Asıl adı; ''El-Kevakibud-Düriyye fi Medhi Hayril-Beriyye dir.'' En çok kullanılan isimleri Kaside-i Bürde ve Kaside-i Bür'e dir. Altıncı ve Yedinci asırlarda yaşamış, Asıl adı; Şerafeddin Muhammed Hz.leri tarafından yazılmıştır. Şerafeddin Muhammed Hz.leri,1213 senesinde Şevval ayının 3.Gününe rastlayan Salı günü Mısırda Behnasa şehrinde doğmuştur. 1211'de doğduğuda rivayet edilmiştir.

1295 senesinde Mısırda İskenderiye şehrinde vefat ettimiştir. Kurafe kabristanında İmam-ı Şafi Hz'nin yanına defn olunmuştur. Ayrı bir özelliği ise, şair olmasıydı. Ömrünün büyük kısmını şiir ve edebiyat ile meşgul olmuştur. Mısır hükümdarının yanında islama ve hükümdarlara karşı hiciv beyitleri söylediği rivayet olunur. Babası tarafından Busirli olduğu için İmam-ı Busiri diye meşhur ve marufdur.

İmam-ı Busiri'nin Rasulullah (S.A.V.)'e aşk ve muhabbetini samimi ve ihlasla ifade ettiği, şiir ve belağatta eşsiz olan Kaside-i Bürde, biz ümmetlerin de iki cihanın serverine aşk ve muhabbetimizin tercümanı olmuştur. İmamı Busiri Hz.lerine tanımadığı bir zat bir gün sen Rasulüllah (S.A.V.)'i rüyada gördün mü diye sormasından itibaren Efendimize aşkı katmerleşmiş, o gece Fahri Kainat Efendimiz'i rüyasında görmüş ve o günden itibaren büyük muhabbet ile bir çok sena beytleri, kasideler yazmıştır.

Busiri, kasidelerinde çoştukca coşmuş, Rasulüllah (S.A.V.) Efendimize layık en ala derece medhiyeler yazmıştır. Rivayete göre İmamı Busiri, ömrünün sonlarına doğru felç geçirir, bedenin yarısı tutmaz. Bir gece hastalığının şifası için Caneb-ı Hakka dua ve niyazda bulunur.

O gece Rasulullah Efendimizi görür. Peygamberimiz (s.a.v) kendisi için yazdığı kasidesini okumasını emir buyurur. İmamı Busiri, üstazının öğrettiği usul ile Kaside-i bürdeyi okur. Rasulüllah Efendimiz (S.A.V.) çok memnun olur ve rüzgarın tesiri ile yaprağın sallanması gibi iki yanına sallanarak sonuna kadar kasideyi dinlerler.

Hatta 51. beyte geldiklerinde İmamı Busiri, manevi lezzettin heyecanı ile beytin ilerisini getiremediklerinde, o beytin devamını Rasülullah (S.A.V.) Efendimiz bizzat kendileri " Ve ennehü hayrul halgı küllihimi" kelamı mubarekesini ilave ederler. Kasidenin sonun da üzerindeki hırkasını çıkarıp İmamı Busiri'nin üzerine örter ve eliyle vucudununun felçli kısımlarını sıvazlar.

Busiri, heycanla uykusundan uyanır. O zevk ve manevi sarhoşluk içerisinde iken vücüdunun sıhhat bulduğunu fark eder. O gecenin sabahında namaza giderken yolda Ebu'rr-Recayı görür. Şeyh Ebu'r Reca İmamı Busiri'ye Fahri Alemi medhettiği kasidesini ister. İmamı Busiri, Peygamberimizi metheden kasidelerim çok, hangisini istiyorsun, dediğinde Ebu'r-Reca "Emin Tezekküri Ciranin Bizî selemin" diye başlayan beytini istiyorum, çünkü senin onu Huzuru Rasülullahda okuduğunu işittim. Ve senin kıratından çok memnun olduğunu gördüm" der.

Bu eşsiz kaside, Kaside-i bürdeyi İmamı Suyuti, İbrahim bin. Muhammed, Ömer bin Ahmed Harbuti gibi bir çok osmanlı uleması şerh etmişlerdir. Delaili hayrat, Harputi gibi bazı Şerhlerde okuma şartlarını yazmışlar ve usullerini uygun okunursa bir çok faideleler olduğunu bildirmişlerdir.

Bir çok beytinde herkesin muttali olamayacaği yüksek manaları ihtiva eder. Şarihlerin çoğu havassından ziyade manasına ehemmiyet vermişler. Bu itibarla Kaside-i Bürdeyi Efendimiz S.A.V.'e aşk ve muhabbetimizi arz için okumalıdır. Defeatle hatıratalım ki; feyzi ve maneviyatı son derece büyük olan Kaside-i Bürdeyi okumanın öncelikle şartı, temiz bir beden ve temiz bir kalptir. "Kişinin Haram ve helale dikkat üzerine yaşaması lazımdır.

"Sonra Rasülüllah (S.A.V.) Efendimize hürmet için okuyanın abdestli olması, üzerinde temiz elbise olması, temiz bir mekanda kıbleye müteccih olması, ayrıyeten okuyan şahsın ehil olup elfaz ve irabına dikkat etmesi, vezin ve kafiyelerine uygun okuması, her beytinden sonra beyte has olan salevatı okuması, Rasulullah (S.A.V.) Efendimize tam samimi muhabbet ve kemali tazim ile okunması evleviyetle lazımdır. ***

''Ey alemlerin sultanına aşık olan gönül! Niçin beyhude aşkını inkarda ısrar ediyorsun.. Eğer sende aşk ve muhabbet olmasaydı aşk ve muhabbet sebebiyle harabeye dönmüş yüzün ve vücudun üzerinde kanlı yaş dökmezdin. Ban denilen latif ağacı ve alem denilen Nur dağını hatırlayarak uykunu da terketmezdin.'' Mevlaye salli ve sellim daimen ebeda Ala habibike hayri'l-halkı küllihimi..