Bugün konu başlığımız "EL".

Ama o sanatçının bütün içtenliği ile söylediği "Eller" şarkısı türünde bir şey değil.

Bu el, karanlık bir el.

Devletlerin sinelerinde dolaşır,

Beyinlerine girer,

Her türlü komplonun,

Her türlü karanlık fitnenin fesadın içinde olur.

Belki paranoya olarak düşüneceksiniz,

Belki halüsinasyon olduğunu varsayacaksınız,

Belki aldatıcı bir dille "KOMPLO TEORİSİ" diyeceksiniz.

Ama o karanlık el yüzyıllardır bizim üzerimizde dolaşıyor.

Çinlinin kahpe oyunları ile başlar.

Özellikle Osmanlının yıkılışındaki süreçte onu çok gördük.

Bazen bir iç kışkırtıcı, Bazen de bir dış tahrikçi olarak karşımıza çıktı.

Ama yaptığı hep aynıydı,

Bizi hep içten yıktı.

Bu eli en son Kırgızistan"da gördük.

Kimileri ABD eli dedi,

Kimileri Rus eli.

Fransız" da olabilir.

Ama bir el orasını karıştırdı, çıkarları ile örtüşmeyen birilerini devirip,

Yenilerini getirdi.

Ama sonuçta olan oradaki TÜRK"E" oldu.

Yüze yakın kandaşımızın canı Tamu"ya gitti.

Yüzlercesi de yaralandı.

Karıştırıcı el orada sahnedeydi.

Bu eli bir yerlerden tanıyoruz.

En son Irak"ta görmüştük…

Bir buçuk milyon Müslüman'ı katletti,

Bir o kadarını da yetim ve sakat bıraktı.

Bu el Afganistan"da da dolaşıyor, hala.

İnsanları öldürüyor, iktidarları deviriyor.

Bu elin arkasında güç var,

Para var, teknoloji var, silah var, kan var, gözyaşı var.

Bu elin sahipleri istediklerinde demokrat oluyorlar,

İstemediklerinde acımasız birer katil.

Onların istediklerini yaptığınız sürece mesele yok,

En büyük dostunuzdurlar.

Yapmadığınızda ise yandınız, bir anda bitirilirsiniz.

Buna uluslar arası güç odakları mı?

Desek!

Yoksa Uluslar arası cinayet şebekeleri mi?

Bilmiyorum…

Ama bildiğim bir şey var bunun adı bana göre "HAÇLI Zihniyeti",

Engizisyonun devamı, katı din yayma zihniyetinin, taassubun teknolojik silaha düğüşmüş hali.

Bu zihniyeti Kıbrıs"ta görebilirsiniz.

Birilerini kullanmayı severler.

İstediklerini elde edene kadar.

Oniki adada,

Girit"te olduğu gibi.

Rodos"ta,olduğu gibi.

Balkanlardan sürülen milyonlarca TÜRK"TE olduğu gibi.

İstediklerini aldıklarında ise sizi tanımazlar.

Soykırım palavrasında olduğu gibi.

Karşınıza belirli şer odaklarını çıkarırlar,

Bir anda hepsi birer "HIRANT" olur,

Hepsi birer demokrasi havarisi olur,

Ama hiçbiri Anadolu'da Ermenilerin katlettiği bir TÜRK olmaz.

Hiçbiri Hocalıda katledilen bir Azeri olmaz,

Hiçbiri hayatının baharında kahpece vurulman bir "MEHMETÇİK" olmaz.

Hiçbiri BOSNA"DA, MEDENİ DÜNYA DENEN İHANET ŞEBEKESİNİN gözleri önünde Soykırıma uğratılan bir Müslüman olmaz.

Bunları ayakta duran tek gücümüz olan "ORDUMUZUN" kafasına çuval geçirenler triosunda da görebilirsiniz.

Sonradan o şebeke ile masaya oturan, kırmızı halılarla karşılayan iş işbirlikçilerle de resimleyebilirsiniz.

Bu haçlı zihniyetini, bu katiller sürüsün GÜNEYDOGUDA" DA görebilirsiniz.

Temiz KÜRT insanını ülkesine karşı kışkırtırken,

Onlara çeşitli payeler vererek size karşı savaşa teşvik ederken.

İtalyan mayının, Rus kalaşnikofunu, İsveç silahını onlarla hep yan yana görürsünüz.

Sanki ayrılmaz bir bütündürler.

NATO"da seni kullanan, Ama sen büyük bir iç tehditle karşılaştığında kılını kıpırdatmayan,

Hatta seni içten bile vurmaya çalışan hep bu zihniyettir.

Cudi"de ki teröristte havadan silah ve erzak atan da bu zihniyettir.

Onlar her yerde vardır,

Ermeni soykırımın palavrasını meclisinden geçirip seni katil ilan eder,

Arkadan sopa göstererek senin yönetenini getirip ülkesinde masaya oturtur,

Azeri kardeşini de sana düşman eder.

Ve sen kullanılırsın.

İç ve dış işbirlikçilerince.

Kullanılmak zorundasın,

Çünkü mevcut iktidarını ancak öyle devam ettirebilirsin.

İşbirliğimi yapmadığında bir anda ipini çekerler.

Evet, bu zihniyet, bu karanlık el, İsrail"in yüzlerce nükleer bombasını tartışmaz,

Ama bir Müslüman ülke aynı yola girerse hemen karşısına çıkar,

Yaptırımdan bahseder, Kıbrıs"ta ki ambargo türünden ahlaksızlıkları sahneye koyar.

Ve biz TÜRK insanları olarak gizlerimiz açık olmalı, her zaman.

Kendimizi kullandırmamamız gerekir,

Direnmemiz gerekir.

Ülkemizin menfaatlerine helal getirmememiz gerekir.

Asla işbirlikçi olmamamız gerekir.

Göz boyama türünde, Filistin'den başka direndiğimiz bir yer yok.

Bence artık Türkiye"nin TÜRKLER tarafından yönetilme zamanı geldi.

Bunun yolu da Milliyetçi Hareket İktidarıdır.

Türk Çocuklarına, Türk Analarına, Yiğitlerine duyurulur.

Artık direniş zamanıdır.

Kanlı ellere ve de işbirlikçilerine karşı.

Hedef önümüzdeki genel seçimdir.

TÜRK"ÜN bayrağını her sura dikmek,

Kanlı elleri kırmak öncelikli görevimizidir.

Her kapıyı çalıp, her TÜRK"E bunu anlatmamız gerekir.

Ata"mızın dediği gibi;"Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur".