ve Hicaz'' isimli Hac seyahatnamesinde şöyle anlatıyor:

1105 (1604) senesi Ramazanı şerifinde Medine İ Münevverede iken alimlerden bir topluluk yanımıza gelir; öğle vaktine değin Buhari Şerif ve fıkıhtan ders okurduk. Gulam Muhammed adında

Hind alimlerinden bir zat vardı. o da öğleden ikindiye kadar derse  gelirdi. Babası Hindistan'ın meşhur  fıkıh alimlerinden olup, Hükümdarları Evrengzib Fetevayı Hindiyye Yi  telif ettirdiği alimler heyeti arasında imiş.Bu eser bugün  Harameyn İ Şerifeyn başta olmak üzere İslam beldelerinde meşhurdur.

Hanefi Mezhebinin en kuvvetli  içtihatlarını bir araya toplayan hacimli bir kitaptır. Gulam Muhammedin bana bildirdiğine göre Hind beldelerinde bir çok zatın elinde Peygamber Efendimizin sav sakalı Şerifleri mevcuttur.

Kimisinde bir, kimisinde iki veya daha fazla bulunur. Gelenlere ziyaret ettirirler. Yine Hindistan'dan  salih bir zatın bana bildirdiğine göre sakalı şerifler her sene Rebiülevvel ayının 9'unda çıkarılır, alimler ve salihlerden birçok kimse bu ziyaret merasimi için bir araya toplanır, zikirler yapılır, salavatı şerifeler içerisinde misk ve anber gibi güzel kokular bulunan kıymetli kaplarda muhafaza edilir. 

O zat, bu sakalı şeriflerin bazen kendiliğinden hareket ettiğini gördüğünü söyler.  Yine bazı sakalı şeriflerin uzamaya devam ettiğini, bazısından da başka sakalı şerifler bittiği görüldüğünü nakledildi. Buna hayret edilmez.  Zira Resulü Ekrem sav efendimizin hayatlarındaki kuvve İ kudsiyye leri azalarının bütün cüzlerine sirayet etmiştir.

Yine tarihçilerin de naklettiği üzere, Selçuklu atabeylerinden Nureddin Zenginin elinde de sakalı şerifler vardı. Vefat ettiğinde bunların, gözlerinin üzerine konulmasını ve bu şekilde defnedilmesini vasiyet etmişti.

Bu sebeple onun kabri ziyaret edilirken bu sakalı şeriflerle teberrüke dahi niyet etmelidir.

HADİS: Peygamber sav efendimiz şöyle buyurdular; Kim beni severek ve şevkle, her gündüz ve gece üçer kere salavat okursa, o kimsenin o gece ve gündüzde işlediği küçük günahlarını bağışlamak, Allahü Teala üzerine bir hak olur. (Taberani)

AYET: Dinde zorlama yoktur. Muhakkak iman ile küfür apaçık meydana çıkmıştır. O halde her kim Allah'tan gayrı, tapılan şeyleri inkar edip Allah'a iman ederse elbette en sağlam bir kulp tutmuş olur ki, onun için kopmak yoktur. ve AllahÜ Teala her şeyi işiten ve bilendir. (Bakara suresi: 256)