BAŞLIK sadece bir takım için geçerli değil. İkisini de anlatıyor. İlk yarıda Trabzonspor oynayıp, iki farklı öne geçti. İkinci yarıda ise bastırdıkça bastıran Beşiktaş bitime saniyeler kala eşitliği sağladı.
Heyecan doruktaydı. Ama takımlar nasıl oluyor da her devre bu kadar zıt futbol oynuyor; işte bu enteresandı.
Önce Beşiktaş...İlk yarıdaki futbolu bu sezonun başından beri olduğu gibiydi. Plansızdı, kopuk kopuk oynadı. Trabzonspor'a bir araya öyle mahkum oldu ki; son 3 sezonda böyle duruma hiç düşmemişti. Tamam; rakibi arzulu ve iyi oynadı ama Beşiktaş karşısında kim olursa olsun kendi anlayışını sahaya yansıtır, ona göre mücadele ederdi. Edemedi. Trabzonspor hızlı başladığı maçta direkten dönen topuyla "Geliyorum" dedi ama Beşiktaş yine uyanamadı. Sonuçta da iki golü kalesinde gördü. Bu yarıdaki Beşiktaş iyi sinyal vermiyordu.
 
İkinci yarıda ise başka bir Beşiktaş vardı sanki sahada. Şenol hocanın değişiklikleri miydi acaba bunun nedeni? Olabilir. Ama ben şunu bilir, şunu söylerim; mevkiisindeki adamın iyiyse onu oynataksın. Orta saha adımını sağbeke çekmeyeceksin. Gökhan Gönül varken hem de. Beşiktaş çok istedi bu yarıda. İlk golü buldu. Bir golü VAR'a takıldı. İşin takdir edilmesi gereken yanı hakemin bitiş düdüğüne kadar oyunu bırakmamasıydı; karşılığını da 90+6'da aldı.
Trabzonspor'a gelince... Maça çok iyi hazırlanmışlar; bu belli. Hırslanmışlar da. Kadrosundaki oyuncuların kalitesi de iyi. Yalnız gençleri iyi ama tecrübesiz tabii. Son anda yedikleri gol bunu gösteriyor. Ama ben şunu iddia ediyorum; bu kadar puan kaybedilen ligde Trabzonspor şampiyonluğun adaylarından biridir. Hele de sahasındaki maçları kayıpsız geçebilirse...