TRABZONSPOR'da yeni yönetim göreve başladı. Görev dağılımlarının kriz yaratacağını şimdiden söyleyeyim. Daha bir haftalık yönetimin içinden dışarı sızanları küçük harflerle seslendireyim. Bir yönetici arkadaş "Asbaşkanlık görevinin şehir içinden dışarı çıkması bu şehre hakarettir. Duayenler buna tepki koymalı" diyor. Oldu canım! Siz koltukta rahat rahat oturun diye kendinize mayın eşeği arayın! Tepkiniz varsa bunu açık ve net bir şekilde dile getirin. Yok, halinizden memnunsanız ağzınıza fermuar çekip, yutkunun. Eski asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu'nun altını oyup, görev beklentisi içinde olanlar düşünsün. Başkan Ağaoğlu ve ekibinden ayrılacak, ses çıkaracak kim olursa emin olun onun karşısında olacağım. Herkes yerini ve haddini bilerek bu göreve talip oldu. Asbaşkan şehri toparlayan insandı. Şimdi bu görevin eksikliğini hissettirmeyin.
 
Ucuz cezalar
 
Konyaspor maçı öncesi karşılaşmanın orta hakemi Mete Kalkavan ile ilgili Trabzonspor yönetiminin yaptığı açıklamanın yersiz olduğunu ifade etmiştim. Öyle de oldu. Maçın hakemi töhmet altında kaldı. Trabzonspor'u kızdıracak, üzecek kararlara imza atmadı. Trabzonspor üç puanı üç golle aldı. Başkan Ahmet Ağaoğlu'na 60 gün hak mahrumiyeti ve 50 bin lira para cezası verildi. Ayrıca taraftarların çirkin tezahüratı nedeni ile 100 bin lira para cezası da kesildi. Centilmenliği, efendiliği ile herkesin takdirini toplayan Ağaoğlu bir anda sabıkalı duruma düştü. Yine yazıyorum. Hiç gerek yoktu. Verilen bu para cezasını 3 bin forma satıp karşılayabilirsiniz. Binlerce bere satmak lazım. Sosyal medya üzerinden şu ürünü bu ürünü alın demek yerine sağduyulu olmakta fayda var. Benin tavsiyem şu: Eski yöneticilere benzemek yerine örnek olmayı tercih edin. Ucuz cezalara izin vermeyin, alet olmayın. Attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değsin.
 
Abi olmak kolay mı?
 
Trabzonspor'u Trabzonspor yapan etkenlerin başında Anadolu abisi olmasıdır. Bu unvanı kendisine kimse iş olsun diye vermedi. Dik duruşu, adil oluşu, sempatisi, hakkaniyetli davranması ile edindi. Türkiye'nin her ilinde taraftarı var. Dakika 61 ile sembol oldu. Devre arası, maç sonrası oynadığı kolbastı ile gönüllere taht kurdu. Yerli yabancı, takıma gönül veren vermeyen herkesin sevgilisi oldu. O zaman bu duruşun içini doldurmak lazım. Konyaspor maçı sonrası bordo mavili takımın taraftarı ile kolbastı oynayarak bütünleşmesi en doğal hakkıydı. Kendini bilmez stadyum görevlisi" Konyalım yürü" şarkısını çalarak pişmiş aşa su katıp işgüzarlık yapmıştır. Adeta provokatörlük yapıp bu mutlu tabloya kin tohumları ekmiştir. Buna ne gerek var. Beyler, efendiler... Trabzonspor sevgisi Anadolu'da hızla azalıyor. 35 yıldır bu camianın içindeyim. Son 7 yılda kaybettiklerimizi 70 yılda toplamamız mümkün değil. Aklınızı başınıza devşirin ve bu tür çirkin olaylara mahal vermeyin. Trabzonspor Trabzon'a sığmayacak kadar büyük bir camiadır.
 
Burak ve Onur'dan beklenen
 
Kasım ayının en çok konuşulan oyuncusu Burak Yılmaz oldu. 100 sporcu içinde açık ara ile ilk sırada yer aldı. Gazete, tv ve internet sitelerinde adı binlerce yazıldı. Arda Turan ise son sıralara düştü. Futbolumuzun geldiği noktayı gösteren bir durum. Oynayan, öne çıkan değil çok konuşan olay çıkaran daima öne çıkıyor. Aynı Burak ve Onur, Aralık ayının da en çok konuşulanları arasında yer alacak gibi görünüyor. Burak Yılmaz alacakları için 3.kez TFF'ye başvurdu. Onur kendisine eşlik etti. Bordo mavili takımın hem TFF'de, hem de FİFA'daki dosyaları hızla artıyor. Bu demektir ki ara transferde Trabzonspor'un eli kolu bağlı olacak. Bu ay içinde Burak ve Onur'a 25 milyon, oynayan oyunculara 60 milyonluk bir kaynak lazım. Diyecek bir şey yok. Horona giren terler. Burak ve Onur'un parasını kapının önüne koyarken hazırlamak lazımdı. Sosa, Kucka, Esteban, Olcay, Uğur Demirok ise ödeme için sıra bekleyenler.