"AZİZ" Başkanımızın,

Futbola çirkefi sokan,

Alın teri hırsızlığını ön plana çıkartan,

Kazanamasan,

Satın alacaksın mantığı ilke olarak edinen,

"AZİZ" olmayan hatıraları ile uğraşırken,

Gözümüzden bir şeyler kaçıyor.

Terör,

Ve terörün geldiği düzey.

AK Hükümetinin ,"AK" olmayan terörizmle mücadele politikaları yüzünden

Türkiye terörle mücadelesini bitirdi.

Kaybetti demeye dilim varmıyor,

Ama artık Türkiye Cumhuriyetinin bir terörle mücadele politikası yok.

Eskiden bazı paşalar,

Emniyet Müdürleri,

Güvenlik birimleri, yöneticiler, şehidin ailesini teselli ederken;

"Korkma kanı yerde kalmayacak" derdi.

O da artık bitti.

Onu söyleyecek yiğitler artık ortada yok.

Bu zatlar ya cezaevinde,

Ya emekliye edildi,

Ya da susturuldu.

Top artık AKP"nin elinde,

Hem de Başbakan düzeyinde.

Karayılan"dan "ÜÇ BEŞ TERÖRİST" gönder muhabbetlerinin bile ortada dolaştığına,

Meral Akşener'in söylemine göre,

Habur"da teröristlerin ifadeleri alınırken,

Odalardan TÜRK Bayrakları, Atatürk resimleri kaldırıldığına göre,

Varın ne demek istediğimi siz anlayın.

Türkiye Cumhuriyetinin artık bir terörle mücadele gündemi yoktur.

AKP Hükümetinin terörle "MÜZAKERE" süreci vardır.

Çünkü eş başkanı oldukları ABD böyle istemektedir.

AB böyle istemektedir,

AKP"yi kuran zihniyetlin genetiğinde,

Ülkeler ve halkların özgürlüğü,

Kendi dilini kullanma,

Daha önceki üst düzey seçim söylemlerinde bu vardır.

Ve bu garip mücadelede polisimiz pasif durumda,

Askerimiz pasif durumda,

Üst düzey komutanlar garip iddialarla her gün teker teker cezaevine gönderilmektedir.

Hasdal"da, Silivri"de paşalardan oluşan beşinci "ORDU" kurulmuş gibidir.

Velhasıl güvenlik birimlerimizin terörle mücadele,

Enerjisi,

İsteği, morali yok gibidir.

Bunun sonucu olarak ne olmuştur?

Terör artık "Özgürlüğünü" kazanmıştır.

Lokal bölge olan Güneydoğu"dan sıyrılıp,

Evimizi, sokağımızı her yanımızı sarmıştır,

Başbakanı tehdit edecek,

Ona suikast düzenleyecek düzeye gelmiştir.

"SOFT" hükmet politikaları yüzünden,

Artık her şehrimizde teröristler yuvalanmaktadır.

PKK destekçisi milletvekilleri Atatürk"ün meclisine girebilmekte,

Bin yıllık Türk Şehrine, Diyarbakır'a "Başkentimiz" diyebilmektedirler.

TBMM" tanınama cüretkârlığını gösterebilmektedir.

Vatan evlatları bir bir,

Kahpece "ARKADAN" sokak ortasında katledilmekte,

Bu hain saldırılar karşında hükümetten tek bir açıklama bile gelmemektedir.

Murat Karayılan denilen alçak,

İşbirlikçi bazı gazetecilerle kaburga dolma dâhil HİLTON menüsü eşliğinde Kandil"de yemek yemekte,

Üzerlerine bomba atacak jetleri gönderecek,

Haine "TÜRKİYE CUMHURİYETİ" burada diyecek bir irade ufukta görünmemektedir.

PKK ile kol kola olduğunu her platformda haykıran bazı hain seçilmişler,

Her fırsatta bağımsız Kürdistan"dan bahsetmekte,

"İSYAN ETMEYİ" artık kendilerinde meşru bir hak olarak gördüklerinin söylemekte bir beis görmemektedirler.

Evet, gönül dostları yazımın son satırında,

Yüksekova da "SIRTINDA" kahpece vurulan o iki TÜRK aslanının ailelerini bir daha baş sağlığı dileme ihtiyacı duyuyorum.

Onların ve Türkiye'mizin başı sağ olsun.

Terörle mücadelede bizi bu hale getirenleri de Allah"a havale ediyorum.