BUGÜN; Türkiye'deki konuları, Fransız küstahlığını bir kenara koyup yanıbaşımızdaki duyulmayan çığlığı bir kez daha hatırlatayım dedim...

AKP hükümeti; işbaşına gelmesinden bu yana dış ve iç politikada izlediği tutumla daha doğrusu politikasızlık ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğundan bu yana var olan bütün kırmızı çizgilerini sildi...

Kuzey Irak'ta Kürt devleti son aşamaya geldi...

Kerkük'ü, peşmergeler sahiplendi...

Türkmenler ateş çemberinde ve feryatlarını duyan yok...

PKK Kuzey Irak'a yerleşti...

AKP hükümeti ise terör olaylarının çözümünü Washington'a ve peşmergebaşı Barzani'ye havale etti.

ABD ve Barzani ise AKP Hükümeti'ni oyalıyor.

1 milyondan fazla Türk'ün yaşadığı "Kerkük ve Musul'' deyince çoğumuzun yüreği sızlar, kaybedilen toprakların hüznünü duyar...

Bazıları ise, sadece oralardaki petrol sahalarının elimizden çıkmış olmasından başka bir şey düşünmez...

TÜRKMEN ÇIĞLIĞINI DA DUYUN...

SINIRLARIMIZA sadece birkaç saat mesafede bulunan Türkmenler'in, can Kerkük'ün, Musul'un bize bu kadar uzak hale nasıl getirildiğini, onların sesini neden duymaz hale geldiğimizi bir hatırlayın...

Çünkü büyük patron öyle istiyor...

AKP hükümeti Türkmen çığlığını duymuyor...

Kerkük Türkleri günümüzde Kıbrıs Türkü'nün 1960'larda yaşadığı faciaların çok daha kanlısını yaşadı yaşıyor...

Hükümet ise, ABD'nin ve Barzani'nin çıkarlarını koruduğundan dolayı, ağzını açıp tek kelime etmez, edemez...

Kerkük'te olup bitenleri hep "Irak'ın iç işidir" deyip geçiştirir...

Ancak, Filistin'de, Gazze'de, Suriye'de yaşananlara sıra gelince Türkiye'yi savaşa sokacak duruma gelir, gözyaşı döker...

Bu tutumdan faydalanan peşmergebaşı Barzani diye birisi çıkıp Kerkük'ün 'Kürt şehri' olduğunu söyleyecek kadar küstahlaşır...

Türkmenler kadar tarihte hiçbir millet yoktur ki, soykırıma ve asimilasyona bu kadar maruz kalmasın...

Türkmenler kadar tarihte hiçbir millet yoktur ki, neredeyse her şehri bir katliamla anılmasın...

Irak'taki hemen hemen bütün yönetimlerin, Türkiye'ye olan hırslarını ve hınçlarını, Türkmenler'den çıkardıklarını söylemek yalan ve yanlış olmaz....

BAKIN ATATÜRK NE DİYOR?..

TÜRKİYE'nin sınırları tartışmaya açılırken Amerikalı general Mc.Arthur 'Hatıralar'ında büyük devlet adamlarından biri olarak tanıdığını ifade ettiği Atatürk'le 1933'te Ankara'da yaptığı bir röportajda şunları kaydeder: Sizin Türkiye'nin geleceği hakkında tasavvurlarınız nedir, diye sorduğumda "Allah nasib eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve Adalar'ı geri alacağım. Selanik de dahil Batı Trakya'yı Türkiye hudutları içine katacağım."

Amerikalı yazar Richard Danin'in sorduğu bir soruya karşılık da Atatürk ''Makedonya ve Suriye'yi terkettik. Fakat artık arkada kalan ve sırf Türk olan her yeri ve her şeyi isteriz. Bunları kurtarmayı azmettik ve kurtaracağız'' cevabını verir. Danin'in , 'Paşa hazretleri, Türk toprakları demekle ne kastediyorsunuz' sorusuna ise şu cevabı verir: ''Avrupa'da İstanbul ve Meriç'e kadar Trakya, Asya'da Anadolu, Musul arazisi ve Irak'ın nısfı (yarısı)" diyen Atatürk'ün sesini duyan var mı acaba?

MEHMET ÖZBEK'İ DİNLERKEN...

BU duygularla büyük üstad Mehmet Özbek'in Kerkük'ü, Türkmenler'i anlatan hüzünlü türküsü kulaklarımda çınlıyor:

Kal'anın dibinde bir daş olaydım

Gelene gidene yoldaş olaydım

Ahlâkı gözele kardaş olaydım

Atma bu daşları men yaralıyam

El âlem al giyinip men karalıyam

Dede gene uyanmadı

Gözlerim uyanmadı

Men yattım uyanmadı hey hey umudum

Gözlerim aman kırk yıl kırk yıl

Hoyrat çağırdım umudum ANKARA uyanmadı

Kal'anın dibinde üç ağaç incir

Elinde bilekçe boynumda zincir

Zinciri sallama kollarım incir

Her yanım incir

Kalmıya kalmıya ahım kalmıya

Bizi sizden eden murad almıya

Kalmıya kalmıya ahım kalmıya

Bizi sizden eden murad almıya...

***

Arap baharını dillerinden düşürmeyenlere, şimdi can alıcı soruyu soruyorum: Bunlar için mi Kerkük ve Türkmenler,Türkiye tarafından bir kez daha unutuldu?

Cevabınız ne olacak merakla bekliyorum...